Kaçak telefonlar elçiliğindi

Mayıs ayında Türkiye'ye giriş yapmak üzere Kapıkule Gümrük Kapısı'na gelen, Bulgar uyruklu K. I. K. (45) yönetimindeki Vietnam'ın Sofya Büyükelçiliği'ne ait diplomatik plakalı otomobilde çok sayıda elektronik eşya kolisi gören polis aracı aramak istedi. Diplomatik plakalı olması nedeniyle araç, Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan izinle aranabildi. Arama sonunda araçta 3 bin 720 adet Huawei ve Xiaomi marka cep telefonu ve bin 750 adet cep telefonu aksesuarı bulundu. Türkiye'ye kaçak yollarla sokulmak istenen cep telefonlarıyla ilgili olarak şoför K. gözaltına alınırken, araçta bulunan diplomatik pasaporta sahip diplomat eşi N. T. A. adlı, Vietnamlı kadın ise serbest bırakıldı.

'Eşyaların ne olduğunu bilmiyorum'

Emniyetteki işlemlerinin ardından şoför K. adliyeye sevk edildi. Tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen K., yeminli tercüman aracılığıyla alınan ifadesinde 'Ben maaşlı olarak çalışan bir şoförüm. Bana kullandığım otomobile yüklenen eşyalarla ilgili bilgi verilmez. Sorduğum zaman cevap verilmez. Eşyaların diplomata ve eşine ait olduğunu biliyorum. Ancak ne olduğunu bilmiyorum. Telefonların toplam piyasa değerinin 700 bin lira olduğu söyleniyor. Benim maaşım bin Leva. Benim öyle bir parayla işim olmaz. Arabada bulunan eşyaların kendilerine ait olduğunu diplomatın eşi de kabul etti. Suçsuzum, serbest bırakılmamı talep ediyorum' dedi. Bulgar şoför, yurtdışı yasağı ve haftada bir imza şartıyla serbest bırakıldı.
5 yılla yargılanıyorlar

Bulgar şoför ve Vietnamlı kadın hakkındaki soruşturma tamamlanarak, haklarında 'Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokmak' suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede şüphelilerin atılı suçtan bir yıldan 5 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para ceza ile cezalandırılmaları, ayrıca suç konusu eşyanın değerinin fahiş olması nedeniyle Kaçakçılık Mücadele Kanunu 3/22 maddesi gereğince verilecek cezalarından yarısından bir katına artırımı talep edildi.
Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık K. I. K. ve avukatı katıldı.
'Kontrol etmem mümkün değil'

K. I. K., savunmasında diğer sanığın Vietnam Büyükelçiliği çalışanının eşi olduğunu ifade ederek, 'Olay tarihinde sanığın eşi bizzat bana araçla eşini İstanbul'a götürmem konusunda talimat verdi. Ben aracın başına gittiğimde araca koliler yüklenmiş vaziyetteydi. İçinde ne olduğu bana söylenmedi. Ben de içine bakmadım. Büyükelçilikte çalışan şoförlerin taşıdıkları eşyayı kontrol etme gibi bir durumları olamaz, verilen talimatları yerine getirmek durumundadırlar. Bu yüzden benim de eşyalar kontrol etmem mümkün değildir' dedi.
'Ben basit bir şoförüm'

Daha sonra diğer sanık N. T. A.'nın araca gelmesiyle birlikte Sofya'dan yola çıktıklarını ifade eden K., 'Gümrükte araç arandı. İçinden suça konu cep telefonu ve aksesuarları çıktı. Arama yapılan araç büyükelçiliğe ait araçtır. Ben basit bir şoförüm. Üzerime yüklenen suçu işlemedim. Suçsuzum, beraatımı isterim. Benim hakkımda yurtdışı çıkış yasağına yönelik adli kontrol tedbiri uygulanmaktadır. Bu yüzden ülkeme geri dönemiyorum. Bu tedbirin kaldırılmasını isterim' şeklinde konuştu.
'Kamu zararını karşılayacak gücüm yok'

Mahkeme, savunmasının ardından sanık K.'ye kamu zararı olarak belirtilen gümrük vergileri toplamının 2 milyon 424 bin 102 TL olduğunu belirterek, kamu zararını diğer sanıkla müteselsilen ödeyebileceklerini açıkladı. Sanık K. ise kamu zararını giderecek ekonomik gücü olmadığını ifade etti.
Telefonları büyükelçilik göndermiş

Sanık avukatı da müvekkilinin büyükelçilikte şoför olarak çalıştığını vurgulayarak, 'Kendisine verilen talimatlara göre hareket etmiştir. Verilen talimatları sorgulama imkanı yoktur. Dosyaya Vietnam Büyükelçiliğinin yazısının tercümesini daha önce sunmuştuk. Burada müvekkilin şoför olarak çalıştığı ve suça konu cep telefonlarının da büyükelçilik tarafından gönderildiği açıklanmıştır. Faturalar da eklenmiştir. Müvekkilin bu nedenle beraatına, hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz' şeklinde savunma yaptı.
Adli kontrol tedbirleri kalktı

Mahkeme, diğer sanık N. T. A. hakkındaki yakalama emrinin kamu zararı miktarının açıklanması ve sanığın ödeyip ödemeyeceği konusunda beyanın alınmasının eklenmesi gerektiğinden kaldırılarak, yeniden çıkarılmasına; sanık K. I. K. hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar vererek yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.