Kadın itfaiyecilerin başarısı algıları yıktı

Kadın itfaiye eri olarak Edirne'de gören yapan Ülkü Karagülle ve Nuray Söner başarı ve azimleriyle herkese örnek oluyor. Fiziksel güç gerektiren İtfaiye mesleğindeki algıları yıkan Karagülle ve Söner hem çevrelerine hem de meslektaşlarına örnek oluyor.

'Kadın-Erkek algılarını yıktılar'

Erkek meslektaşları ile aynı azim ve başarıyı gösteren kadın itfaiyeciler ailelerinin ve İtfaiye teşkilatının guru kaynağı oluyor. Kurtarma operasyonlarından, yangınlara, sokak hayvanlarından, sıkışmalı trafik kazalarına kadar her göreve koşan kadın itfaiye erleri erkek meslektaşlarına örnek oluyor. Gösterdikleri azim ve başarılarıyla taktirleri toplayan kadın İtfaiye erleri erkek-kadın algılarını da alt üst ediyor.

'Meslektaşlarına taş çıkarıyorlar'

Kadın itfaiye eri olarak Edirne'de gören yapan Ülkü Karagülle ve Nuray Söner gösterdikleri azim ve başarıyla büyük bir örnek teşkil ediyor. Erkek meslektaşlarına taş çıkaran Karagülle ve Söner, gerek insan hayatı gerekte mahsur kalan hayvanların kurtarılması için yaptığı müdahalelerle toplum tarafından da taktir görüyor. Başkalarının hayatlarını kurtarmak için kendi hayatlarını hiçe sayan kadın itfaiye erleri olaylara gösterdiği başarılarla göz dolduruyor.

'İtfaiye mesleği bir takım çalışması'

İtfaiye mesleğinin bir takım çalışması olduğunu vurgulayan 24 yaşındaki İtfaiye Eri Ülkü Karagülle, azimle sürekli çalıştıklarını, kendilerini geliştirmek için ve en iyisi olabilmek için büyük bir gayret gösterdiklerini belirtti. Olay yerine gittiklerinde en temek hedefin hızlıca müdahale etmek olduğunu ifade eden Karagülle, mesleğin stresli ve riskli olduğunu kaydetti.

'İnsanlara yardımcı olmak beni mesleğe bağlıyor'

Karagülle; 'İnsanların zor zamanlarında yanında olmak ve zarar gelmesini önlemek gibi birçok görevimiz var. Böyle bir meslekte bulunmaktan dolayı gurur duyuyorum. Zaman zaman '˜Çok zorlanıyorum, dayanamıyorum' diyorum ama olaya müdahale anında can kurtardığımızda ya da oluşacak zararın önüne geçtiğimizde insanların mutluluğunu görünce ayrıca gurur duyuyorum. Beni mesleğe bağlayan en temel şey insanlara yardımcı olmak. Tüm yorgunluk bu anı görünce gidiyor. Şapkayı çıkarınca kadın olduğumuzu görenler şaşkınlık yaşıyor. Kadın itfaiyeciyi ilk defa görüyoruz diyorlar. Ne güzel, ne mutlu size falan diyorlar. Biz de bu tepkileri aldığımız için çok mutlu oluyoruz' dedi.

'Kadın olduğumuzu görenler şaşırıyor'

Olaylarda emniyet için kask taktıklarını bu sayede vatandaşların kendilerinin kadın olduğunu fark etmediğini söyleyen 25 yaşındaki İtfaiye Eri Nuray Söner, olay sonrası kaskı çıkarttıklarında görenlerin şaşırdığını ifade etti. 'Bu işi kadınlar nasıl yapar' gibi tepkilerle karşılaştıklarını belirten Söner, kadınların istediğinde neler yapabileceğini herkese göstermek adına bu mesleği seçtiğini aktardı.

Hayalindeki mesleği yaptığını dile getiren Söner, insanları ve hayvanları kurtarmaya yönelik bir meslek icra ettiklerini ve bu hayali gerçekleştirmenin gururunu yaşadığını kaydetti. Erkek meslektaşlarının yaptığı her işi kendilerinin de yaptığını söyleyen Söner, 'Gece gündüz demeden kendi canımızı hiçe sayıp insanların hayatını kurtarma düşüncesiyle olaylara müdahale ediyoruz.' Dedi.

'Kadın olmalarına rağmen gayet güçlü ve kuvvetliler'

Kadın meslektaşlarının kendilerinden hiçbir farkı olmadığını söyleyen İtfaiye Eri Barış Gezer, aynı eğitimi aldıklarını ve hiçbir eksik yanlarının olmadığına değindi. Kadın meslektaşlarının gayet güçlü olduklarını vurgulayan Gezer, 'Kadın çalışma arkadaşlarım ot yangını, ev ve trafo yangınları ya da hayvan kurtarma gibi olayların hepsinde başarılı şekilde müdahale ediyor. Kadın olmalarına rağmen gayet güçlü ve kuvvetliler' dedi.

Kadın itfaiye er olan personellerinin azimli bir şekilde çalıştığını ve herkese kadınların her işi yapabileceklerini gösterdiğini söyleyen İtfaiye Müdürü Erdoğan Göbel, meslekte kadın-erkek ayrımı olmadığını belirtti. İtfaiyecilik mesleğinin tek gayesinin can kurtarmak olduğunu aktaran Göbel, kadınlarında kendi canlarını hiçe sayarak içeri girip müdahalelerde bulunduklarını ifade etti.

Kumru Öngün