Mekik oyası kadınların elinde aksesuara dönüşüyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne Bağlı Umurbey Ek Birimi'nde açılan geleneksel el sanatları kursunda mekik oyası eğitimi alan kadınlar, yaptıkları el emeği göz nuru ürünlerle aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Edirne Halk Eğitim Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren geleneksel el sanatları kursunda yeniden gün yüzüne çıkarılmaya başlanan Mekik oyası, kadınların elinde tekrar hayat buluyor.
Halk Eğitim Merkezi Usta öğreticisi Sevgi Eryavaş, küçük yaşlarda öğrendiği mekik oyasını Geleneksel El Sanatları Kursu'nda gelecek nesillere aktararak mekik oyasını gün yüzüne çıkarıyor.
Halk Eğitim Merkezi tarafından Edirne Valiliği Sosyal Hizmet Merkezi Umurbey Ek Hizmet Binası'nda açılan kursa katılan kadınlar, eğitim sürecinde kolye, çanta, küpe gibi farklı ürünler ortaya çıkıyor.
Küçük yaşlarda babaannesinden öğrendiği mekik oyasını aldığı usta öğreticilik belgesi sonrasında açılan Geleneksel El Sanatları Kursu'nda tekrardan gün yüzüne çıkaran Halk Eğitim Merkezi Usta öğreticisi Sevgi Eryavaş, geleneksel formunu bozmadan aksesuara çevirdiklerini aktardı.
Mekik oyasını modernize ettiklerini dile getiren Eryavaş, “Kursumuz çok güzel, modernize ettik. Mekik oyası tülbendin esaretinden kurtuldu. Çantalar, küpeler, kolyeler ve bileklikler yapılıyor. Burada arkadaşlarımı ilk önce bileklikler ile başladılar ve ardından kolyeye geçtiler. Geçmişi canlandırıyoruz burada. Ben ilk önce çocuklara öğretmek adına gönüllü olarak başladım. Cumhuriyet ortaokulundaki çocuklar için her hafta sonu gittim ve öğretmeye çalıştım. Baktım sonra stantlar açtığımızda, satış yaptığımızda çok ilgi gördü ve çok sevildi. Yaparken ki olan her şey eskiyi hatırlattı. Benim babaannem yapardı anneannem yapardı dediler işte bunları gün yüzüne çıkardık.”
Eryavaş, mekik oyasını babaannesinden öğrendiğini ve yavaş yavaş öğrendiğini belirtti.
Eryavaş, bu işi gönüllü yaptığı zamanlarda herkesin bu işi öğretmelisin dediğini ve sonra usta öğretici belgelerini aldığını belirterek babaannesinden gelen mekik oyasının mesleği olduğunu vurguladı.
Kursa katılarak emeklilik hayatını değerlendiren 57 yaşındaki kursiyerlerden Neşe Aykutlu, kursta güzel vakit geçirdiğini ve çok sevdiğini belirtti.
Çeyizinde de mekik oyası olduğunu söyleyen Aykutlu, “Annelerimizin tülbent kenarlarına yaptığı aktiviteydi. Ama mekik oyasının modernize halini sevgi öğretmenimle tanışınca öğrendim. Saraçlar Caddesi'nde açtığı stantlarda onun yaptığı bileklikler ve küpeleri görünce ne kadar güzel mekik oyası yeniden hayata girmiş ve kadınlarımızı süsleyecek diye düşündüm. Kurs açıldığını duyunca da gelip öğrenmek istedim. Çok mutluyum. Çeyizimde mekik oyası vardı ama tülbent kenarlarında. Günümüzde ise takı, çanta ve diğer aksesuarlarda da gün yüzüne çıkarılması çok daha güzel.” Şeklinde konuştu.
Mekik oyasını 10 yaşındayken öğrendiğini söyleyen Kursiyerlerden51 yaşındaki ev hanımı Hediye Tekin, halasının misafirliğe geldiğinde öğrettiğini ve mekik oyası ile çeşitli işler yaparak ev ekonomime katkı sağladığını dile getirdi.
Tekin, mekik oyasının mesleği olduğunu ve Tülbentler yapıp satarak para kazandığını belirtti.
Emekli olduktan sonra zaman geçirmek için çeşitli kurslara katılmaya başladığını ifade eden kursiyer 49 yaşındaki Gülseren Topçu, mekik oyası kursu açıldığını duyunca katılmaya karar verdiğini aktardı.
Topçu, kursa katılan kadınlar olarak ev ekonomisine katkı sağladıklarını ve yeni şeyler öğrendiklerini belirtti.
Kursiyerlerden 63 yaşındaki Muazzez Soyraç, daha önceleri heves etmediğini ama kursa gelince heveslendiğini aktararak mekik oyasını torunlarına öğretmek istediğini söyledi.
Kursta kendini geliştirmek isteyen 60 yaşındaki Kezban Buyruk, mekik oyası yaparken geleneksel el sanatlarını modernize haline getirerek satışa sunduklarını ifade etti. Fahrettin Baydar-Alper Tavukçu