Köpeğinin pasaportu var ONUN YOK!

Yunanistan'a oradan da çeşitli Avrupa ülkelerine gitmek isteyen düzensiz göçmenlerin Edirne'nin Pazarkule Gümrük Kapısı yakınlarında bekleyişi sürüyor. Her düzensiz göçmenin ilginç hikayesi de var. İranlı Adel Bayrami, yaklaşık 7 yıl Nevşehir'de turizm işinde çalışmış. Ona Sınır kapılarının açıldığını duyunca bir umut koşup gelmiş. Yola çıkarken can yoldaşı köpeği Arvel'i de almayı ihmal etmemiş. Bayrami şunları söylüyor: 'Ben İran'dan geldim, Nevşehir'de Kapadokya'da yedi sene yaşadım. Köpeğimle birlikte geçeceğiz. Köpeğimin 7 yıl önce Avrupa'dan hediye geldi bana. Şimdi birlikte geri döneceğiz. Onun pasaportu var ama benim pasaportum yok. Ben neredeysem köpeğim de orada, o da beni bırakmaz ben de onu. Bana deseler sen geç köpeğin kalsın ben gitmem, ben de burada kalırım onunla. Ben ispanyaya geçmek istiyorum. Burada Türkiye devleti elinden geldiği kadar bize yardım ediyor. Ama Yunan askerleri sorun. Ben bir yerde ekmek yiyorsam ekmeğime ihanet etmem yukarıda Allah var, yemek getiriyorlar, 50-60 tane seyyar tuvalet getirdiler, banyo getirdiler. Ben turist olarak 7-8 ülke gezdim ama burası başka ülkelere göre daha iyi. Ben Nevşehir'de turizm işinde çalışıyordum. Ama İspanya'da kardeşim var, onun yanına gitmek istiyorum. Yunan tarafına geçenler olduğunu duyduk ama onlarda vicdan yok. Kadın erkek fark etmiyor dövüyorlar, telefonlarını, kıyafetlerini alıp geri yolluyorlar.'

'Tecavüzü duydum'

Ali Rıza Nurzai Afganistan'dan gelip dört yıl Türkiye'de yaşamış. Hatta bir kez Yunanistan'a geçmiş ancak yakalanıp geri gönderilmiş. Nurzai 'Balıkesir'de emlakçıda çalışıyordum. Biz Yunanistan'a gittik. Bizim paramızı, telefonumuzu aldılar, üzerimizdeki kıyafetleri aldılar. Şuan üzerimdeki kıyafetleri Türkiye verdi. Biz 150 kişi gittik, yanımızda kadınlar da vardı. Kaçakçı diye bildiğimiz kişi, bir Afgan ve bir İranlı kadına tecavüz ettiğini duyduk. Bunlar polis mi, asker mi bilmiyoruz ama iki kadına yunan tarafında 10 kilometre içeride tecavüz edildiğini biliyoruz. Taliban bizi tehdit ettiği için Afganistan'a dönemiyorum. İngiltere'ye gideceğim. Burada Türkiye bize çok yardım ediyor. Ekmek getiriyor, battaniye getiriyor, ilaç veriyor ama Yunanistan bizim paramızı alıyor, tecavüz ediyor' diyor.

Almanya'ya gitmek istiyor

Yunanistan'a geçmek isteyenlerden biri de Suriyeli Abdurrahman Muhammed. 'Sekiz senedir Türkiye'deyim Almanya'ya geçeceğim. Orada akrabalarım var. Kadınlara tecavüzü duymadım ama kadınların elbiselerini çıkarıp üzerlerini aradıklarını duydum. Bize burada yemek, elbise, su veriyorlar ama yetmiyor' diyor Muhammed.

Sakin bir ülke hayali

Sinan Kanberi İran'dan gelen düzensiz göçmenlerden biri. Kanberi İran'dan geldikten sonra 4 buçuk yıl Türkiye'de yaşamış. Sinan Kanberi hikayesini şöyle anlatıyor. 'Ben Türkiye'ye geldikten sonra tercümanlık yaptım, kantinde, fabrikalarda çalıştım, elektrikçilik yaptım. İran'dan kaçarak geldim. Avrupa'da ırkçı olmayan sakin bir ülkeye gitmek istiyorum. Ben Avrupa siyasetine o kadar güvenemiyorum ama insan hakları da var. İnsan haklarına göre kapıları açmaları gerekiyor ama siyasetine göre de hiçbir zaman açacaklarını düşünmüyorum. Geçip geçemeyeceğim belli değil. İran'da radyo televizyon sektöründe çalışıyordum. Ama artık İran'a dönemem. Şu anda İran'da hiçbir şeyim yok. İran'da öncelikle hiçbir emniyetim yok. Geri dönersem daha yalnız kalacağım orada. Ben de bir gencim, ben de yaşamak istiyorum. Birleşmiş Milletler bize sözler verdi ama arkasında durmadılar. Burada Türkiye bize yardım etti, battaniye, yemek getiriyorlar. Şu son iki gün içeride savaş gibiydi. Yunanistan bize gaz attı, mermi attı, adam öldürdüler. Attıklarının normal gazlar olduğunu da düşünmüyorum, tehlikeli bir şeyler de olabilir. Biz orada adam gibi otururken Yunanistan gaz atmaya başladı. Yunanistan'ı böyle bilmiyordum. Irkçı olduğunu söylüyorlardı ama inanmıyordum, artık inanıyorum. Türkiye bize yemek veriyor ama sıralar çok fazla, çünkü kalabalığız fazlasıyla.'