Gazi İlkokulu tartışması bitmiyor
Depreme dayanıklı olmaması nedeniyle yıkılması düşünülen Gazi İlköğretim Okulu ile ilgili tartışmalar noktasında Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük de bir açıklama yaptı. Okulun tarihi niteliği olduğunu vurgulayan Gökerküçük, okulun kent kültürünün bir parçası olduğunu belirtti.
Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, yıkılması planlanan Gazi İlköğretim Okulu ilgili bir açıklama yaptı. Okullar ve benzeri kamu binaları kentin tarihi, kültürü olduğunu belirten Gökerküçük, 'Elbette her bina gibi onlar da eskiyebilir, dayanıklılığı yok olabilir. Yapılması gereken aslına uygun yenilenmesidir. Yüzyıllardır tarihe meydan okuyan yapılar bu anlayış ile bugünlere kadar gelmişler ve bu sayede kentlilik kültürünün oluşmasını sağlamışlardır. Ki toplumları toplum yapan da bu aidiyet ve kültürdür. Bu anlayış ile tarih, kültür ve turizm kenti olarak saygıyla ve hak ederek övdüğümüz kentimizdeki yapıları korumak da bizlerin görevidir. Ancak şöyle bir geçmişimize baktığımızda buna uyulmadığını ve tarihi yapılarımızın değişik gerekçelerle ve bazen de günlük çıkarlara heba edilerek yok edildiğini görmekteyiz. Bu gün bile bunlardan ders alınmadığı ise ayrı bir acı veriyor bizlere' dedi.
TARİHİ OKUL BİNASI
Yaşanan 1999 depremi sonrasında kamu binalarının depreme dayanıklılığı tespitleri yapıldığını hatırlatan Gökerküçük, 'Bu tespit sırasında Gazi İlkokulu'nun da yenilenmesi gündeme gelmiştir. Dün başka binalar, bu gün Gazi İlkokulu veya başka yapılar 2013 yılında yapılan depreme dayanıklılık analizi gereği yıkılmaktadır. Bu analizde depreme dayanıksız olan tüm kamu binalarının kentli ile paylaşılması gerekir ki ileride nerelerinin daha yıkılabileceğini görelim. Kaldı ki yedi yıldır depreme dayanıklı olmayan bir binada eğitim öğretim yapılması büyük bir hata değil midir? Basından duyduğumuz bilgiye göre binanın yenilenmesi yapılmayarak ortadan kaldırılması ve alanın başka amaçlara uygun olarak kullanılmasının gündeme gelmesi bizleri üzmüştür. Gazi İlkokulu'nun kendi web sitesindeki tarihine baktığımızda anlıyoruz ki okulun ve binanın tarihi farklılıklar içermektedir. Okulun eğitim-öğretim süreci farklı binalarda olmuş ve bu binalar topraklarımızın kurtarılmasında ayrı amaçlara katkı sağlamıştır. Bu gün yapılması planlanan ise okulun binasının ve okul adının tamamen yok edileceğidir. Ki bu kent kültürü için büyük bir kayıptır. Mahalleli ve kentli binanın aynı yerde ve aynı şekilde yapılmasını talep etmekte ve bunun mücadelesini vermektedir. Depreme dayanıklı olmaması nedeniyle bugün yıkılması düşünülen bina ise 1964-1965 yılında hizmete girmiştir. Bugün itibariyle 13 dersliği, 17 öğretmeni ve 145 öğrencisiyle Umurbey ve Meydan Mahallesi'ndeki öğrencilere hizmet vermektedir' ifadelerine yer verdi.
KENTLİLER DUYARLI OLSUN
Edirnelilerin konuya hassasiyet ve duyarlılık göstermesini isteyen Gökerküçük, 'Kaldı ki binlerce başarılı öğrenci yetiştiren bu okulda bugün dar gelirli ailelerin yanında dezavantajlı Roman çocukları ile birlikte sosyal ve kültürel farklığın, birlikteliğinin en iyi örnekleri yaşanmaktadır. Okul kapandığında birçok öğrencinin değişik nedenlerle okulu terk edebilme durumları büyük bir olasılıktır. Yedi yıldır akla gelmeyen raporun bu gün gündeme getirilmesi öğrencilerin can güvenliği veya bilimsel verilere değil başka amaçlara hizmet etmektedir. Bina depreme dayanıklı hale getirilemiyor ise yıkılıp tez zamanda aslına uygun olarak yenisi yapılmalıdır. Ki istenirse yaz döneminde bile bitirilebilir. Biz Edirne Kent Konseyi olarak; öncelikle mahallelilerin, bu okuldan mezun olan kentlilerimizin ve Edirnelilerin konuya duyarlı olmalarını bekliyoruz. Duyarlı kentlilerimizin de üyesi olduğu veya oy verip desteklediği siyasi partilerinin temsilcilerine siyasi sorumluluklarını anımsatmalarını istiyoruz. Bugün görevde olan ve kararlara imza atan idari sorumluları da aklın yoluna davet ediyoruz' diyerek sözlerini tamamladı.