Erkin'den kuraklığa çözüm
DSİ 11. Bölge eski Yardımcısı Makine Yüksek Mühendisi Hüseyin Erkin, Trakya bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle meydana gelen su sıkıntısının, Ergene havzasındaki sanayi işletmelerinin su kullanımı amacıyla hazırlanan Yonca barajı projesi ile çözülmesi gerektiğini söyledi. Edirne'deki su sıkıntısının çözümü için Paşaçayırı mevkiindeki kuyuları işaret eden Erkin 'Paşaçayırı mevkiinin koruma altına alınması lazım' dedi.
Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge eski Yardımcısı Makine Yüksek Mühendisi Hüseyin Erkin, son 75 yılın en az yağış oranının yaşandığı Trakya bölgesindeki kuralığa dikkat çekti. Trakya bölgesinde özellikle son 2 yılda ortaya çıkan kuraklığın sebep ve sonuçlarını değerlendiren Erkin, kuraklığa karşı alınması gereken tedbirleri açıkladı.
Trakya bölgesindeki yeraltı su kaynaklarının su seviyesinin genel anlamda düştüğünü açıklayan Erkin; 'Ama su seviyelerinin düşüş miktarları her yerde aynı değil. Özellikle Çerkezköy, Çorlu, Lüleburgaz gibi sanayi bölgesi dediğimiz kısımda fabrikalar anormal oranda su çekiyorlar. Dolayısıyla o bölgede son 15-20 yıldan bugüne kademeli bir düşüş var. Ama son 2 yıldır bu düşüş daha da arttı. Hatta o bölgedeki bazı kuyular şu anda kullanılamaz duruma çıktı. Edirne, Havsa, Enez veya Kırklareli'nin belirli yerlerindeki su oranları da düşüyor ama bu bölgedeki kadar değil' ifadelerini kullandı.
'YONCALI BARAJI YAPILMALI'
Erkin, Trakya bölgesinin en büyük handikapının, sanayi bölgesi denilen Çerkezköy, Çorlu, Lüleburgaz bölgesindeki kaçak su kuyuları olduğunu belirtirken; 'İlgili bakanlığın tedbir alıp bunlara ruhsat vermemesi gerekirdi ama maalesef bu devam etti. Hatta 15 yıl önce DSİ 11. Bölge Müdürlüğü olarak bölgede Yoncalı barajı projesi planladık. Proje için organize sanayi bölgesindeki iş insanları ile anlaşılmıştı. Projeyi onlara verdik ve ihalesi de yapıldı. Fakat bu proje bir türlü başlamadı. Yoncalı barajındaki suyu bölgedeki sanayiciler kullanacaktı. Barajın mutlaka yapılması lazımdı ama daha henüz başlanmadı. Baraj yapılırsa bölgedeki yeraltı suyu çekimi de hızlı bir şekilde düşecek, belki de kuyular kullandırılmayacak. Sorunun çözümü için Yoncalı barajının kesinlikle yapılması lazım' dedi.
'BİR AY YAĞMUR YAĞSA AÇIK KAPANMAZ'
Kuraklığın kaçınılmaz hale geldiğini söyleyen Erkin; 'Edirne'de önceki gün akşam saatlerinde bir miktar yağmur yağdı. Belki bu süreçte biraz daha yağabilir ama bunlar yeterli değil. 1 ay boyunca durmaksızın yağmur yağsa bu açığı kapatamayız. Çünkü bizim her yıl 620 mm yağış almamız lazım. Ama son birkaç yıldır hiç 620 mm yağış almadık. Geçen yıl 320 mm civarında yağış düştü. 2018 yılında da aynı şekildeydi. Trakya, son 5-6 yıldır hiç 620 mm yağış almadı. Son 2-3 yıldır kar da çok az yağıyor. İstanbul bile son birkaç yıldır bizden çok daha fazla yağış aldı. Meteorolojik verilere bakıldığında Kırklareli'nin bile Edirne'den daha fazla yağış aldığını görürüz. Burada ilginç bir durum var. Edirne'nin yağış almamasının farklı nedenleri var. Bunları da şu anda inceliyoruz. İncelemelerimin sonucunu tamamlanınca açıklayacağım' sözlerine yer verdi.
'NEHİRLERİMİZİ KULLANMALIYIZ'
Erkin, kuraklığa karşı Edirne'de yapılması gerekenleri açıklarken; 'Edirne'deki kuraklığın bize faydası da suyun kıymetini öğrenmemizdir. Biz, Meriç ve Tunca nehirlerini kullanmasını bir türlü beceremiyoruz. Bu kuraklık belki de nehirlerimizi kullanma zorunluluğunu bize öğretecek. Meriç'ten yılda 6-7 milyar metreküp su akıyor. Biz hiçbir zaman bunun 1 milyar metre küpünü kullanamadık. Yazın bunu kullanalım ama kışın depolamamız lazım. Kurak mevsimlerde kullanmak için Çakmak barajını doldurmamız lazımdı. Çömlekköy barajı ise daha ihale edilmedi. Bu barajların bitirilmesi ve doldurulması lazım ki buralarda 1-2 milyar metreküp su depolayalım. Bunlar olduktan sonra bir damla yağmur düşmese bile tarımsal anlamda her tarafa su verebilirsin' dedi.
'SİYASİ ERK YETERSİZ'
Edirne'deki suyun yönetilemediğini söyleyen Erkin; 'Burada ilgili kurumların kabahatleri var. Bu konuda herkesin sorumluluğu var ama özellikle siyasi kesimin büyük sorumluluğu var. En büyük kusur siyasilerindir. Böyle bir kuraklık var ama hiç dillendiren var mı? Bunların akıbeti neden sorulmuyor. Çakmak barajı 15 yılı geçti. Barajların ömrü zaten 50 yıl. Böyle bir şey olur mu? Milletvekilleri, il başkanları, il genel meclisi üyeleri, tüm siyasiler bu konuda sorumludur. Çakmak barajı neden yapılmıyor? Bu zamanda bunu konuşmayacaklar da ne zaman konuşacaklar? Edirne'nin en büyük şanssızlığı, siyasi erkin yetersizliğidir. Kimse üstüne alınmasın. Edirne'de tarımsal sulama konusunda siyaseten büyük bir eksik var. Bir barajın yapımı 15 yıl sürer mi?' ifadelerine yer verdi.
'BELEDİYE KISITLAMALI'
Erkin, su tasarrufunun da önemini vurgularken; 'Şu anda pandemi olduğu için daha temiz tutulmamız gerekiyor. Ancak gereksiz araç yıkamaları var. Benzin istasyonlarındaki araç yıkamalarının mutlaka belediye tarafından kısıtlanması gerekiyor. Barajda su yok ama herkes araba yıkıyor. Kimisi kuyudan çekiyordur ama belediye hudutları içerisinde zaten kuyu çalıştıramaz. Belediyenin izni olması lazım. İnşaat suyu kullanımının da azaltılması gerekiyor. Gereksiz su kullanımını yok etmemiz lazım. Belediyenin de altyapıdaki su kaçağını gidermesi gerekiyor. Hijyen dışındaki bütün su kullanımlarını minimuma düşürmekte büyük fayda var' dedi.
'ÇELTİKÇİLER 3 KATI SU KULLANIYOR'
Bölgede üretilen bazı bitkiler için de büyük miktarlarda su tüketildiğini söyleyen Erkin; 'Birçok yerde de vahşi sulama yapılıyor. Bunlar için suyun düzenli kullanılması gerekiyor. Çeltik ekicileri maalesef ihtiyaç olan su kullanımının 3 katı su kullanıyor. Bu aynı zamanda onların cebine de zarar. 3 kat fazla su kullanılması demek, gübreyi, ilacı fazla kullanmak demektir. Bir de suyu pompayla yaptığımız için daha da pahalıdır. Çeltikçilerin bu anlamda tasarruf yapması gerekiyor. Bizde dededen kalma kötü bir alışkanlık var. Japonya'da, Çin'de çok geri kalmış bölgeler dışında bataklık içinde çeltik hasadı yok. Çamur biraz var ama biz bataklık içinde yapıyoruz. Çeltik alanlarının belki kısıtlanması gerekir ama Meriç nehri doğru kullanılırsa bu kısıtlamaya da gerek kalmaz' sözlerine yer verdi.
'PAŞAÇAYIRI KORUMA ALTINA ALINMALI'
Erkin, Edirne'nin su konusunda şanlı illerden biri olduğunu belirtirken; 'Hiçbir ilde 2 tane barajdan ve yer altı kuyularından su alma şansı yok. Edirne bu yönden çok şanslı olmasına rağmen su sıkıntısı çekiyor. Sürekli su kesiliyor. Burada beceriksizlik var. Barajda birtakım bakımlar olabilir ama hemen kuyuları devreye sokacaksınız. Kimsenin suyunu kesmeyeceksiniz. Şu anda Paşaçayırı'nda en son 16 tane kuyu vardı. Bu kuyuların 4-5 tanesi çalışsa Edirne susuz kalmaz. Paşaçayırı mevkii, Edirne için imdat bölgesidir. Orasının koruma altına alınması lazım. Tarım alanlarının içindeki kuyuların etrafı tel örgülerle çevrilerek gübre atılmaması lazım' diye konuştu.