Erkin: Su fiyatı yüksek

Belediyelerin uyguladığı su tarifesine Başbakan Binali Yıldırım'dan sonra, emekli DSİ 11. Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin de tepki gösterdi. Su fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Erkin '5393 sayılı Belediye Kanununda Belediyelerin ilk görevlerinden biri hizmet alanı içinde vatandaşların su ihtiyacını karşılamaktır. Bu kanunda hiçbir maddede '˜belediyeler su satışından para kazanır' denmemektedir' dedi.

TAKİP ET
Hafta sonunda Başbakan Binali Yıldırım'ın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik 'Mazotu bir lira yapacağına elinde bulunan belediyelerin başkanlarına söyle suyun fiyatını düşürsünler' söylemi üzerine başlayan su fiyatı tartışması sürüyor. Tartışmaya emekli DSİ 11. Bölge Müdür Yardımcı Hüseyin Erkin de katıldı. Yasada belediyelerin su satışından para kazanacağının yazmadığını belirten Erkin, suyunun maliyetinin 25 kuruştan 125 kuruşa kadar değiştiğini, belediyelerin suyu halka pahalıya sattığını söyledi.
'Sudan para kazanma yasada yok'Başbakan Yıldırım'ın konuşmasındaki suyla ilgili kısma değinen Erkin 'Sayın Başbakan Edirne'ye gelişinde CHP'yi ve belediyelerini eleştirerek (Edirne - Kırklareli - Tekirdağ belediyelerinde suyun tonu 3-4 TL, yüksek olan fiyatları önce düşürün) dedi. İyi de hemen hemen bütün belediyelerdeki su birim fiyatları bahsedilen rakamlarda veya bu rakamlar civarında. Gerçekten belediyelerin su tüketim birim fiyatları olması gerekenden çok yüksektir. Bilindiği gibi 5393 sayılı Belediye Kanununda Belediyelerin ilk görevlerinden biri hizmet alanı içinde vatandaşların su ihtiyacını karşılamaktır. Bu kanunda hiçbir maddede '˜belediyeler su satışından para kazanır' denmemektedir. Elbette su dağıtım hatlarının yapımı suyun temini ve işletilmesi için belediyelerin bir masrafı olmaktadır. Lakin bu masrafların birim metreküp fiyatına bakıldığında suyun satış birim fiyatının yanında çok düşük kaldıkları görülecektir. Ne yazık ki, belediyelerimiz su satışlarından hatırı sayılır bir gelir temin etme yoluna giderek su birim fiyatlarını hemen hemen her yıl arttırmaktadırlar. Bazı belediyeler dağıtıkları suyu, pompaj sistemi kullanarak yapmakta, bazıları da pompaj kullanmadan ya da çok az pompaj kullanarak temin ve dağıtım yapmaktadırlar. Belediyelerin arıtma tesisleri çıkışında sular içilebilecek kalitede olmasına rağmen dağıtılan boru hattı şebekesine girip çıktıktan sonra çoğu şebeke suları içilmemektedir. Buna sebep de boru sisteminin eski ve kötü kalitede olması ve bina depolarının durumundan kaynaklanmaktadır' dedi.
Ambalajlı suya 10 milyon dolarŞebeke borularının eski ve kalitesiz olması, apartman su depolarının kirli olması nedeniyle vatandaşın ambalajlı suya yöneldiğini belirten Hüseyin Erkin şöyle devam etti: 'Hal böyle olunca belediye şebeke suları kullanım suyu olarak kullanılmakta, içme suyu ise ambalajlı su piyasasından tedarik edilmektedir. Bu da hatırı sayılır bir rakam olmaktadır. Örneğin Edirne merkez ilçede yıllık ambalajlı su pazarı 10 milyon dolar civarındadır. Pompaj sistemi kullanmayan ya da çok az kullanan belediyelerde arıtma tesisi çıkışı ve kullanıcıya gidene kadar bir ton suyun maliyeti 25 kuruş ile 75 kuruş civarındadır. Kullanılan suyun tamamını pompajla satan belediyelerin maliyeti de 100 kuruş ile 125 kuruş civarındadır. Belediyeler kullanıma hazırladıkları suyun birim fiyatına faturalara yansıyan çevre temizlik vergisi, atık su bedeli, KDV ile faturalardaki birim su maliyeti kabarmaktadır. Bazı belediyeler atık su veya çevre temizlik vergisinden birini almaktadırlar. Bu konuda birçok vatandaşın yasal hak aramaları olmuş ve farklı sonuçlar oluşmuştur. İstanbul, Ankara gibi belediyelerin birim su satış fiyatları 4-6 TL arasındadır. Belediyeler ortalama aile başına 10 ton aylık su tüketimini baz almakta lakin bu ortalama 15 '' 25 ton aylık tüketimlere ulaşmaktadır. Tabi bu durumda birim fiyat yüzde 50 zamlı olmaktadır. Edirne'ye Kayalıköy barajından cazibeyle gelen su arıtma tesisinden çıkarak çoğu cazibeli olarak bir kısmı da pompajla boru dağıtım hattına verilmektedir. 70 milyon TL maliyetli bu proje bedelini 30 yılda belediye geri ödeyecek dolayısıyla birim metreküpe maliyeti 25 kuruş olacaktır. Dolayısıyla suyun temini ve dağıtımı pompajsız olup dağıtım sisteminin yüksek kesimlerinde pompaj kullanılmasından dolayı birim su maliyeti fazla olmayacaktır.'
Edirne'de durum ne?Halen Edirne Belediyesi'nde suyun satış fiyatının 20 tona kadar konutlarda ton başına 3 TL, ticarethanelerde 6,5 TL olarak uygulandığını kaydeden Erkin 'Kullanım arttıkça bedelde artmaktadır. Edirne'de maliyet birim fiyatının üç katından fazlaya satılan sudan yıllık ortalama 30 milyondan fazla su parası tahsil edilebilmektedir. Tabi ki İstanbul, Ankara gibi büyükşehir belediyeleri sudan çok daha fazla para kazanmaktadırlar. Dünyada bizim belediyeler gibi su temin edip dağıtan belediyelerde su satış birim fiyatları çok daha azdır ve de her yıl zamlanmaz. Sonuç itibarıyla belirlenen bu fiyatlardan çok daha düşük birim fiyatlarla belediyelerin su satması mümkündür. Bugün deniz suyundan üretilen suyun birim maliyet fiyatı 0,35 dolarla 0,50 dolar arasında değişmektedir. Deniz suyundan su temin edilse bile çok cüzi bir karla bu suyun satış birim fiyatı 2-3 TL'yi geçmemektedir' ifadelerini kullandı.