Kaya gazı Trakya'ya tehdit

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal, Kırklareli'nde düzenlenen kaya gazı üretimi hidrolik kırma sırasında kullanılan kimyasalların insan, toprak ve suya zararları konulu konferansında kaya gazı üretiminin Türkiye'de Trakya'da ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştirileceğine dikkat çekti. Aydal, kaya gazı üretiminde 2 bin 500 çeşit kimyasalın kullanıldığını belirterek 620 kimyasalın ise kanserojen olduğunu söyledi. Aydal, kimyasal maddelerin yeraltı sularına karışabileceğine dikkat çekerken deprem riski ve çevre kirliliği riskini de açıkladı.

TAKİP ET

Kırklareli Kent Konseyi Doğa ve Kültürel Varlıkları Koruma Çalışma Grubu, kaya gazı üretimi hidrolik kırma sırasında kullanılan kimyasalların insan, toprak ve suya zararları konulu konferans düzenledi. Kırklareli Belediyesi katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal konuyla ilgili sunum yaptı. Konferansa Kırklareli Belediye Başkan Vekili Burcu Özel, Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Ali Çakır ve yürütme kurulu üyeleri, Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan konferansta Prof. Dr. Doğan Aydal, Trakya Bölgesi ve Türkiye'deki hidrolik kırma yöntemiyle kaya gazı çalışmaları ilgili açıklamalarda bulundu.

Aydal, sunumunda dünyada petrol rezervinin tükenmeye başladığına dikkat çekerken; 'Petrol bitmeye başladıkça da maliyeti biraz daha yüksek olan kaya gazlar devreye girmeye başladı. Kaya gazı, küçük hücrelerde olduğu için birbirleriyle bağlantılı hale getirmediğiniz sürece buradan üretim yapamazsınız. Bunların arasını herhangi bir şekliyle patlatarak hücreleri birleştiriyorlar, gazlar büyük bir hacim oluşturuyor ve buradan üretim yapmayı amaçlıyorlar. ABD'de çok fazla var. Türkiye'de de 2 yerde; Trakya'da ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde var. Ama söylenmeyen bir yerde daha var; bin metre üzerinde yerde Orta Anadolu'da da var' ifadelerine yer verdi.

'620 adet kanserojen kimyasal var'

Hidrolik kırma yöntemiyle kaya gazı çalışmalarında 2 bin 500 adet kimyasalın kullanıldığını açıklayan Aydal; 'Çok büyük miktarlarda kimyasallar kullanılıyor. Büyük bir basın ile su ve kimyasalları yer altında gönderiyorlar. Daha sonra aynı kanaldan yukarıya doğru gazlar çıkıyor. Gaz hafif ve aynı kanaldan yukarı çıkıyor. Ama aşağıya gönderdiğiniz suyun yüzde 70'i geriye geliyor. Yüzde 30'u ise aşağıda kayboluyor. Yukarıya doğru çıkanları ne yapıyoruz? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bütün yönetmeliklerine baktığınızda her şeyi doğru yazıyoruz ama uygulamıyoruz. Yapılması gerekenleri santimetresine kadar çizmişiz, kanuna eklemişiz ama uygulamıyoruz. Ama '˜Biz de yaptık' diyoruz. Aşağıya gönderdiğiniz 2 bin 500 kimyasal var ve bunların 620 tanesi kanserojendir. Türkiye'de şu anda bu kimyasalları ithal eden firmalar var. Buradaki bazı kimyasallarda '˜Derinize dokunursa ölürsünüz' deniyor. Bunları Türk firmalar, Türkiye'deki firmalara satmak için ithal ediyor ve bunları kullanacaklar. Sonuçları itibariyle de 8-10 çeşit hastalığa sebep olacaklar' dedi.

'Deprem sayısını 6 kat artırmış'

Aydal, Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek bir deprem kuşağında olduğuna dikkat çekerken; '4-5 ana karanın birleşmesiyle oluşmuştur. Bölgede yapılacak bir kaya gazı araştırmasının, fay sistemlerine kaçmaması mümkün değil. Fay, kırılmış iki tane sert zemindir. Bunun arasına binlerce ton suyu pompaladığınızda, yağlama olayı meydana gelir. Kaymayan iki parça, araya suyun girmesiyle kayar ve depremler oluşur. ABD'de yapılan deprem ölçümlerinde, pompalama başladıktan 24 saat sonra 2.9 şiddetinde deprem başlıyor. ABD'nin birçok eyaletinde küçük ölçekli 4 şiddetindeki deprem sayısını 6 katı artırmış. Bizim karşımıza en büyük tehlikelerden biri depremle ilgili çıkacak' sözlerine yer verdi.

'Yeraltı suyuna karışabilir'

Kaya gazı çalışması yapan şirketlerin bin 500 metrede arama yaptıkları için yeraltı sularına etki etmedikleri iddialarına da cevap veren Aydal; 'Delme sırasında kullanılan borular da delikli. Suyu yukarı çektikleri zaman kimyasalların yeraltı suyuna karışmayacağına dair bir kural mı var? Kaya gazı çalışmalarının bulunduğu her yerde deprem, ortam kirlenmesi ve suda sıkıntılarımız var' dedi.

'Trakya'dan vazgeçmeyeceğiz'

Fransa, İrlanda, Almanya ve Bulgaristan'ın hidrolik kırma ile üretimi yasakladığını açıklayan Aydal; 'Norveç'te, İngiltere'de de bugün yarın yasaklanacak. Toprağımızı yabancı şirketlere vermişiz, rezil etmekten başka bir şey yapılmıyor. Buradan da para gelecek diye hiç umutlanmayın. En fazla söyleyecekleri; '˜3-5 tane adamınız çalışıyor' olacaktır. Biz Trakya'dan vazgeçemeyiz. O firmalar, bugün topraklarımızı çatlatıp yarın gidecek ama bizim çocuklarımız, torunlarımız bu topraklarda hâlâ tarım yapmak için uğraşacaklar' ifadelerine yer verdi.

'Üçüncü sınıf ülkelerde yapıyorlar'

ABD'de birçok eyaletin hidrolik kırma ile kaya gazı üretimini yasakladığını söyleyen Aydal; 'Yasakladıktan sonra üretimi üçüncü sınıf ülkelerde yapmaya başladılar. Her ülkeye ABD'li olmuş kendi yurttaşlarını göndererek tavsiyelerde bulundurdular. Bize de F.B.'yi gönderdiler. Maalesef hükümet de buna dikkat etmedi. Hükümet sadece kaç kuruş kazanacağının derdinde bunlara izin vermeye başladı. Türkiye'de bu konuda çalışan şirketler var. Trakya'ya da gelecekler. Hepsi farklı şirket olarak görünse de hepsine malzeme sağlayan şirketin ismi '˜Production Solutions International'dir. Hepsinin göbeği bir yere bağlıdır ve ayrı şirket değiller' dedi. Aydal, sunumunda hidrolik kırma sırasında kullanılan kimyasalları ithal eden Türk firmaları ve kimyasalların etkilerini de açıkladı. Aydal, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Katılımcıların sorularını yanıtlamasının ardından Aydal'a teşekkür plaketi sunulurken; konferans sona erdi.