Meclis'ten One Minute

Edirne İl Genel Meclisi'nin Şubat ayı ikinci toplantısında, AK Parti ve CHP'li meclis üyeleri ortak bir karar alarak Edirne'nin Havsa ilçesine bağlı Oğulpaşa köyündeki meranın bir holding tarafından 49 yıllığına kiralanmak istenmesine tepki gösterdiler. '˜Meralar çiftçinin ortak malıdır, kiralanamaz' fikrinde ittifak yapan meclis üyeleri, konuyla ilgili görüşlerini belirtirken İl Genel Meclisi Merkez üyesi Mustafa Suiçmez, konu mera kiralanması olduğunda meclis üyelerinin '˜One Minute' diyeceğini söyledi.

TAKİP ET

Edirne İl Genel Meclisi, Şubat ayı ikinci toplantısında Edirne'nin Havsa ilçesine bağlı Oğulpaşa Köyü'ndeki meranın bir holding tarafından 49 yıllığına kiralanmak istenmesine tepki çekti. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisinden (CHP) İl Genel Meclisi Üyelerinin gündem dışı söz alarak mera kiralanmasına ortak tepki gösterdiği toplantıda, '˜Meralar çiftçinin ortak malıdır, kiralanamaz' ifadelerine yer verildi.

Toplantıda gündem dışı ilk konuşmayı Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş yaptı. Geçmiş, konuşmasında Havsa ilçesine bağlı Şerbettar Köyü'ndeki yağmur suyu toplama kanallarındaki sorunlara dikkat çekti. Geçmiş, Şerbettar köyünü İl Genel Meclisi Üyeleri Fedayi Işık ve Tuncay Aytın ile ziyaret ettiklerini açıklayarak; 'Orada bir yağmur suyu toplama kanalları projesi yapılmış. İşe de başlanmış. Çanak şeklinde çok eski bir köy ve yağmur suları köyün tam ortasına geliyor. Köy de çamur deryası haline geliyor. Orada çok güzel bir çalışma yapılmış ama bir anlamda yüzüne gözüne bulaştırmışlar. 254 köyümüzün arasında böyle bir köy yok. Vatandaş evinden dışarıya çıkamaz, bir hastası olsa evinin önüne taksi, ambulans ya da vefat etse cenaze aracı gelmesi mümkün değil. Müteahhit kazıyı yapmış, yaptığı kazının bütün her şeyini yolun üzerine atmış. Her yer çamur vaziyette, yolda yürümek mümkün değil' dedi.

Geçmiş, yağmur suyu toplama kanallarının yarım bırakıldığını söyleyerek; 'Bir yerde yapmış, yağmur suyu gelen kısmı bırakmış ve yanında ev var. Yanında ev var ve su vurduğu müddetçe evi su götürür. Böyle bir rezalet var. İl İdare Kurulu'nda Sayın Valime ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürüne bu konuyu ilettim. Müteahhit işi bırakmış. Bıraktıysa ihaleyi feshedeceksin, yasaklayacaksın, yeni bir müteahhit o yeri bitirecek. Zamanı uzatmak vatandaşa mağduriyet, devlete de büyük yükler getiriyor. Fakat Sayın Valim, Devlet Su İşleri Bölge Müdürünü de yanına alarak hemen ertesi gün Şerbettar Köyü'ne gitti. Olaya el koydu ve talimatını da vermiş. Müteahhite son bir yazı yazılmış. 15 gün içinde gelmesi, yaptığı ayıbı bitirmesi ve bitirmezse yasaklı hale geleceği söylenmiş' sözlerine yer verdi.

'Vatandaş meraların kiralanmasına tepkili'

Geçmiş'in ardından toplantıda söz alan İl Genel Meclisi Havsa Üyesi Fedayi Işık, Havsa ilçesine bağlı Şerbettar Köyü'ndeki yağmur suyu toplama kanalları ve Oğulpaşa Köyü merası ile ilgili sorunları aktardı. Işık, Şerbettar Köyü'ndeki eksikliklerin giderilmesi amacıyla çalışma başlatıldığını söyleyerek; 'Fakat bundan 25 gün önce Oğulpaşa Köyü'müz bir su taşkınına maruz kaldı. Ondan sonraki süreçte bir gün köye gittim. Köye gittiğimde Reşadiye Mahallesi'nde bir kalabalık vardı. O topluluğu sordum ve oradaki meranın 49 yıllığına kiralanma yöntemine gittiklerini öğrendim. Gelen bir iş adamıydı. Orada vatandaş kendi merasının kiralanmasına bir şekilde tepkisini gösteriyor. 1900 dönüm yeri kiralama aşamasına girmişler ve vatandaşla görüşüyorlardı' dedi.

'Araştırma komisyonu kurmalıyız'

Köylü ile görüşme yapan iş adamına fabrikaların kurulmasına kimsenin karşı olmadığını ve mera alanından 500 metre uzaklıktaki 2 bin 200 dönümlük bir çiftliği kullanabileceğini önerdiğini belirten Işık; 'Çiftliğin altyapısının tamamlandığı ve o yapıyı kullanabileceğini söyledim. İşadamı daOğulpaşa merasına Çorlu'daki serbest bölgeyi taşımak istediklerini söyledi. Çiftliğin rantabl gelmediğini ve maliyetinin yüksek olacağını söyledi. Ben de işadamına, Lalapaşa ile Süloğlu arasındaki Organize Sanayi Bölgesi'ni kullanabileceğini söyledim ama onu da kabul etmedi. Vatandaşlarla, köy etrafındaki tarlaları değerlendirmek istediklerini söyledi. İnsanların geçim kaynağı olan ve hayvanlarının beslendiği otlak alanları olan meraları kiralayarak, insanlara kötülük yaptıklarını söyledim. İşadamı ise tarlaların değerleneceğini söyledi ve 100 dönüm otlak alanını köylülere bırakmayı önerdi. Köylülerin bu işe olumlu bakmadığını söyledim. İnsanlara iş ve aş sağlayacağını, 10 bin kişinin istihdam edileceğini söyledi. 49 yıllığına bu yeri kiralamaya çalışıyorlar. Uzunköprü'de de geçtiğimiz günlerde Organize Sanayi Bölgesi kararı alındı. Orayı da kullanabileceklerini söyledim. Oğulpaşa'da oluşan mera komisyonunun ve vatandaşın bu konuya çok büyük tepkisi var. Bu konuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurarak önerge verebiliriz' ifadelerine yer verdi.

'Derhal kiralanmadan vazgeçilsin'

Işık'ın konuşmasının ardından toplantıda söz alan İl Genel Meclisi İpsala Üyesi Özcan Tosun ise İl Genel Meclisi'nin 2015 yılı Şubat ayı oturumlarını hatırlatarak; 'Oturumlarda bu kürsüden İl Genel Meclisi Enez Üyesi Şenol Kılıç ile birlikte meraların, şirketler tarafından kiralanmasının son derece yanlış olacağını beyan etmiştik ve bu iş önlenmişti. Şimdi ne oldu da 4 sene sonra tekrar bu sistem hangi koşullarda, kimin için harekete geçti? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Tekrar buradan ısrarla ve ciddiyetle haykırıyorum; meralar çiftçinin ortak malıdır. Hiçbir şirkete, hiçbir yere kimsenin verneye hakkı yoktur. Biz, burada 5 yıl boyunca görev yaptık. Bu meralar kiralanırsa 28 tane il genel meclisi üyesi, köylüye bunun hesabını veremez. Hangi bürokrat bu işin arkasındaysa, kim bu işi bu şekilde organize ediyorsa derhal vazgeçsin' dedi.

'Ona; '˜One Minute' deriz'

Tosun'un konuşmasının ardından toplantıda söz alan İl Genel Meclisi Merkez Üyesi Mustafa Suiçmez ise tarım ve hayvancılığın Edirne'nin olmazsa olmazlarından olduğunu belirterek; 'Adı geçen iş adamı burada yatırım yapabilir. Devletimiz, hükümetimiz ve bölge belediyeleri altyapı anlamında her türlü teknik ve fiziki desteği verebilir. Ancak meralar geldiğinde biz, ona; '˜One Minute' deriz. Orada kalacak çünkü bu ülkenin üretime ihtiyacı var. Bu ülkenin her anlamda bitkisel ve hayvansal üretime de ihtiyacı var. Türkiye'de zaten hayvancılık çeşitli sıkıntılarla karşı karşıyadır. Biz, bunları çözmek için ortak aklı bir araya getirmeye uğraşırken böyle bir konunun gündeme gelmesi hoş değil. Hemen bir araştırma komisyonu kuralım ve bunu raporlaştıralım. Fikrimizi açık ve resmi olarak da beyan etmiş oluruz. Hayvancılığın olmazsa olmazlarından bir tanesi meradır. Bakanlığın da meralara sahip çıkılması konusunda çok hassas davrandığını biliyorum. Bakanlık da buna müsaade etmez. Burada hangi girişimlerin, kimlerle bulunulduğunu bilmiyorum ama bunlar beyhude uğraşmalardır. Çünkü hayvancılıkla ve tarımla uğraşan 28 il genel meclisi üyesinden kimse sorarsanız sorun tarımla bağı vardır. Bedeli ne olursa olsun meraları asla fabrikalaşmaya terk edemeyiz. Bir yatırım yapılacaksa herkesin bir bedeli var, gider özel arazi alır ve bedeli neyse öder. Fabrikasını kurar ve bölgedeki belediyelerimiz ve özel idare olarak altyapı anlamında destek yaparız. Ama meralar bizim olmazsa olmazlarımızdandır' sözlerine yer verdi.

Milletvekili imzalarına dikkat çekti

Suiçmez'in konuşmasının ardından toplantıda söz alan İl Genel Meclisi Enez Üyesi Şenol Kılıç ise Havsa ilçesinde tesis kurulmasıyla ilgili Edirne'nin 3 milletvekilinin de ortak imzası bulunduğunu açıklayarak; 'Yer konusuna gelince de 3 milletvekilimizin de yerle ilgili aleyhte imzası var. Havsa'da sanayileşmeye evet ama yer konusunda 3 milletvekilimizin de hayırı var. Bu da ilimiz için gerçekten sevindirici bir olaydır. Meralar bizim ortak malımızdır. Bölgemizde özellikle hayvancılığın gerilediğini düşünecek olursak bu meralara daha da ihtiyaç duyacağız' dedi.

'Bu konuda ittifak sağlıyoruz'

Toplantıda mera kiralanması ile ilgili son sözü ise İl Genel Meclisi Uzunköprü Üyesi Nedret Akbulut aldı. Akbulut, konuşmasında Edirne'nin tarım bölgesi olduğunu vurgulayarak; 'Bu nedenle tarım ve hayvancılıkla ilgili gündeme gelen konuda muhalefetlik yapmak, eşyanın tabiatına aykırıdır. Kesinlikle bu tür olumsuzluklara Meclis olarak hep birlikte karşı koyuyoruz. Bu konuda ittifak sağlıyoruz. Tabi sanayi de lazım. Uzunköprü'ye bağlı Kavacık Köyü'müzde gündeme gelen bir Organize Sanayi Bölgesi çalışması var. 2-3 yıl önce burada bir çalışma yapıldı ve Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı'mız tarafından onaylandı. Şu anda çalışmaları devam ediyor. Burada Sanayi Bakanımızın, Milletvekillerimizin, İl Başkanımızın, Teknoloji İl Müdürümüzün ve özellikle de Ticaret Odası Başkanımızın özverileri var. O yüzden önümüzdeki süreçte bunu tamamlamayı istiyoruz. Bu sanayi bölgesi Kavacık Köyü'müze kurulduğu takdirde refah seviyesi, zenginlik artar. Bölge gelişir ve göç durur. Çorlu ve Çerkezköy bölgesine kayan göçün, kendi bölgesine dönüşü sağlanır' ifadelerine yer verdi.

'Önce tarım, sonra diğerleri'

Kavacık Köyü'nde kurulmak istenen Organize Sanayi Bölgesi için destek görmediklerini söyleyen Akbulut; 'Özellikle belediye tarafından hiç destek görmedik ve bu durum bizi çok üzdü. Hem insanımıza iş bulalım istiyoruz, hem de sanayi ve istihdamın geldiği noktaya hayır diyoruz. Tarım bölgesine müdahil olmayacak noktalarda sanayi gelişimini öngörmemiz gerekir. Burası hazineye ait bir çalılık bölgedir. Atıl vaziyette duran, toprağı dahi kullanılamayacak seviyede olan bir bölgedir. Buraya mutlaka yapılması lazım. Çevrecilerin serzenişlerine rağmen tam hızıyla devam ediyor. Mera konusu çok hassastır ve bizim olmazsa olmazımızdır. Tarım öncelikli bir bölgede yaşıyoruz. Önce tarım, sonra diğerleri' dedi. Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Geçmiş, toplantıların ikinci oturumunu kapattı.