Engelsiz Sevgi kermesi
Edirne II. Bayezid Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Okul Aile Birliği, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında hem engelli farkındalığı yaratmak hem de öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla düzenlediği kermeste açıklamalarda bulunan Okul Aile Birliği Başkanı Nazlı Gürtoprak, engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarına dikkat çekti. Gürtoprak, okul binasının durumundan eğitim sorunlarına, maddi sıkıntılardan engelli bireylere davranış biçimlerine kadar pek çok konuda açıklama yaptı. Gürtoprak 'Engelli çocukların her şeyden önce sevgiye ihtiyacı var' dedi.
Edirne II. Bayezid Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Okul Aile Birliği, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında hem engelli farkındalığı yaratmak hem de öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kermes düzenledi. Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'nde düzenlenen etkinlikte Okul Aile Birliği tarafından hazırlanan el emeği ürünler satışa sunulurken; vatandaşlar kermese yoğun ilgi gösterdiler. Etkinlikte açıklamalarda bulunan Okul Aile Birliği Başkanı Nazlı Gürtoprak, engelli çocuklarının sorunlarına dikkat çekti. Gürtoprak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle Okul Aile Birliği'nin kermesini Pazartesi günü düzenlemeye karar verdiğini söyleyerek; 'Trakya Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da bize izin verdi. Kendisine teşekkür ederiz. Buradan kazanacağımız geliri de okulumuz yararına kullanarak bazı ihtiyaçları gidereceğiz. Hem de Dünya Engelliler Günü'nde çocuklarımıza katkı olacağını düşündük. Hızlı başladık ve yoğunluğa yetişmeye çalışıyoruz. Böyle etkinliklerde büyüklerimizden bizlere yardımcı olmalarını diliyoruz. Desteğe çok ihtiyacımız var. Çok büyük sorunlarımız var ve inşallah onları da çözümleyeceğiz' ifadelerine yer verdi.
'Okul binamız yetersiz'
Engelli çocuklara okulda sunulan teknik imkânların ve öğretmen sayısının yeterli olmadığını belirten Gürtoprak; 'Bina sorunumuz var. Şu anki okul binamız yeterli değil. Çünkü bizim bulunduğumuz bina Trakya Üniversitesi Vakfı'na ait bir bina ve 4 kurum birden görev yapıyor. Odalar yeterli değil. Edirne İl Milli Eğitim Müdürümüz ile görüştük. Gerekli imkânları sağlayacaklarını ama biraz zaman alacağını bize bildirdi. Önümüzdeki sene daha büyük çalışmalar yapmak istiyoruz. En kısa zamanda bu sorunları çözmeye çalışacaklar. Bu işi gönülden yapacak öğretmenler istiyoruz. Bizim çocuklarımız zor çocuklardır. Şu anda okulumuzun imkânları sağlanmış ama binası küçük ve sayı olarak yeterli değil. Gün geçtikçe öğrenci sayımız da artıyor. Bize daha donanımlı ve büyük bir okul lazım' dedi.
'Eğitim süresi artmalı'
Açıklamalarında mezun olan öğrencilerin de sorunlarına değinen Gürtoprak; 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmelikte, bizim çocuklarımıza 23 yaşa kadar eğitim veriyorlar. Ondan sonrası ne olacak? O yüzden burada sorun yaşanıyor. Halk Eğitim Merkezi'nde kurslar açılıyor ama yeterli bina ve öğretmen olmuyor. Öğretmenlerimiz zaten çocuklarımızı tanımıyor. Eğitimin ilk evresinde öğretmenler bocalıyorlar. Alışmaları zaman alıyor. O yüzden bu imkânların bizlere kolaylaştırılmasını istiyoruz. Çocuklarımız da ömür boyu eğitim almaları gereken çocuklardır. Çok çabuk unutuyorlar. O yüzden eğitim süresinin artmasını istiyoruz' sözlerine yer verdi.
Rett Sendromu'na dikkat çekti
Edirne II. Bayezid Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde gene olarak otistik öğrencilerin bulunduğunu belirten Gürtoprak; 'Daha ağır durumda olanlar da, başka bedensel sorunları olanlar da var. Rett sendromlu çocuklarımız da var. Örneğin; benim kızım Rett Sendromlu bir çocuk. Rett Sendromu, ender görülen bir rahatsızlıktır. MECP2 geninin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkan genetik bir rahatsızlıktır. Sadece kız çocuklarında olan bir rahatsızlıktır. Erkek çocukları bu rahatsızlığı yaşamıyorlar, ya ölü doğuyorlar ya da doğduktan sonra birkaç ay yaşayıp vefat ediyorlar. Kız çocuklarının yaşamasının sebebi x kromozomunun çift olmasından kaynaklanıyor. Kız çocukları, ellerini tam amaçlı kullanamıyorlar. Sorun ellerinde oluyor. Nörolojik bir rahatsızlıktır. Kendi yemeğini yiyemiyorlar. Bedensel olarak yürümede de sıkıntıları oluyor, göz teması kurmuyor ve konuşamıyorlar. Merdiven inip çıkmada yardım gerekiyor. Bazıları yürüyemiyor, bazıları ise yürürken yürüyememeye başlıyor. Bazılarının da doğduğunda yürümesi hiç olmuyor. Onlarda da omurgada sıkıntı oluyor ve teknik yardımlarla, fizik tedavi ile daha iyi duruma getirebiliyorlar' dedi.
'En başta sevgi gerekli'
Engelli çocukların her şeyden önce sevgiye ihtiyacı olduğunu söyleyen Gürtoprak; 'Sevgi ile daha çok sakinleşiyorlar. Çocuklarımızın öfke nöbetleri oluyor. Onları anlamak, sevgi ile yaklaşmak gerekiyor. Onlara sert davranmak ters tepiyor ve daha agresif yapıyor. O yüzden daha sabırla davranarak onların mutlu olmalarını sağlamak gerekiyor. Yoksa onlar mutlu oldukları zaman aslında çok zekidirler. Zekâlarında bir sıkıntı yok ama kendilerini ifade edemiyorlar. Onun için de en başta sevgi gereklidir. Bir de kimse onları dışlamasın. Onlar da bizlerden biri' ifadelerine yer verdi.
'Gelir seviyesine bakılmaksızın yardım edilmeli'
Engelli ailelerinin maddi desteğe ihtiyaçları olduğunu söyleyen Gürtoprak; 'Durumumuz ne kadar iyi olursa olsun aileler olarak maddi destek istiyoruz. Ayrıca ailelerin psikolojik desteğe de ihtiyacı var. Engelli için yapılan yardımların gelir seviyesine bakılmaksızın herkese verilmesini istiyoruz. Çünkü masrafları daha fazla oluyor. Bunların özellikle dikkate alınmasını istiyoruz. Bizim çocuklarımızın gideri çok fazla. Giysiyi parçalayabiliyor, evdeki mobilyaya zarar verebiliyor, ayrıca ev ortamının da ona uygun ve normalden farklı olması gerekiyor. O yüzden bize yardımcı olmalarına ihtiyacımız var. İnsanlardan duyarlı olmalarını bekliyoruz. Bizler, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutlamıyoruz. Kutlanacak bir gün de değil. Biz sadece insanların, bizim çocuklarımızın farkında olmasını istiyoruz. Toplum içinde bize kötü bakmasınlar. Herkes bir engelli adayıdır, bunu da unutmasınlar' dedi. Gürtoprak'ın açıklamalarının ardından kermes, 14.00'a kadar devam etti.
'Okul binamız yetersiz'
Engelli çocuklara okulda sunulan teknik imkânların ve öğretmen sayısının yeterli olmadığını belirten Gürtoprak; 'Bina sorunumuz var. Şu anki okul binamız yeterli değil. Çünkü bizim bulunduğumuz bina Trakya Üniversitesi Vakfı'na ait bir bina ve 4 kurum birden görev yapıyor. Odalar yeterli değil. Edirne İl Milli Eğitim Müdürümüz ile görüştük. Gerekli imkânları sağlayacaklarını ama biraz zaman alacağını bize bildirdi. Önümüzdeki sene daha büyük çalışmalar yapmak istiyoruz. En kısa zamanda bu sorunları çözmeye çalışacaklar. Bu işi gönülden yapacak öğretmenler istiyoruz. Bizim çocuklarımız zor çocuklardır. Şu anda okulumuzun imkânları sağlanmış ama binası küçük ve sayı olarak yeterli değil. Gün geçtikçe öğrenci sayımız da artıyor. Bize daha donanımlı ve büyük bir okul lazım' dedi.
'Eğitim süresi artmalı'
Açıklamalarında mezun olan öğrencilerin de sorunlarına değinen Gürtoprak; 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmelikte, bizim çocuklarımıza 23 yaşa kadar eğitim veriyorlar. Ondan sonrası ne olacak? O yüzden burada sorun yaşanıyor. Halk Eğitim Merkezi'nde kurslar açılıyor ama yeterli bina ve öğretmen olmuyor. Öğretmenlerimiz zaten çocuklarımızı tanımıyor. Eğitimin ilk evresinde öğretmenler bocalıyorlar. Alışmaları zaman alıyor. O yüzden bu imkânların bizlere kolaylaştırılmasını istiyoruz. Çocuklarımız da ömür boyu eğitim almaları gereken çocuklardır. Çok çabuk unutuyorlar. O yüzden eğitim süresinin artmasını istiyoruz' sözlerine yer verdi.
Rett Sendromu'na dikkat çekti
Edirne II. Bayezid Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde gene olarak otistik öğrencilerin bulunduğunu belirten Gürtoprak; 'Daha ağır durumda olanlar da, başka bedensel sorunları olanlar da var. Rett sendromlu çocuklarımız da var. Örneğin; benim kızım Rett Sendromlu bir çocuk. Rett Sendromu, ender görülen bir rahatsızlıktır. MECP2 geninin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkan genetik bir rahatsızlıktır. Sadece kız çocuklarında olan bir rahatsızlıktır. Erkek çocukları bu rahatsızlığı yaşamıyorlar, ya ölü doğuyorlar ya da doğduktan sonra birkaç ay yaşayıp vefat ediyorlar. Kız çocuklarının yaşamasının sebebi x kromozomunun çift olmasından kaynaklanıyor. Kız çocukları, ellerini tam amaçlı kullanamıyorlar. Sorun ellerinde oluyor. Nörolojik bir rahatsızlıktır. Kendi yemeğini yiyemiyorlar. Bedensel olarak yürümede de sıkıntıları oluyor, göz teması kurmuyor ve konuşamıyorlar. Merdiven inip çıkmada yardım gerekiyor. Bazıları yürüyemiyor, bazıları ise yürürken yürüyememeye başlıyor. Bazılarının da doğduğunda yürümesi hiç olmuyor. Onlarda da omurgada sıkıntı oluyor ve teknik yardımlarla, fizik tedavi ile daha iyi duruma getirebiliyorlar' dedi.
'En başta sevgi gerekli'
Engelli çocukların her şeyden önce sevgiye ihtiyacı olduğunu söyleyen Gürtoprak; 'Sevgi ile daha çok sakinleşiyorlar. Çocuklarımızın öfke nöbetleri oluyor. Onları anlamak, sevgi ile yaklaşmak gerekiyor. Onlara sert davranmak ters tepiyor ve daha agresif yapıyor. O yüzden daha sabırla davranarak onların mutlu olmalarını sağlamak gerekiyor. Yoksa onlar mutlu oldukları zaman aslında çok zekidirler. Zekâlarında bir sıkıntı yok ama kendilerini ifade edemiyorlar. Onun için de en başta sevgi gereklidir. Bir de kimse onları dışlamasın. Onlar da bizlerden biri' ifadelerine yer verdi.
'Gelir seviyesine bakılmaksızın yardım edilmeli'
Engelli ailelerinin maddi desteğe ihtiyaçları olduğunu söyleyen Gürtoprak; 'Durumumuz ne kadar iyi olursa olsun aileler olarak maddi destek istiyoruz. Ayrıca ailelerin psikolojik desteğe de ihtiyacı var. Engelli için yapılan yardımların gelir seviyesine bakılmaksızın herkese verilmesini istiyoruz. Çünkü masrafları daha fazla oluyor. Bunların özellikle dikkate alınmasını istiyoruz. Bizim çocuklarımızın gideri çok fazla. Giysiyi parçalayabiliyor, evdeki mobilyaya zarar verebiliyor, ayrıca ev ortamının da ona uygun ve normalden farklı olması gerekiyor. O yüzden bize yardımcı olmalarına ihtiyacımız var. İnsanlardan duyarlı olmalarını bekliyoruz. Bizler, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutlamıyoruz. Kutlanacak bir gün de değil. Biz sadece insanların, bizim çocuklarımızın farkında olmasını istiyoruz. Toplum içinde bize kötü bakmasınlar. Herkes bir engelli adayıdır, bunu da unutmasınlar' dedi. Gürtoprak'ın açıklamalarının ardından kermes, 14.00'a kadar devam etti.