Geçmiş: Sayıştay raporu doğru
Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş, Sayıştay'ın, 2020 yılının Nisan ayında denetimini gerçekleştirdiği Edirne İl Özel İdaresi 2019 yılı denetim raporuna ait 25 adet sorgunun bulunduğu nihai olmayan raporun doğru olduğu açıkladı. Geçmiş, raporda usulsüzlükler bulunduğunu kabul ederken nihai raporun, 25 sorguya cevap verilmesinin ardından açıklanacağını söyledi. Geçmiş, açıklamalarında ayrıca GÜNDEM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Savaş'ı hedef aldı.
Sayıştay'ın, 2020 yılının Nisan ayında denetimini gerçekleştirdiği Edirne İl Özel İdaresi 2019 yılı denetim raporuna ait 25 adet sorgunun bulunduğu nihai olmayan raporun basında yer almasının ardından Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş, basın mensupları ile toplantıda bir araya geldi. Uzman Denetçi ve denetim ekibi başkanı Seyhan Sever ile denetçiler Burcu Sevinçler ve Ömer Duran'ın hazırladığı rapor ile ilgili açıklamalarda bulunan Geçmiş, raporun doğru olduğunu açıkladı.
Geçmiş, açıklamalarında GÜNDEM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Savaş'ın, '˜Bu rapor çok can yakar' başlıklı köşe yazısını hatırlatırken; raporda yasaya göre usulsüzlükler bulunduğunu kabul etti. Geçmiş, Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan raporun '˜Denetim Bulguları' bölümünde 25 adet bulgu saptandığını belirtirken; raporun nihai olmadığını ve 25 adet bulguya cevap verilmesinin ardından nihai raporun açıklanacağını ifade etti. Geçmiş, açıklamasında Sayıştay raporunun doğru olduğunu ve İl Özel İdaresi'nin yasaya göre usulsüzlük yaptığını söylerken; 25 sorgu maddesinde akçeli iş ya da zimmet bulunmadığını ifade etti.
'YAYIMLANMASINA İTİRAZIM YOK'
Sayıştay raporunu, '˜Edirne Haberci' haber sitesi sahibi gazeteci Gökhan Tuzladan'ın 15 gün önce paylaşmasının ardından İl Genel Meclisi ve şahsı ile ilgili olumlu ve olumsuz yorumların oluştuğunu belirten Geçmiş; 'Gökhan Tuzladan, Sayıştay raporunu ele geçirmiş. Buna hiç itirazım yok. Gazeteciler her türlü bilgiyi kamuoyu adına alabilir, bunu da yayımlayabilir. Yayımlanmasında benim ve partimin açısından hiçbir sıkıntı yok. Fakat rapordaki 25 sorgu maddesinde bir tane akçeli iş, zimmet yok. Bir tane, '1 TL'lik malı 10 TL'ye satmış, 9 TL'yi cebe indirmiş' diye bir sorgu yok. Burada, '10 TL'lik mal alınmış, faturası girmiş ama ortada mal yok' diye bir ibare yok' ifadelerini kullandı.
'KESİN RAPORUMUZU PAYLAŞACAĞIZ'
Sayıştay denetiminin, her yıl inceleme gerçekleştirdiğini söyleyen Geçmiş; 'Sayıştay denetçilerimiz de bununla ilgili 25 tane bulgu bulmuş. Özel İdare'ye, 'Bakın, şu yanlışlıklarınız var. Bu yanlışlıklarla ilgili ne diyorsunuz?' diye sorguyu göndermiş. Dairemiz de bununla ilgili çalışmalarını yapıp Sayıştay denetçilerine görüşlerini bildirdiler. Kesin raporumuz, incelendikten sonra gelecek. Bu kesin raporumuzu da İl Genel Meclisi'nde tartışmaya açıp kamuoyu ile de paylaşacağız. Ama çok üzüldüğüm bir nokta var. Konuya vakıf olanlar, bilgisi olanlar var ama bilgisi olmayıp da kamuoyunda yorum yapan normal vatandaşlarımız da var. Sanki İl Özel İdaresi'nde bir rüşvet üçkâğıdı dönüyor, 'Kamunun malları kimin eli kimin cebinde?' gibi gidiyor, bir algı yaratılmaya çalışılıyor' dedi.
RAPORU GÜNDEM'DEN ÖĞRENMİŞ
GÜNDEM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Savaş'ın '˜Bu rapor çok can yakar' başlıklı köşe yazısını hatırlatan Geçmiş; 'En son Murat Savaş'ın haber sitesinde yayımlamış olduğu köşe yazısındaki çıktıları aldım. Bu raporu onun sayesinde ben de öğrendim. Çünkü raporun gizliliği var. Bu rapor, önce Özel İdare sorumlularına geliyor. Sorumlular önce cevap veriyorlar. Cevaptan sonra kesin rapor oluşuyor. Yani bir anlamda savcılık bir vatandaş hakkında soruşturma açtığında, soruşturma ile ilgili bilgiler toplanıyor, vatandaşın ifadesi alınıyor, sonra mahkemeye sevk ediliyor, orada da savunmaları alınıyor. Murat Savaş yazısına başlarken demiş ki; 'Denetim ekibinin hazırladığı rapor, nihai bir rapor değil. Zaten raporun ilk sayfasında bulunan kamu idaresi tarafından cevaplandırılmak üzere gönderilen rapor ifadesinden de anlaşılıyor' diyor. Ama bütün bunlardan sonra 25 sorguyu hazırlıyor. Bu 25 sorgudan bir tane söyleyeyim; işçilerin yıllık izinlerinin kanunun öngörüldüğü şekilde kullandırılmaması. Biz bunu kullandırmıyoruz, doğru. İşçi haklarında engel midir? Yaz aylarında izinleri kesiyoruz. Çünkü köylerde asfalt çalışmalarımız var. İzinleri kış aylarında kullandırıyoruz. Bununla ilgili bir eleştiri gelmiş. Mevzuatlı ihalelerle, doğrudan teminlerle ilgili eleştiri gelmiş' sözlerine yer verdi.
'USÜL YÖNÜNDEN HİÇBİR İTİRAZIMIZ YOK'
Geçmiş, Sayıştay denetçilerinin haklılık nedenlerinin yanı sıra İl Özel İdaresi'nin de haklılık nedenlerinin olduğunu söylerken; 'Diyelim ki Milli Eğitim, bize, Mayıs ayında Edirne ilinde bulunan okulların bakım, onarım ve tamirat programını gönderiyor. Biz bunlarla ilgili hemen doğrudan temin yapıyoruz, hiç ihaleye çıkmıyoruz. Bunları biliyorum. Ondan sonra da 2 ay içinde yapılan işin bitirilmesini istiyoruz. Niye? Okullar açıldığında çocuklarımız ders görürken, aynı zamanda orada inşaat devam etmesin. Daha önce bu gibi olumsuzlukları yaşadık. Kamuoyu da bunların bilgisi dâhilinde. Sayıştay'ın tuttuğu raporda asla sıkıntı yok. Doğruları yapmış, usul yönünden hiçbir itirazımız da yok. Ama bizi sıkıntıya sokacak ya da akçeli işlerle ilgili herhangi bir rüşvet ya da kamu malını peşkeş çekmek, birilerinin cebine rant sağlamak gibi hiçbir bulgu yok. Öyle bir bulgu olsaydı zaten direkt mahkemeye verilirdi' dedi.
'AVANTA ALANLARIN İSİMLERİNİ VERİN'
Savaş'ın köşe yazısından örneklerle açıklamalarına devam eden Geçmiş; 'Murat Savaş, tekrar demiş; 'Tekrar söylemek gerekirse Sayıştay'ın bu rapordaki bulguları kesin değil. Siz bunu hazırlık iddianamesi olarak düşünün.' Doğru. 'Özel İdaresi bu bulgulara cevap vermek zorunda. Bu bulgulara cevap vermek zorunda olanların işi zor' diyor ve arkadan kendi yorumunu geliştiriyor. 'Sayıştay raporları kesinleştikten sonra Sayıştay Başkanlığı'nın internet sitesinden yayınlanıyor'. Doğru, bu saklı değil. 'Ama ancak Edirne İl Özel İdaresi'ndeki bazı sorumlu kişilerin zamanında ay sonunu getiremedikleri için arkadaşlarından 20-50 TL borç isterken, bugün varlıklarında büyük artışlar olduğu konuşuluyor' diyor. Bunları söylerken kişiyi bilgi ve belgelerle ortaya koymak zorundasın. Gazetecilik budur. Yoksa at çamuru izi kalsın gibi söylemleri söyleyemezsiniz. Kamuoyunu da yanlış haberlerle meşgul edemezsiniz. Bu gibi söylemler gazetecilik etiklerine ve ruhuna aykırıdır. 20 TL parayı bulamayıp sonradan mal varlığında büyük para artışları olmuş, bununla ilgili rüşvet almış, kamu kaynaklarından avanta almış kişiler varsa bunları isimle verin. Savcılık, mahkemelerimiz oradadır. Gerekli araştırmaları yaparlar. Ben bilmiyorum, onun bu gibi söylemleri varsa söylesin' ifadelerine yer verdi.
'KARARLAR OY BİRLİĞİYLE ÇIKIYOR'
Savaş'ın İl Genel Meclisi'ndeki CHP'li üyelerle ilgili eleştirilerine de cevap veren Geçmiş; 'Murat Savaş, bu gibi olumsuzluklardan sonra CHP'ye geliyor. 'Edirne İl Genel Meclisi, Özel İdare'de çoğunlukta. Bu nedenle de 2 dönemdir CHP'li Mehmet Geçmiş, aynı zamanda İl Genel Meclisi'nin başkanıdır. Her komisyonda CHP'liler var' diyor. Doğru, burada 28 tane meclis üyesi var ve her komisyonda CHP'liler var. Ama AK Partili üyeler de var. Biz, 28 meclis üyesi burada bir bütünüz. Bunu da kendisine hatırlatmak isterim. 'Peki CHP'li İl Genel Meclisi ne işle meşgul? Oysa CHP'li seçmen, İl Genel Meclisi'ne gönderdiği temsilcileri orada yan gelip yatsınlar diye mi gönderiyor?' diyor. Bütün kamuoyu biliyor; biz imkânlarımız nispetinde görev alanımıza giren konularda vatandaşa hizmet etmenin uğraşı içerisindeyiz. Tüm 28 il genel meclisi üyesi de böyle. Burada benim kararlarım 28 il genel meclisi üyelerinin oy birliğiyle çıkıyor. Burada tartışıyoruz ama daha iyisini nasıl yaparız diye tartışıyoruz. Ama oysa kamuoyunu yanıltmak için yanlış, yalan bilgilerle kamuoyunu meşgul etmiyoruz' dedi.
'ÖZEL İDARE YANLIŞ YAPMIŞTIR'
Savaş'ın, köşe yazısında yer verdiği, 'Yarın yine yerel seçim olsun yine aynı '˜Cambaza bak' taktiği olacak, yine aynı yalanla bu vatandaşın oyunu alacaklar' ifadelerine de cevap veren Geçmiş; 'Ben 40 yıldır siyaset yapıyorum, 40 yıldır da vatandaşın önündeyim. 3 dönemdir İl Genel Meclisi'ne seçiliyorum, 2 dönemdir İl Genel Meclisi Başkanıyım. Seçimle geldim, atamayla gelmiyorum. Birilerinin hurafesi ile devlet memuru değilim, KPSS ile de gelmiyorum. Ben her gün halkın karşısındayım. Bir şeylere eleştiri yaparken insan onuruna, siyasi onuruna zedeleyici söylemler söyleyerek, kişisel kinlerini ortaya koymasınlar. Basına saygımız sonsuz. Edirne'de çıkan 9 tane gazete var. Yaptığımız işleri hep kamuoyuna bu gazetelerden paylaştık. Yapılanları söyledik, eleştiriye açığız. Biz diyoruz ki; yapamadığımız, göremediğimiz işler var mı? Arkadan bu yetmiyor gibi Sayıştay raporuna atıfta bulunarak Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'a, CHP'lilere, Millet İttifakı'na yalan, doğru olmayan söylemlerde bulunuyor. Sayıştay raporu ortada, biz buna itiraz etmiyoruz ki. Sayıştay raporu doğrudur. Özel İdare yanlışlık yapmıştır, usul yanlışlığı yapmıştır. Akçeli para yoktur, birinin cebine giren 25 kuruş haram para yoktur. Sayın Valimiz, bu işin, Özel İdare'nin başıdır, çok da sıkı denetimlerdedir, Mali İdareler Genel Müdürlüğü'nden gelmektedir. Bu yasaları da kendisi çok iyi bilir. Bizim yaptıklarımız ortadadır' sözlerine yer verdi.
'DOĞRUDAN TEMİNLERİ BEN DE SAVUNMUYORUM'
Raporda yasaya aykırılıklar bulunduğunu kabul eden Geçmiş; 'Bulgu 1; dönem faaliyet sonuçlarının ilgili hesaplara hatalı yansıtılması. Dönem faaliyet sonuçlarının olumlu veya olumsuz olmasına göre Dönem Olumlu Faaliyet Sonucu Hesabı ile Dönem Olumsuz Faaliyet Sonucu Hesabından birinin kullanılması gerekirken bilançoda birlikte kullanıldığı tespit edilmiştir. Yani bir hesaptan bir kullanılması gerekirken, 2-3 tane hesaptan ödenek kullanılmış. Bulgu 3; Kamu İdaresinin Mülkiyetinde Olup Tahsisli Kullandırdığı Taşınmazların Yardımcı Hesap Kodlarında İzlenmemesi. Yani birçoğu muhasebe tekniğiyle ilgili. Doğrudan teminlerle ilgili eleştiriler var. Doğrudan teminleri ben de savunmuyorum. Ama bazen öyle işler var ki acil gerektiren işler' ifadelerine yer verdi.
'YASAYA GÖRE USÜLSÜZLÜK VAR'
Edirne'de yaşanan düzensiz göçmen akınını da hatırlatan Geçmiş; 'Biz, Mart ayında göçmenlerle ilgili bir anlamda taarruza uğradık. Onların her türlü imkânları, Valilik ve İl Özel İdare imkânlarıyla gitti. Bunları acil teminlerle yaptık ve insani görevimizi gösterdik. Ayakkabısından bebek bezine, duşuna, giyeceklerine kadar her türlü imkânları yarattık. Sosyal tesislerimiz var. Haftada 20 kilo domates alıyoruz. Açık ihale mi yapacağız? Peynir alıyoruz. Tabi ki, doğrudan temin. Aynı malı bir yıl içerisinde 4-5 defa tekrarlıyoruz. Usulsüzlük mü? Doğru, yasaya göre usulsüzlük var. Diyor ki ihale yapacaksın, bir kere doğrudan temin yaptığın zaman aynı yılı bölmeyeceksin. Ama domatesi bir yıllık alamam ki, nerede depolayacağım? Bunun gibi işler. Yanlış işler de olabilir. Ben, Özel İdare'de yanlış yapanları savunmuyorum. Herkes doğruyu yapmak, kanunlara ve yasalara uymak zorunda. Ama burada muhasebe tekniği ile ilgili yapılmış olan, Sayıştay denetçilerinin sorgu olarak sorduğunun cevabını almadan kamuoyunda sanki Özel İdare'de paralar yenmiş, il genel meclisi buna seyirci kalıyor ya da göz yumuyor gibi söylemler çıkıyor. CHP'ye bireysel saldırı var. Hiçbir gazetede AK Partili üyelerle ilgili hiçbir söylem yok. CHP ve Millet İttifakı var. Ben bunu ismim geçtiği için söylüyorum. Ben de kendisine bizi eleştirmesinde hak veriyorum. Çünkü Edirne'de havuz medyanın tek temsilcisi. İşini yapıyor. Eğer CHP'yi eleştirmezse işinden olur diye düşünüyorum. Ama Allah rızası için doğru haber yapsın, doğruları konuşsun. Kamuoyu ondan doğru haber bekliyor' dedi. Geçmiş'in açıklamalarının ardından toplantı sona erdi.