Gaytancıoğlu'ndan eksiklik iddiası
Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2019 yılı denetim raporlarında hemen her konuda eksiklik ve uygunsuzluklar olduğunu ileri sürdü.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Sayıştay'ın, Tarım ve Orman Bakanlığına ilişkin 2019 yılı denetim raporunda hemen her konuda eksiklik ve uygunsuzluklar tespit edildiğini belirterek 'Biz çiftçinin, '˜bu tarımın bir bakanlığı yok, bize sahip çıkan bir bakanlık yok' dediğini söylüyorduk, ama Sayıştay raporlarında gördük ki gerçekten de ortada bir bakanlık yok. Bir bakanlıkta hiçbir iş mi usulüne göre yürütülmez?' diye sordu.
Doç. Dr. Gaytancıoğlu konuyla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Gaytancıoğlu açıklamasında, 'Sayıştay'ın denetim raporuna bakınca Türkiye'de tarımın neden bu halde olduğunu, ülkemizin kendi kendine yeten bir ülke iken neden ithalat cennetine döndüğünü kolayca anlıyorsunuz. Ortada hesap yok, düzgün veri yok, işi bilen, liyakat sahibi kişilerce yönetilen bir bakanlık yok' dedi.
'BİLİŞİM SİSTEMİ GÜVENLİ DEĞİL'
Tarım ve Orman Bakanlığı bilişim sisteminin güvenli olmadığını iddia eden Doç. Dr. Gaytancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 'Hesapları yasaya uygun tutulmamış, kesilen cezaların takibi yapılmamış, kiralanan yerlerin kayıtları belli değil, destekleme ödemeleri düzgün yapılmamış ve Avrupa Birliği'nden alınan fonların nereye ne kadar harcandığı belirsiz. Alacaklarının takibini bile yapmayan Bakanlığın bilişim sistemi de güvenli değil. Ne kadar tarım alanı ne kadar mera var, tam olarak belli değil. Örneğin, enflasyonu düşük gösteren TÜİK, mera alanlarını yüksek çıkarıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK'in rakamları birbirini tutmuyor. Sayıştay raporunda daha birçok konuda eksiklik ve uygunsuzlukların sıralandığı uzun bir liste var. Bunda şaşılacak bir şey de yok. Çünkü yine Sayıştay raporundan anlıyoruz ki Bakanlıkta kimsenin görev, yetki ve sorumlulukları belli değil. Liyakate bakılarak atama yapılmıyor, tedviren görevlendirmelerle işler yürütülmeye çalışılıyor, ama Türk Tarımının geldiği yere bakınca yürütülemediği ortada. Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye'ye giydirilen saray rejimi gömleğinin küçük bir modeli. İşi bilenler dışlanmış, iş bilmezler yönetici kadrosuna doldurulmuş. Yetki yok, sorumluluk yok. Herkes her şey için tek kişinin ağzına bakıyor.
Binalar ve unvanlar bir Bakanlık varmış gibi gösteriyor, ama hesabı belli olmayan, yöneticileri iş bilmez, bütçesini nasıl kullandığını açık bir şekilde ortaya koyamayan bir yer bakanlık olamaz. Olsa olsa arpalık olur.'