Ebeveynlere püre gıda uyarısı

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özgü İnal, yutma bozukluklarının, kişinin hem yaşam kalitesini, hem de sağlığını olumsuz etkileyebileceğini söyledi. İnal, yutma bozukluklarının sebepleri ve belirtilerinin yanı sıra tedavisini de açıklarken ebeveynlerin blender kullanarak hazırladıkları çocuk gıdalarına da dikkat çekti. İnal, bebeklerin uzun süre püre haline getirilen gıdalarla beslenmesinin, yutma bozukluklarına neden olabileceğini açıkladı.

TAKİP ET

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özgü İnal, yutma bozuklukları ile ilgili açıklamalarda bulundu. İnal, Sağlık Bilimleri Fakültesi toplantı salonunda düzenlenen toplantıda yutma bozukluğunun sebepleri, belirtileri ve tedavisi ile ilgili bilgiler verdi. Besin maddelerinin ağızdan mideye geçmesinin yutma olarak tanımlandığını belirten İnal; 'Yutma anne karnından itibaren başlayan hayati bir fonksiyondur. Normal yutma 1-2 sn gibi çok kısa bir sürede olup, gün içerisinde 400-600 kez tekrarlanır. Hem istemli hem de istemsiz süreçleri içerir. Yutma; belli bir zaman içinde dudaklar, dil, ağız tabanı, yumuşak damak, yutak, gırtlak, yemek borusu ve solunum kasları gibi birçok anatomik yapının koordineli çalışması ile oluşur' ifadelerine yer verdi.

Yutma bozukluğunun disfaji olarak adlandırıldığını söyleyen İnal; 'Besinlerin ağız boşluğundan mideye geçişi sırasında yaşanan tüm problemleri kapsar. Literatürde oranlar farklılık göstermekle birlikte; normal gelişim gösteren bebek ve çocuklarda beslenme ve yutma bozuklukları oranı yüzde 25-40 iken, bu oran gelişimsel problemi olan çocuklarda yüzde 80'e kadar çıkabilmektedir. Erişkinlerde de bu durum benzerlik göstermektedir. 65 yaş üstü bireylerde ise herhangi bir hastalıktan bağımsız olarak yutma bozukluğu görülme oranı yüzde 15 düzeyindedir' dedi.

'Hayatını kaybetmesine neden olabilir'

Yutma bozukluğuna neden olan problemlerin besinin mideye geçişinde gecikme ya da yanlış bir yol izleyerek soluk borusuna kaçması şeklinde görülebileceğini açıklayan İnal; 'Böyle bir durumda besinler yemek borusu yerine ciğerlere ulaşır. Bu oldukça tehlikeli, hayati ve bireyin yaşamını kaybetmesine yol açabilen bir durumdur. Yutma sırasında hepimiz ara sıra yediklerimizi aspire edebiliriz. Sağlıklı bir kişi, yedikleri soluk borusuna kaçtığında refleks olarak öksürür ve boğazını temizleyebilir. Ancak yutma bozukluğu olan bireyler aspire ettiklerini anlayamaz ya da aspire ettiğinde öksüremezler. Bu durum ise bireylerin genel sağlık ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler ve bazen de bireyin hayatını kaybetmesine neden olabilir' sözlerine yer verdi.

'Birçok farklı sebebi olabilir'

Yutma bozukluğunun her yaş grubunda birçok farklı sebeple oluşabileceğini açıklayan İnal; 'Bu sebepler tek başına var olabildiği gibi altta yatan bir başka probleme bağlı olarak da gelişebilir. Yutma bozukluğunun nedenleri arasında erken doğum, emme-yutma-solunum koordinasyonunun bozulması, duyusal ve motor gelişimin yeterli olmaması, büyüme geriliği, özellikle baş ve boyun bölgesini etkileyen doğumsal anomaliler, Serebral Palsi, inme ve demans gibi nörolojik hastalıklar, apraksi gibi nörolojik durumlar, solunum ve sindirim yolundaki anatomik anomaliler, genetik hastalıklar, baş-boyun tümörleri, radyoterapi ve kemoterapi tedavileri, gastroözefageal reflü ve diş kayıpları bulunur. Bunlara ek olarak fizyolojik yaşlanma ve davranışsal nedenler de yutma ile ilgili problemlere yol açabilir' dedi.

Belirtilerini açıkladı

İnal, yutma bozukluklarının birçok belirtisi olduğunu belirtirken; 'Bu belirtiler bebeklerde ve küçük çocuklarda genellikle zayıf emme veya emmenin olmaması, beslenmede güçlük, büyüme geriliği, besin reddi, dil itme refleksinin devam etmesi, salya akmasının büyüme ile birlikte azalmaması, öğürme ve besin reddi şeklindedir. Tüm yaş grupları için ise yutma ile ilgili anatomik kaslarda zayıflık, çiğneme problemi, yutma için uzun süre harcanması, besinin ağızdan dışarıya akması, dökülmesi ya da ağızın içinde birikmesi, farklı kıvam ve dokulardaki besini yemekte zorluk, tıkanma, yemek yerken ya da sonrasında öksürme, ıslak ses kalitesi, kilo kaybı ve tekrarlı akciğer enfeksiyonlarıdır' ifadelerine yer verdi.

'Uzmanlar müdahale etmeli'

Yutma bozuklukları tedavi edilebilir olduğunu söyleyen İnal; 'Yutma bozukluklarına müdahalede öncelikle yutmanın hangi aşamasında problem olduğunu doğru saptamak gerekiyor. Bu amaçla konuda uzman kişiler tarafından subjektif ve objektif yöntemler kullanılarak kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır. Yutma bozukluğunun nedeni belirlendikten sonra ise uygun müdahale programı planlanmalıdır. Cerrahi olmayan müdahaleler arasında egzersiz, vücudun anatomik pozisyonunu değiştirerek yutma sırasında güvenliği arttırmak, kıvam değişiklikleri yapmak, uygun ekipman seçimi yapmak ve davranışsal müdahaleler bulunur. Tüm bu müdahalelerin bu konuda uzman kişiler tarafından yapılması gerekmektedir' dedi.

Blender kullanımına dikkat

Çocuk gıdalarının hazırlanmasında blender kullanımının etkilerine de dikkat çeken İnal; '4 yaşında bir çocuğun fonksiyonel bir çiğnemesi olması gerekiyor. Ama anne biberon kullanımını 4-6 yaşına kadar devam ettiriyorsa, çocuğa sadece püre kıvamında gıda vermeye devam ediyorsa, bu çocuğun normal alması gereken kıvamları alamamasına yol açabiliyor. Eğer biberon kullanımına uzun yıllar devam edersek, çocuğun dil itme refleksinin normal süreden daha uzun bir süreye kadar devam ettirmesine yol açabiliriz. Çocuğu sağlıklı beslediğimizi düşünürken birçok gıdayı bir araya getirerek blendırdan çekmeyi sürekli olarak yaparsanız, başka hiçbir kıvam vermezseniz, çocuğun duyusal olarak diğer gıdalara dokunmasına ve tatmasına izin vermezseniz; o zaman çiğneme problemi ya da besin reddi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Çocuk, en küçük taneli bir kıvamı ağzına aldığında kusması ile sonuçlanabilen çok büyük bir problemle karşı karşıya kalabilirsiniz' sözlerine yer verdi.