Karaağaç eski günlerine dönecek

Edirne Belediyesi, Karaağaç Mahallesi Lozan Caddesi'nin eski ihtişamlı görüntüsüne kavuşturulması amacıyla 200 adet Karaağaç fidanını toprakla buluşturdu. Fidan dikimi törenine katılan Belediye Başkanı Gürkan, törene katılan çocuklarla birlikte Karaağaç fidanı dikti. Törende konuşma yapan Gürkan, Karaağaç'ta üretici kooperatiflerinin, buğday takas bankasının ve bin ton kapasiteli Buzhane'nin kurulacağını açıkladı.

TAKİP ET

Edirne Belediyesi, Karaağaç Mahallesi Lozan Caddesi'ni eski günlerindeki ihtişamına kavuşturmak amacıyla 200 adet Karaağaç fidanını toprakla buluşturdu. Edirne Kent Ormanı karşısındaki alanda düzenlenen fidan dikim törenine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Millet İttifakı (CHP-İYİ Parti) Edirne Belediye Meclis Üyeliği Adayları ile vatandaşlar katıldılar.

Törende konuşma gerçekleştiren Gürkan, Lozan Caddesi'nin eski günlerindeki Karaağaçlarla kaplı görüntüsünü hatırlatarak; 'Aramızda Karaağaç'ın o eski fotoğraflarını hatırlamayan yoktur. İster o dönemde yaşamış olun, ister olmayın mutlaka hafızalarınızda yer etmiştir. Bugün ismini Karaağaç'tan alan Karaağaç bölgemizde neredeyse artık hiç Karaağaç kalmamış durumda. 1940'lı yıllarında bu bölgede ağaçlarda büyük bir hastalık meydana gelir. Bu hastalık sonucunda bütün Karaağaçlar kurur, kesilir. Elbette kişi başına düşen yeşil alan ortalaması, Türkiye ortalamasının çok üzerinde olan Edirne'mizde yaptıklarımızı hiçbir zaman yeterli görmemiz mümkün değil. Bugün Türkiye'nin her tarafında kişi başına düşen yeşil alan miktarı 10 metrekare olarak yeterli görülürken, bu Edirne'de 17 metrekareye kadar çıkan bir orandır. Yeterli mi? Değil. Ne yapmak gerekiyor? İlk etapta Türkiye ortalamasının iki katına, 20 metrekareye ve bir sonraki aşamada da daha da yukarılara çıkarmak gerekiyor. Bunu en uygun yeri de tabii ki bereketli toprakların olduğu Karaağaç bölgemizdir' ifadelerine yer verdi.

Karaağaç Mahallesi'nin, Cumhuriyet'in tarihinde de çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Gürkan; 'Mondros Mütarekesi'nden sonra Kurtuluş Savaşı başlar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kadınıyla, erkeğiyle bütün Türk Milleti bu savaşı kazanır. Emperyalizme karşı, yedi düvele karşı muazzam bir savaş verilir. Bu dünyada, bütün mazlum milletlere örnek olmuş bir savaştır. Ardından Mudanya Mütarekesi gelir. Yunanistan, savaş bedeli olarak ülkemize verdiği zararları ödemek anlamında 4 milyon altın bedel ödemeyi kabul eder ama bu bedel bir türlü ödenemez. Çünkü Yunanistan da savaştan yeni çıkmış, perişan bir haldedir. Daha sonra Lozan görüşmeleri başlar. O görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti'ni İsmet İnönü yönetmektedir. Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanır' dedi.

'Lozan ile Türkiye'ye verildi'

Lozan Antlaşması'nda Karaağaç Mahallesi'nin savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildiğini hatırlatan Gürkan; 'Böylelikle ilk kez Türkiye, Cumhuriyet'in ilanından sonra bir toprak parçası kazanmış olur. Bu toprak parçasının adı Karaağraç'tır. İşte biz bu toprakları Ulu Önder Mustafa Kemal'e, ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'ye borçluyuz. Onlara ne kadar vefa duysak, ne kadar rahmet dilesek yaptıklarının karşılığını asla ödeyemeyiz' sözlerine yer verdi.

'Et yiyemezken, ot yiyemez olduk'

Karaağaç Mahallesi'nin, Edirne'nin en yeşil bölgesi ve tarım deposu olduğuna dikkat çeken Gürkan, 'Bundan 15 yıl önce Karaağaç'ın bereketli topraklarından yetişen çeşitli ürünler; Ayşekadın fasulyesi, lahanası, pırasası, patlıcanı'¦ Her akşam buradan yüklenerek İstanbul haline götürülmekteydi. Ya şimdi? Gecede neredeyse bir kamyon bile buradan üretim yapamaz hale geldik. Üreticiyi yokluğa, yoksulluğa mahkûm ettik. Uygulanan yanlış tarım politikaları insanların pahalı ürünleri almaya yöneltti. Türkiye'nin her tarafında insanlar et yiyemezken, ot yiyemez hale de gelmişlerse, uygulanan yanlış tarım politikalarına hepimizin birlikte bakmamız gerekiyor. Peki, ne yapacağız? Sineye çekip, sessiz mi kalacağız? Hayır. Önümüzdeki dönemde öncelikle Karaağaç'tan başlayarak bütün bölgelerde şeffaf, denetime açık, profesyoneller tarafından yönetilen ve hesap veren üretici birlikler kuracağız' dedi.

Yerli tohum bankası ve buzhane

Karaağaç Mahallesi'nde alternatif gıda tarım üretimlerinin üretimine başlatacağını açıklayan Gürkan; 'Bunda belediyemiz öncü, denetleyen ve düzenleyen olacak. Karaağaç'ta başlatacağımız bu üretim seferberliği ile derhal yerli tohum bankası kuracağız. Yerli tohuma dönmedikçe bizim, 82 milyon insanın karnını doyurma şansımız yok. Canlı yaşamının devam etmesi için temiz içme suyu ve temiz gıdaya ihtiyacımız var. Yüzde 75'lik kısmını hibe olarak temin ettiğimiz kredi ile Edirne ve Karaağaç'taki sebze ve meyve üreticilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacağımız bin tonluk buzhaneyi tekrar Karaağaç'ımıza kazandıracağız. Bunu elbette Karaağaç'ın temiz, yürekli, güzel insanları ile beraber yapacağız. Kuracağımız bu üretim kooperatifleri ile insanlarımız daha da zenginleşecekler. Çocukları okula giderken hiçbir anne ve baba harçlık veremediği için çocuğundan saklanmak zorunda kalmayacak. Anneler, çocuğu yatağa girerken, '˜Çocuğumun karnı aç mı, tok mu?' diye düşünmeyecek. Edirne; zengin, başarılı ve üretken insanların şehri olacak. Bunu hep beraber başaracağız. Bugün 200 tane yetişkin Karaağaç fidanını Lozan Caddesi'ne dikmeye başlıyoruz. Bu fidanlar sadece Karaağaç'a değil, tüm Edirnelilere, her yıl şehrimize gelen 5.5 milyon turiste, tüm dünya insanlarına sorumluluk da yüklüyor. Bu ağaçları evlatlarımıza, aldığımızdan daha yeşil ve temiz bir Edirne bırakmak, hepimizin temel görevidir' ifadelerine yer verdi. Gürkan, konuşmasının ardından törene katılan çocuklarla birlikte fidan dikimi gerçekleştirdi.