Kara günün gözyaşları
Şükrü Paşa'nın 5 ay 5 gün boyunca Edirne'yi kahramanca savunmasıyla tarihe geçen ve 175 bin Türk askerine karşılık 233 bin Bulgar, 130 bin Sırp, 31 bin Karadağlı, 80 bin Yunan olmak üzere toplam 649 bin kişiden on binlerce insanın hayatını kaybettiği Balkan Savaşları'nın şehitleri düzenlenen törenlerle anıldı. Yoğun yağmur yağışı altında anılan şehitler, Edirne'nin kara günü olarak anılan günlerine adeta gözyaşı döktü.
Tarihe Edirne'nin Kara Günü olarak geçen ve Şükrü Paşa'nın tüm olumsuz koşullara rağmen 5 ay 5 gün Edirne'yi destansı savunmasıyla tüm dünyada yankı uyandıran Balkan Savaşı'nın şehitleri 105'inci yılında düzenlenen törenlerle anıldı.26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü törenleri, Tunca Nehri'ndeki taşkın nedeniyle Şükrü Paşa Anıtı'nda başlarken; yoğun yağmur yağışı törenlere engel olamadı. Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salim Afgün, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Baro Başkanı Av. Özgür Yıldırım ile kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ile sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı törende Edirne Valiliği, Edirne Garnizon Komutanlığı, Edirne Belediye Başkanlığı ve Edirne Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği çelengi Şükrü Paşa Anıtı'na sunuldu.Çelenklerin sunulmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ve Edirne Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı okundu. Saygı duruşu sırasında tören mangası, şehitleri anmak amacıyla 3 el saygı atışı yaptı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından törende Edirne İl Müftü Yardımcısı Hüseyin Okuş tarafından şehitler için dua okundu. Şehitler için okunan duanın ardından tören Edirne Halk Eğitim Merkezi Mimar Kemaleddin Çok Amaçlı Salonu'nda devam etti.
'Unutulmaz destanlardan biridir'Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sorumluluğunda Edirne Sosyal Bilimler Lisesi tarafından düzenlenen tören, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt yaptı. Cırıt, konuşmasında Balkan Savaşları'nın tarihin en ibret alınması gereken olaylardan biri olduğunu belirterek; '105 yıl önce bugün, acı ve şanlı hatıraların en güçlü tanığı olan Balkan coğrafyasında, tarihin en unutulmaz destanlarından biri yaşanmıştır. İmkânsızlıklar içinde çırpınarak vatanı hakkıyla savunan yiğitlerimizin adı ölümsüzlük anıtına yazılmıştır. Bu anıtlar, yaşadığımız tüm savaş ve işgallere rağmen tek askerimiz kalıncaya kadar mücadele etmeyi gelenek haline getirmiş yüce Türk askerimizin ve milletimizin direnme öyküsünü anlatır bize' ifadelerine yer verdi.
'Binlerce vatan evladı şehit düştü'1361 yılında Türk yurdu olan Edirne'nin, 1912´de Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu´na karşı giriştiği Balkan Savaşı´nda, Şükrü Paşa´nın kumandasında 155 gün destek alınmadan kahramanca savunulduğunu söyleyen Cırıt; 'Buna karşın 26 Mart 1913'de teslim olmak zorunda kalmıştır. Böylece Edime için kara günler başlamış, işgalle birlikte Sarayiçi mevkiinde esir tutulan binlerce vatan evladı, günlerce hayatta kalma mücadelesi vermiş, ancak açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür' dedi.
'Ağaç kabuklarını yemek zorunda kalmışlar'Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış, sultanlar şehri Edime'nin, 50 günlük bir müdafaa planına göre tedarik edilmiş erzak ve cephaneye rağmen 155 gün boyunca düşmana direndiğini söyleyen Cırıt; 'Direnme sırasında süpürge tohumundan ekmek yaparak ordumuza her türlü desteği veren Edime halkının, bu basandaki rolü elbette takdire şayandır. Ordumuz kuşatmada yalnızca düşmanla mücadele etmemiş, aynı zamanda baş gösteren hastalıklar ve açlık ile de çok büyük bir felaket yaşamıştır. Sarayiçinde esir tutulan halkımız ağaç kabuklan yemek zorunda kalmıştır' sözlerine yer verdi.
'Kahraman Türk askeridir'Şükrü Paşa'nın sadece düşmanla değil, halkın içinde bulunduğu hastalık ve açlıkla da savaştığını belirten Cırıt; 'Bu durumda kendisinden kat kat güçlü düşman ordusunu 155 gün tutarak tarihe ismini altın harflerle yazdıran ve '˜Düşman hatları geçtikten sonra ölürsem kendimi şehit olarak kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam kefenim, lifim, sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz ve gelen nesiller üzerime bir abide dikeceklerdir' şeklinde yürek burkan bir vasiyetin sahibi, Şükrü Paşa '˜Kahraman' sıfatını her harfiyle hak eden bir Türk askeridir' dedi.
'Vefa duygusunu yitirmeyecektir'Edirne'de savunulanın sadece geçmiş değil gelecek olduğunu vurgulayan Cırıt; 'Ve eğer Edirne'de bu savunmayı Şükrü Paşa, o aziz şehitlerimizle birlikte yapmamış olsaydı, belki biz bugün bu topraklarda tutunamaz olacaktık. Onun için aziz şehitlerimize ne kadar minnet duysak azdır. Onlar her türlü baskıya, her türlü açlığa, ıstıraba, çileye boyun eğmeyerek, direnerek var olma mücadelesi verdi. Edirne, yaşadığı işgallerin derin izlerini silse de vefa duygusunu hiçbir zaman yitirmeyecektir' ifadelerine yer verdi. Cırıt'ın konuşmasının ardından törende Balkan Savaşları belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Tören, Edirne Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin Balkan Savaşları'nı anlatan tiyatro oyunu ile sona erdi.
'Unutulmaz destanlardan biridir'Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sorumluluğunda Edirne Sosyal Bilimler Lisesi tarafından düzenlenen tören, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt yaptı. Cırıt, konuşmasında Balkan Savaşları'nın tarihin en ibret alınması gereken olaylardan biri olduğunu belirterek; '105 yıl önce bugün, acı ve şanlı hatıraların en güçlü tanığı olan Balkan coğrafyasında, tarihin en unutulmaz destanlarından biri yaşanmıştır. İmkânsızlıklar içinde çırpınarak vatanı hakkıyla savunan yiğitlerimizin adı ölümsüzlük anıtına yazılmıştır. Bu anıtlar, yaşadığımız tüm savaş ve işgallere rağmen tek askerimiz kalıncaya kadar mücadele etmeyi gelenek haline getirmiş yüce Türk askerimizin ve milletimizin direnme öyküsünü anlatır bize' ifadelerine yer verdi.
'Binlerce vatan evladı şehit düştü'1361 yılında Türk yurdu olan Edirne'nin, 1912´de Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu´na karşı giriştiği Balkan Savaşı´nda, Şükrü Paşa´nın kumandasında 155 gün destek alınmadan kahramanca savunulduğunu söyleyen Cırıt; 'Buna karşın 26 Mart 1913'de teslim olmak zorunda kalmıştır. Böylece Edime için kara günler başlamış, işgalle birlikte Sarayiçi mevkiinde esir tutulan binlerce vatan evladı, günlerce hayatta kalma mücadelesi vermiş, ancak açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür' dedi.
'Ağaç kabuklarını yemek zorunda kalmışlar'Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış, sultanlar şehri Edime'nin, 50 günlük bir müdafaa planına göre tedarik edilmiş erzak ve cephaneye rağmen 155 gün boyunca düşmana direndiğini söyleyen Cırıt; 'Direnme sırasında süpürge tohumundan ekmek yaparak ordumuza her türlü desteği veren Edime halkının, bu basandaki rolü elbette takdire şayandır. Ordumuz kuşatmada yalnızca düşmanla mücadele etmemiş, aynı zamanda baş gösteren hastalıklar ve açlık ile de çok büyük bir felaket yaşamıştır. Sarayiçinde esir tutulan halkımız ağaç kabuklan yemek zorunda kalmıştır' sözlerine yer verdi.
'Kahraman Türk askeridir'Şükrü Paşa'nın sadece düşmanla değil, halkın içinde bulunduğu hastalık ve açlıkla da savaştığını belirten Cırıt; 'Bu durumda kendisinden kat kat güçlü düşman ordusunu 155 gün tutarak tarihe ismini altın harflerle yazdıran ve '˜Düşman hatları geçtikten sonra ölürsem kendimi şehit olarak kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam kefenim, lifim, sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz ve gelen nesiller üzerime bir abide dikeceklerdir' şeklinde yürek burkan bir vasiyetin sahibi, Şükrü Paşa '˜Kahraman' sıfatını her harfiyle hak eden bir Türk askeridir' dedi.
'Vefa duygusunu yitirmeyecektir'Edirne'de savunulanın sadece geçmiş değil gelecek olduğunu vurgulayan Cırıt; 'Ve eğer Edirne'de bu savunmayı Şükrü Paşa, o aziz şehitlerimizle birlikte yapmamış olsaydı, belki biz bugün bu topraklarda tutunamaz olacaktık. Onun için aziz şehitlerimize ne kadar minnet duysak azdır. Onlar her türlü baskıya, her türlü açlığa, ıstıraba, çileye boyun eğmeyerek, direnerek var olma mücadelesi verdi. Edirne, yaşadığı işgallerin derin izlerini silse de vefa duygusunu hiçbir zaman yitirmeyecektir' ifadelerine yer verdi. Cırıt'ın konuşmasının ardından törende Balkan Savaşları belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Tören, Edirne Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin Balkan Savaşları'nı anlatan tiyatro oyunu ile sona erdi.