Komşu neden Çorlu'ya gidiyor?
Edirne'ye alışveriş için gelen Bulgar ve Yunan turistlerin bazılarının Çorlu'ya kayması sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdi. Türk-Yunan-Bulgar Dostluk Derneği Başkanı Önder Akdağ, bu konuda çağrıda bulunarak, ilgili esnaf oda veya kuruşların komisyon kurarak nedeninin araştırılmasını istedi.
Sosyal medyada 109 bin üyeli Edirne'de alışveriş adlı grupta geçen hafta gündeme gelen Edirne'de Çorlu'ya oranla fiyatların daha pahalı olduğu tartışması farklı bir boyut alıyor. Fiyatlar nedeniyle komşu ülke insanlarının Çorlu'ya kaydığı tartışmalarına Türk-Yunan-Bulgar Dostluk Derneği (TUYUB) Yönetim Kurulu Başkanı Önder Akdağ'dan bir öneri geldi. Akdağ, ilgili esnaf oda veya kuruluşların oluşturacağı komisyonun araştırma yaparak, sorunun neden kaynaklandığının tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Edirne'de yabancı turist potansiyelinin iyi olduğunu hatırlatan Akdağ, 'Bunların bir kısmı Yunanistan'dan ve Bulgaristan'dan alışveriş turizmi için buraya geliyor. Kur farkından kaynaklı avantajı kullanmak istiyorlar. Bu insanları ülkemize katkı amaçlı kullanmaya çalışırken, bazı esnaflar tarafından çok doğru kullanılmıyor' dedi.
'Yanlış bulunsun'
Bu tür turizm hareketlerinin sürdürülebilirliği için şehirlerin planları olması gerektiğini ifade eden Akdağ, yanlış yapanların bulunmasını istedi. Akdağ, 'Şehirleri yönetenler tarafından meslek odaları tarafından planlamalar olur ve bu doğrultuda çalışmalar olur. Evet birileri çalışma yapıyor, alışveriş için insanlar geliyor, eğer bu süreci doğru yönetemezsek, bu insanları kaybetmek kaçınılmaz hale geliyor. Son zamanlarda yine bunun örnekleri var. Daha önceki dönemlerde de çeşitli vesilelerle gündeme getirmiştik. Nerede hata veya yanlış yapıyoruz bunları tespit edip, çözüm noktasında kimin üzerine ne düşüyorsa hangi kurumun veya meslek odasının bunu ivedilikle yapması gerekiyor' dedi.
'Acil eylem planı olmalı'
Bu konuda acil eylem planı hazırlanması gerektiğini ifade eden Akdağ, 'Şehrin bileşenlerine, meslek odalarına şunu önermek istiyorum; bu konuyla ilgili acil eylem planı oluşturulması gerekiyor. Laleli örneği ortada, Çorlu'ya, İstanbul'a veya yakın çevreye gidiyorlar. '˜Neden gidiyorlar?' cevabını bulmak lazım. Cevabı bulduğunuz zaman, çözüm üretmek adına birilerinin bir şeyler yapması lazım. Biz sivil toplum örgütü olarak bunları görüyoruz, tespit ediyoruz ama ancak bunu yapıyoruz. İşin çözüm noktası biz değiliz. Çözüm meslek odaları ve kuruluşları, hatta çözüm esnafın kendisi. Tabi ki ticaret yapacağız, para kazanacağız ama bizim esnaflık kültürümüze yakışır ve doğru biçimde yapmalıyız. Böylece bunun karşılığını alırsınız. Ama yapılan yanlışların da karşılığını alırsınız. Doğal olarak insanlar başka yere gider ve şehrin ekonomisi, turizmi zarar görür. Hepimiz şehirde yaşayan insanlar olarak kalkınmasını, turizmin gelişmesini isteriz. Şunu da isteriz ki, sahada esnafın işin paydaşı olan meslek kuruluşlarının herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Bunu istemek bizim birey olarak en doğal hakkımız. Kayıtsız kalamayız. Mesele burada insanların oraya gitmesi değil, gidiş nedenlerini bulmak lazım. Sosyal medyada yapılan yorumlara bakıyoruz, alarmı veriyorlar ama kafamızı kuma gömüyoruz. Doğrusunu bulup, sürdürülebilirliği hayata geçirmeliyiz. Meslek kuruluşları bir komisyon kurup, bu işi bizzat takip etmesi gerekir' diyerek uyarılarda bulundu.
'Gıda Nizamnamesi uygulansın'
Gıda nizamnamesine göre bazı işyerlerinde eksiklikler olduğunu anlatan Akdağ, bu nizamnamenin çok iyi uygulanması gerektiğini belirtti. 50 metrekarelik alanda birçok ürünün satıldığının altını çizen Akdağ, 'Özellikle gıda nizamnamesi ile ilgili konuların çok iyi uygulanması lazım. Çünkü yasalarda çerçevesi belli. Adam 50 metrekarelik yerde, tatlı satıyor, yufka satıyor açıkta, kahvaltılık ürünleri satıyor, deterjan satıyor. Böyle bir gıda nizamnamesi yok. Buralarda eksiklik var. Yasaya aykırı bir şey varsa, bunun gereğini yapmak kurumların görevidir. Niye bunu görmemezlikten görüyoruz. Böyle gelmiş, böyle gitmesin. Bizim bu çağrımız inanıyoruz ki karşılık bulacaktır. Şehri yönetenler çözüm bulacaktır' ifadelerine yer verdi.
'Döviz bozma işi yasal değil'
Şikayetlere de değinen Akdağ, yetkisi olmayan esnafın döviz bozamayacağını da söyledi. Akdağ, 'Esnafın asıl işi sattığı materyalden para kazanmaktır. Bir de kurdan para kazanmaya kalkarsanız, burada hem karşıdaki insanı mağdur etmiş olursunuz, hem de yasa dışı bir işlem yapmış oluyorsunuz. Çünkü döviz bozma işi yasalarla bankalar, döviz büroları ve merkez bankasından lisansını alan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılır. Esnaf bunu yaptığı zaman suç işlemiş oluyor. Bunu herkes biliyor ama göz yumuyoruz. Materyalimizi satalım ama kuru doğru uygulayalım. Gelen yabancı, total hesap yapıyor. Bu işin birinci sorumlusu esnaf. Uygunsuz davrananlara ilgili kurumlar yaptırım uygulayacak. Tek yaptırım yolu ceza değil, insanları bilgilendirip, denetlenmesi lazım. Yapmadığımız zaman sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Bindiğimiz dalı kesmeyelim' diyerek sözlerini tamamladı.