Edirne'nin 25 yılı kayıp
DSİ 11. Bölge eski Yardımcısı Hüseyin Erkin, Edirne'de yerel yönetim, ticaret, eğitim, tarım ve sulama yatırımları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erkin, Edirne Belediyesi'nin sınıfta kaldığını söylerken sulama yatırımlarının da durduğunu ifade etti. Edirne'de ihracat-ithalat yapan firmaların bulunmadığını söyleyen Erkin, Trakya Üniversitesi'nin ise bilimsel hiçbir faydası bulunmadığını vurguladı. Erkin, Edirne'de sulanabilir arazilerin ancak yüzde 25'nin sulanabildiğine de dikkat çekerken 'Edirne'nin 25 yılı kaybedildi' dedi.
Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge eski Yardımcısı Makine Yüksek Mühendisi Hüseyin Erkin, sosyal medya hesabından Edirne Belediyesi ve yerel yönetim, yatırımlar, ticaret, insan kaynağı, üniversite ve eğitim ile tarım ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erkin, açıklamalarında Edirne'nin 25 yılının kaybedildiğini söyledi.
Edirne'nin, Türkiye'deki 81 il içinde nimetleri en fazla il olmasına rağmen durumunun ortada olduğunu belirten Erkin; 'İlimizi temsil etmede görev almış değerli temsilcilerimiz hiçbir proje ve senaryo ortaya koyarak uygulama becerisi gösterememiştir. İktidarı ve muhalefeti tüm siyaset temsilcileri bundan sorumludur. Özellikle Edirne Belediye'miz tamamen sınıfta kalmıştır. Edirne Belediye'mizin durumu ortadadır. Anadolu şehirlerinden gelenler bile hayal kırıklığına uğradıklarını ifade ediyorlar' ifadelerine yer verdi.
Erkin, açıklamalarında Edirne'nin yatırımlarına dikkat çekerken; 'Son 16 yılda yeni bir proje oluşturularak ortaya konamamıştır. Önceden yapılan projelere devam edilmiş, lakin hiçbirisi bitirilememiştir. Sulama yatırımları ne yazık ki durmuştur. Trakya'nın başına bela haline gelen müzmin Ergene kirliliği hâlâ devam etmekte, bir çözüm getirilememiştir. Yılda 7 milyar metreküp suyun denize döküldüğü Meriç Nehri'nden maalesef planlanan sulamalar bir türlü hayata geçirilememiştir. OSB'de 25 yılda ne kadar yol alınmıştır? Sulanabilir arazilerimizin ancak yüzde 25'i sulanabilmektedir. Özellikle yamaç arazi sulama projelerine devam edilmemiştir' dedi.
'İthalat-ihracat yapan firmamız yok'
Edirne'nin yerel yönetiminin 25 yıldan bu yana CHP temsilcilerinin yönetiminde olduğunu söyleyen Erkin; 'Merkez ilçede çiçek dikme ve peyzaj çalışmaları dışında elle tutulur hiçbir yatırım yapılamamıştır. Tarih ve kültür zengini stratejik imkânları çok olan Edirne, hâlâ ciğer tanıtımı vs. ile uğraşıyor. Belediye başkanları şehri yönetmek yerine partiyi yönetmekle meşgul oluyorlar. Dört sınır kapısı olan tarihi İpek Yolu kültürüne sahip İstanbul gibi megapole komşu her türlü ulaşım imkânı olan Edirne'den ihracat - ithalat yapan tek bir firmamız yok. Eski yıllarda iyi durumda olan aile şirketlerinin tamamı bugün holding olma imkânları varken hepsi battı. Cılız birkaç ticaretimiz oluyor. 19 gümrük kara kapısı olan illerde sınır ticareti yapılırken Edirne (geçmişte iki yıl kontrollü şekilde yapıldı kaldırıldı) ne hikmetse bundan yararlanamıyor. Edirne'de mutlaka bölge insanımıza diğer illerde olduğu gibi ihracat ithalat kolaylığı sağlanmalıdır' sözlerine yer verdi.
'Üniversitenin bilimsel faydası yok'
Erkin, Edirne'nin diğer illere göre yetişmiş insan kaynağının çok iyi olmasına rağmen istihdam yaratılmadığı için yetişmiş insanlarının il dışında çalışmak zorunda kaldığını belirtirken; 'Edirne bunlardan yararlanamıyor. Orta öğretimde çok başarılı olan Edirne giderek başarısını düşürmüştür. (Eğitim sistemi bulması payı da var tabi ki) Maalesef üniversitemizin Edirne'ye bilimsel anlamda hiçbir faydası olamamıştır. (Osman İnci rektörlüğünde güzel çalışmalara başlanmıştı) Özellikle son yıllarda bu durum giderek daha cılızlaşmaktadır. Üniversitenin sadece Edirne'ye öğrenci harcamaları katkısı oluyor onun dışında bilimsel olarak ticaret- tarım vs. konularında faydası yok gibi' dedi.
'Arazilerin yüzde 25'ini sulayabiliyoruz'
Edirne'nin geçmişi nedeniyle zengin tarım kültürü, toprağı, iklimi ve insan kaynağıyla büyük imkânları olduğunu belirten Erkin; 'Edirne, ne yazık ki bu avantajlarını kullanamamaktadır. Tarım nüfusu ve uğraşan kesim hızla azalmaktadır. Klasik tarımsal üretim haline gelen buğday-gündöndü-çeltik ekimi para etmemesine rağmen bunda ısrar edilmektedir. Alternatif tarım ürünlerine, örneğin; lavanta, kekik gibi tıbbi aromatik bitki ve meyvecilik, seracılık gibi yatırımlara girişilmelidir. Diğer yandan özellikle yamaç arazi sulama projelerine başlanamadığı için tarımsal sulanmadan mağdur olunmaktadır. En kötüsü sulanabilir arazilerimizin ancak yüzde 25'ni sulayabiliyoruz. Bu da sulamada elektrik pahalılığından giderek azalmaktadır' ifadelerine yer verdi. Erkin, açıklamalarının sonunda Edirne'nin sulama yatırımlarının da durduğunu sözlerine ekledi.