Geleceğe hayvansever eğitim

EDHAYKO, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında 75. Yıl İlkokulu 4'üncü sınıf öğrencilerine '˜Sokaktaki Can' sunumu gerçekleştirdi. Geleceğin hayvanseverlerine hayvan bakımı, beslenmesi, barınması ve sorunlarıyla ilgili sunum yapan EDHAYKO Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı, sunumun sonunda öğrencilerle hayvansever yemini etti. Etkinlikle çocuklara 180 adet hayvan maması ve hayvanların ağzından yazılan mektuplar dağıtıldı.

TAKİP ET


Edirne Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (EDHAYKO), 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında 75. Yıl İlkokulu'nda '˜Sokaktaki Can' konferansı düzenledi. EDHAYKO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Dönmez, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı, Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gamze İşbilen Kalender ve Üye Emirhan Karışık'ın katıldığı konferansta, toplam 180 adet hayvanların ağzından öğrencilere yazılan mektup ve mama dağıtıldı

75. Yıl İlkokulu konferans salonunda 4'üncü sınıf öğrencileri için gerçekleştirilen etkinlikte Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı tarafından gerçekleştirilen '˜Sokaktaki Can' sunumunda sokak hayvanı tanımına dikkat çekerek; 'Sokaktaki hayvanlar, genelde biz insanların sokaklara bıraktığı hayvanlar oluyor. Biz zamanında onları almışız, ilgilenmişiz ama sıkılmışız ve onları sokakta kaderlerine bırakmışız. Onlar da sokakta yaşamaya mahkûm olmuşlar. Kısaca tanımında da çeşitli nedenlerle sokağa terk ettiğimiz hayvanlara sokak hayvanı diyoruz' ifadelerine yer verdi.

Sokak hayvanlarının sorunlarını açıklayan Islattı; 'Sokak hayvanları da sizler gibi yazın çok sıcaklıyorlar ve suya ihtiyaç duyuyorlar. Ama onlar bunu söyleyemiyorlar. O zaman hepimiz kullanmadığımız kaplarda kapımızın önüne bir kap su bırakıyoruz. Çünkü onların suya ve ekmeğe çok ihtiyaçları var. Onlar, sıcak havalarda 48 saatten fazla susuz kalamıyorlar. Onları beslemezsek ve su içirmezsek ölmelerine sebep olabiliriz. Yavru bir köpek ise bu duruma en fazla 6 saat dayanabiliyor' dedi.

'Beraber kulübe yapıyoruz'

Hayvanların barınma sorunlarına da dikkat çeken Islattı; 'Bu hayvanlar kulübelerde kalacaklar. Onların sıcak bir yuvası olabilmesi için hep beraber kulübe yapıyoruz. Kulübeler yapmak için de öğretmenlerinizden, ailenizden yardım isterseniz, onlar birkaç tahta parçası ile size kulübe yapmaya çalışırlar. Yemeğimizi, suyumuzu verdik, kulübemizi yaptık ve onların hayatını kurtardık' sözlerine yer verdi.

'Hastalandığında 153'ü arayabiliriz'

Islattı, hayvanların hastalandığı zaman veteriner hekimlere götürülmesi gerektiğini söyleyerek; 'Onlar kaza geçirdiğinde, hastalandığında hemen telefonu açıp 153'ü arayacağız. Veteriner hekim dediğimiz hayvanların doktorları gelecekler ve onları iyileştirecekler. Bunu büyüklerinize de yaptırabilirsiniz. Çünkü yaşam, sizin kadar onların da hakkıdır. Bunun bilincinde olmalıyız' dedi.

Kısırlaştırmaya dikkat çekti

İnsanların olduğu gibi kedi ve köpeklerin de çocukları olduğunu belirten Islattı; 'Bizlerden çok daha fazla çocukları olabiliyor. Onların kısırlaştırma dediğimiz bir yöntemle çocuk sahibi olmalarını engelleyebiliyoruz. Böylece daha fazla kedinin ya da köpeğin sokakta ölmesine, hastalıklara maruz kalmasına engel olabiliyoruz. Veteriner hekimler, hayvanların acısız bir şekilde çocuk sahibi olmalarını engelleyebiliyorlar. Bu şekilde yaptıkları ameliyatlara da kısırlaştırma diyoruz' ifadelerine yer verdi.

Hayvan küpelerinin anlamını açıkladı

Sokak hayvanlarını küpeleme uygulamasını da açıklayan Islattı; 'Barınaklarda kısırlaştırılmış, aşıları yapılmış hayvanların kulaklarına belediyeler tarafından küpe takılıyor. O küpede bir numara var. 3 temel kuralımız var; biz onları kısırlaştıracağız, aşılatacağız ve yaşatacağız' dedi.

'Onların da canı yanıyor'

Islattı, sunumunda hayvana şiddete dikkat çekerek; 'Sizin nasıl ki canınız yanıyorsa onların da canı yanıyor. Ben, onların söyleyemediği şeyleri size söyleyeceğim; '˜Bize taş atmayın, bizim canımız yanar. Kuyruğumuza bir cisim bağlamayın, yoksa bizim kuyruğumuz kopar. Boynumuza tel ya da ip gibi cisimler bağlamayın, çünkü biz büyüyoruz ve büyüdükçe nefes alamıyoruz. Bize vurmayın, biz de sizin gibi can taşıyoruz' diyorlar' sözlerine yer verdi.

Köpeklere nasıl davranılmalı?

Köpeklere nasıl davranılması gerektiğini açıklayan Islattı; 'Yanlış davranılması takdirde bir köpeği korkutabiliriz. Köpeği korkutursak, kendini savunmak için sizi ısırabilir. O yüzden doğru davranmak zorundayız. Öncelikle uyuyan bir köpeğe yaklaşmıyoruz. Yemek yiyen bir köpeğe yaklaşmıyoruz. Çünkü siz akşam eve gittiğinizde yemek yiyeceğinizi bilirsiniz. Ama bunu bir köpek bilemez. Bir sonraki gün ona biri yemek verecek mi, vermeyecek mi, aç kalacak mı diye tahmin edemeyeceği için yemeğini alacağınızı zannedip sizi ısırabilir. Mümkünse bağlı olan köpeklere de dokunmuyoruz. Çünkü onlar da kendi bölgelerini ya da herhangi bir şeyi koruyor olabilirler' dedi.

Hayvansever yemini ettiler

Köpeği sevmek isteyen öğrencilere çeşitli yöntemler sunan Islattı; 'Onu kesinlikle bir köşeye sıkıştırmıyoruz. Köpeğin size kuyruk sallaması; '˜Ben de sizi seviyorum' demek oluyor. Onların size gelmesini bekleyin. Siz elinizi uzattığınızda o da sizi sevmek istiyorsa yaklaşacaktır. Köpek size yaklaştıktan sonra bir anda elinizi çekip kaçmaya çalışmayın, ani hareketler yapmayın, bağırmayın. Bir köpekle çok yakın arkadaş olabilirsiniz' ifadelerine yer verdi. Islattı, sunumunun ardından öğrencilerle birlikte hayvansever yemini etti. Yeminin ardından etkinlik sona ererken, öğrencilere hayvan maması ve hayvan mektupları dağıtıldı.