Edirne'nin süper kahramanları

Edirne Şehit Öğretmen Adnan Tunca Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda düzenlenen, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliğine engelli annesi olan ve aynı zamanda okulda öğretmenlik yapan Pervin Çelebi'nin konuşması damga vurdu. Çelebi, engelli birey annelerine tercüman olarak, 'Engelli bir çocuğa sahip annelerin hepsi birer süper kadın. Filmlerdeki süper kahramanlardan daha yürekli, daha güçlü anneler hepsi' dedi.

TAKİP ET

Edirne Şehit Öğretmen Adnan Tunca Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından etkinlikte günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. Çok sayıda velinin katıldığı etkinlikte konuşan Okul Müdürü Osman Dönmez, Yıllardır çocuklarımız bizlere akıllarda ve zihinlerde yaşanan engelin aşılamaz en büyük engel olduğunu, imkan verilirse kendi iç zenginliklerine döndürülüp, başarabilecekleri fark ettirilirse kendilerini gerçekleştirdiklerini hep ispat ettiler. Bizlere düşen görev onların bizden biri olduğunu hissetmek ve hissettirmek için yılmadan ve yorulmadan mücadele etmektir. Bu çocuklarımızın sorunlarını, sıkıntılarını her zaman anlamaya çalışıyor, başarılarının sadece bir güne sığdırılamayacağı gerçeğini biliyor, onların hayatımıza katacakları çok şeyleri olduğuna yürekten inanıyor bunları başarabilmeleri için elimizden gelen her şeyi yapacağımıza söz veriyoruz' dedi.

Oğlum bana hayatı öğretti

Edirne Şehit Öğretmen Adnan Tunca Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda öğretmenlik yapan ve aynı zamanda engelli birey annesi olan Pervin Çelebi de, 'Engel tanımayan anneler' adına konuştu.

Duygu yüklü konuşmasında özel gereksinimli birey annelerini 'süper kahramanlara' benzeten Çelebi'nin, 'Benim anneliğim diğer annelerden farklı. Ben ve benim gibi anneler özel anneleriz. Engelli bir çocuğa sahip annelerin hepsi birer süper kadın! Hepimiz aslında birçok farklı hikayelerden oluşuyoruz, anne-baba olarak sizlerin de farklı hikayeleri vardır. Kim bilir dünyanın nerelerinde saklı kalmış ne kadar muhteşem hikayeler vardır, engelli çocuklar ve onların engel tanımayan anneleri ve babalarıyla ilgili. Gün ışığına çıkmamış, yürekli mi yürekli, hayatın en masum ve madalyasız hikayeleri. Bu da benim oğlumla olan hikayem. Ben Şehit Öğretmen Adnan Tunca Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda öğretmenim, aynı zamanda bir anneyim. Benim anneliğim diğer annelerden farklı. Ben ve benim gibi anneler özel anneleriz. Engelli bir çocuğa sahip annelerin hepsi birer süper kadın! Filmlerdeki süper kahramanlardan daha yürekli, daha güçlü anneler hepsi. Evlatlarının her türlü ihtiyaçlarını anneler karşılıyor. Okulumuz dahil çevreme baktığımda çocukları ile ilgilenen, onların yükünü çekenlerin anneler. Oğlum bana hayatı öğretti, bana hayat madalyonunun diğer yüzünü gösterdi. Hani hayatı yaşadığımızı sanıyoruz ya işte o en büyük yanılgı. Oğlum bana unuttuğum tüm güzellikleri, sağlığı, doğayı, empatiyi ve gerçeği gösterdi. Herkes hayatta en iyisini hak ettiğini düşünür, ancak her zaman her şey insanın istediği ya da hak ettiğini düşündüğü gibi olmayabilir. Önemli olan eşlerin, tüm ailenin bu zor zamanlarda bile birlikte olabilmesidir. Eğer olmuyorsa da düşman olmaması gerekir. Bu arada eşime de tekrar teşekkür etmem gerekiyor, benim her durumda, her zorlukta yanımda olduğu için. Yaşam bize her yerden her şekilde mesajlar yolluyor yeter ki mesajları okumayı bilelim. Halimize şükredelim. Mevlana'nın bir sözü vardır. '˜Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla' der. Bu sözü içselleştiriyorum ve her yeni güne yeni umutlarla başlıyorum. Buradan yeryüzündeki tüm özel insanların annelerini, babalarını ve onların engel tanımayan hikayelerini sevgi ve saygıyla selamlıyorum' ifadeleri büyük alkış aldı. Özel gereksinimli çocukların sunduğu çeşitli gösterilerin ardından kesilen pasta ile çekilen hatıra fotoğrafıyla etkinlik son buldu.