Hayali emekli olmak

Edirne'de yaklaşık 40 yıldan bugüne ayakkabı boyacılığı yapıyor Eşref Kısaç. Her sabah Bankalar olarak adlandırılan bölgede Ziraat Bankası'nın köşesine boya sandığını kurarak güne '˜merhaba' diyen Kısaç, kentli yaşamının unutulmaya yüz tutmuş mesleği olarak anılsa da mesleğinin düzenli bir maaşı ve sigortası olmadığını hatırlattı. Kısaç, geçtiğimiz günlerde AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal'ın kendisi ziyaret etmesinden mutlu olduğunu söylerken 'Büyüklerimizden bizi de göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum. Benim emekli olmam lazım. Sonuçta bizim de yaptığımız bir meslektir' dedi.

TAKİP ET

Dünyada sanayileşmenin ortaya çıkmasıyla başlayan kırdan kente göç, kentli yaşamını meydana getirirken; insana günlük yeni ihtiyaçlar sundu. Başta kamu kurumları olmak üzere süreç içinde özel sektörün de ekonomik hayatta ön plana çıkmasıyla çalışma hayatındaki giyim tarzları ve temizliği önem kazanırken; ayakkabı boyacılığı da günlük ihtiyacın karşılanması amacıyla önemli bir meslek haline geldi.

Milenyum olarak adlandırılan 2000'li yılların başına kadar kentli kültüründe önemli bir yer edinen ayakkabı boyacılığı, günümüzde devam etse bile köşe başlarında antikayı andıran boya sandıkları ve emekçileriyle adeta '˜Eski güzel günler' deyiminin mirasçısı olarak az sayıdaki müdavimlerine hizmet vermeye devam ediyor. Edirne'de de yaklaşık 40 yıldır Bankalar bölgesi olarak anılan cadde üzerinde Ziraat Bankası'nın köşesinde ayakkabı boyacılığına devam ediyor Eşref Kısaç. Günün ilk ışıklarıyla boya sandığını her gün aynı köşeye kuran Kısaç, 7'den 70'e her yaştan Edirneliye hizmet verirken; ekmeğini alının teriyle kazanan örneklerden biri.

Kısaç, ilkokul eğitiminin tamamlanmasıyla hayatın geçim sıkıntısına emeğiyle karşılık verirken; 40 yıldır devam eden ayakkabı boyacılığının maaşı ve sigortası olmasa da bir meslek olduğunu, mesleğinin emekçilerinin de emekli olması gerektiğini söylüyor ve ekliyor; 'Büyüklerimizden bizi de göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum. Benim emekli olmam lazım. Sonuçta bizim de yaptığımız bir meslektir'.

'5 tane çocuk büyüttüm'

Edirne'de Çavuşbey Mahallesi'nde ikamet eden Kısaç, 40 yıl önce ilkokul eğitimini tamamlamasının ardından başladığı ayakkabı boyacılığı ile ilgili yaptığı açıklamada; 'Her zaman Ziraat Bankası'nın köşesindeydim. Bir maaşım ya da sosyal güvencem yok. Boya sandığı ile 5 tane çocuk büyüttüm. Kimseden de yardım istemedim. Kendi kabuğumuzda kavrulduk, gittik. Az da kazandık, çok da kazandık. Yeri geldi yemedik, dişimizden artırdık, çocuklarımızı askere gönderdik, evlendirdik. 40 yıldır halkımıza hizmet ediyorum' dedi.

Aksal'ın ziyaretinden mutlu

Kısaç, mesleğine devam ettiği süreçte birçok önemli isme de hizmet verdiğini belirtirken, geçtiğimiz günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne Milletvekili Fatma Aksal'ın da kendisini ziyaret ettiğini açıkladı. Kısaç, Aksal'ın ziyaretinden çok mutlu olduğunu söylerken; 'Geçtiğimiz günlerde milletvekilimiz ziyaretime geldi. Vekilimize işlerimizin az olduğunu, havaların sıcak olması nedeniyle insanların daha çok sandalet ya da spor ayakkabı kullandığını söyledim. Vekilimiz de okulların açıldığını ve sonbahar ile birlikte işlerimin açılacağını söyledi. Böyle bir sohbet ettik. Vekilimizin ziyaretinden çok mutlu oldum. Milletvekili, Vali ya da Belediye Başkanı olsun esnafla sohbet etmesi çok önemlidir. Ben iftihar ettim. Beni burada 7'den 70'e herkes tanıyor. Herkesin gözü önündeyim. Yağmur yağışı haricinde her an buradayım. Burada yaşlandık diyebilirim' ifadelerine yer verdi.

'Başım dik geziyorum'

Yeni nesillerin ayakkabı boyacılığını tercih etmediğini ifade eden Kısaç, mesleğine başladığı ilk günlerdeki hayat şartlarını anlatırken; 'İlk boyacılık yapmaya başladığım zamanlar bugünkü gibi değildi. Yokluk vardı. İnşaatlarda çalışıyorum, kömür ve odun taşıyordum. Herkesin işini yaparak geçiniyorduk. Hayat şimdiki gibi değildi. Bizim için çok zor bir hayattı. Şimdi hayat güzel ama geliri olana güzel. Eskiden 2 yağ tenekesinin üzerine tencereyi koyar, ateşi yakar ve yemek yapardık. Şimdi tüp var. Çamaşırlarımızı tenekeler içinde kaynatırdık. Bu fakirin evinde şimdi ocak da var, makine de var. O yüzden parası olana hayat çok güzel. Ne maaşım var, ne sigortam. Ailemde de şeker ve astım hastası var. Ama bir yerden yardım yok. Burada ne kazanıyorsak onunla geçiniyoruz. Gün geliyor 20 TL, gün geliyor 30 TL kazanıyorum. Ama Allah'ıma şükürler olsun her zaman şapkam yukarıda, başım dik geziyorum. Kimsenin kalbini kırmamışım, üzmemişim ve acı bir laf söylememişimdir. Başı eğik gezmek çok zordur' dedi.

'Emekli olmam lazım'

Kısaç, 40 yıldır mesleğine devam ettiği Bankalar bölgesinde görüntü olarak değişim olmadığını fakat Edirne'nin genişlediğini söylerken; 'Seneler önce Kaleiçi'nde doktorlar, valiler, şehrin önde gelenleri vardı. Şimdi orada göçmenler vs. var. Bütün eğitimli kişiler Kaleiçi'ndeydi. Şimdi daha çok Binevler, 500 Evler gibi yerlere gittiler. Edirne genişledi, yeni yerleşimler hastaneye doğru kaydı. Eğitimli insanlar da o tarafa gitti. Benim de burada boyacılık yapmaya başlamamın nedeni eğitimli kesimin Kaleiçi'nde yaşamasıydı. Bizim işimiz memur ile olur. Onların sayesinde buradayız. Büyüklerimizden bizi de göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum. Benim emekli olmam lazım. Sonuçta bizim de yaptığımız bir meslektir' sözlerine yer verdi.

'Turistler ilgi göstermiyor'

Yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda misafiri ağırlayan Edirne'de, turistlerin Bankalar bölgesindeki ayakkabı boyacılarına ilgi göstermediklerini de söyleyen Kısaç; 'Turistler hiç ilgi göstermiyorlar. Alipaşa Çarşısı'nın girişinde duran boyacılara ilgi gösteriyorlar ama bizim bulunduğumuz tarafa gelmiyorlar. Daha çok yolun karşı tarafındaki esnaf faydalanıyor. Yolun karşı tarafında 100 kişi gidiyorsa, bizim tarafa 10 kişi geliyor' dedi. Kısaç, her sabah boya sandığını kurarak başladığı hizmetine gün boyunca devam ediyor.