Ders gibi caz sunumu

Vibrafonist Can Tutuğ, Trakya Üniversitesi Müzik Topluluğu'nun 22-23 Aralık tarihleri arasında düzenlediği Kış Festivali kapsamında olaylar, dönemler, akımlar ve anekdotlarla caz tarihi sunumu gerçekleştirdi. Caz tarihini 5 döneme ayıran Tutuğ, katılımcılara eser örnekleriyle birlikte adeta caz tarihi dersi verdi.

TAKİP ET
Edirne ve Trakya'nın çeşitli şehirleri ile özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin caz kulüplerinde gerçekleştirdiği caz performanslarıyla dikkat çeken vibrafonist Can Tutuğ, Trakya Üniversitesi Müzik Topluluğu'nun 22-23 Aralık tarihleri arasında düzenlediği Kış Festivali kapsamında caz tarihi anlattı. Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonu'nda düzenlenen Kış Festivali'nin son gününde sahne alan Tutuğ, olaylar, dönemler, akımlar ve anekdotlarla caz tarihi sunumunu gerçekleştirdi. Tutuğ'un sunumunda tahta kullanması dikkat çekerken, katılımcılar ise yanlarında getirdikleri defter ve kalemlerle not aldılar. Sunumunu sahne yansıtması ile de zenginleştiren Tutuğ, caz müziğin farklı dönemlerine ait eserleri de katılımcılara dinletti. Caz müziğin, Türk Dil Kurumu'ndaki karşılığını açıklayarak sunumuna başlayan Tutuğ; 'Cazın, Türk Dil Kurumu'ndaki karşılığı Afrika kökenli zencilerin ritmik müzik. Ama ABD'liler caza belli başlı kavramlarla kapı açmışlar. Beyazların klasik müzik bilgisi, siyahların oluşturduğu ritim duygusu ve bununla da çok alakasız bir kıta olan, siyah ve beyaz adamın ana kıtası olmayan Amerika kıtasında birleşmesiyle bu müzik ortaya çıkıyor. İçinde Avrupa'nın melodisi, armonisi ve Afrika'nın ritimlerinin olduğu bir müzik. Bu karışım genellikle 17'nci yüzyılda ilk kez köleleştirilenlerin, Yeşil Burun Adaları'ndan Amerika'ya gelen kölelerin bir yerden sonra kendi müziklerini icra etmek istemeleriyle başlıyor' ifadelerine yer verdi.
3 hipotezde cazCaz sözcüğünün birkaç anlamı olduğunu söyleyen Tutuğ; 'Bunlar içerisinde bizim gibi daha doğulu olan halka uygun olan hipotez, cazın eski Mısır döneminde daha parlak, dikkat çekici, ritmik olan cazib ifadesinden gelmesidir. İkincisi; bir kadını aktifleştirmek anlamında kullanılan '˜jass her up' kalıbından geldiği hipotezidir. Üçüncüsü ise seslerin çıtırtısından olduğu iddia edilen ve 1890'ların sonunda ortaya çıkan bir müzik grubu olan '˜dixon and jass band' adından geldiği hipotezidir' dedi.
'Caz, siyahların müziğidir'Tutuğ, caz müziğin dönemlerini 5'e böldüğünü söyleyerek; 'Birincisi erken dönemdir. Erken dönem cazın içinde blues, klasik müzik ve üçüncüsü ritim var. 1800'lerin başında bu üçü birleşerek ortaya çıkıyor. Cazda en önemli olaylardan biri doğaçlamadır. Bu dönemde en önemli kavramlardan biri olan doğaçlama kavramı ortaya çıkmamıştır. Çünkü yazılı olan bir şeyin çalınması, siyahi müzisyenlerin mekânlarda doğaçlama yapması çirkin görülen bir durum. Onlar ne yapıyorlar? Blues'dan, klasik müzik yapısından vazgeçemiyorlar. Bir şeyi değiştirmeleri lazım. Ritmi değiştiriyorlar. Caz, siyahların müziğidir. Beyazlar caz yapamaz diye bir şey olamaz ama siyahların kültüründen çıkan bir müziktir' sözlerine yer verdi.
Cazın altın çağıCazın ikinci döneminin ise altın çağ olarak adlandırıldığını söyleyen Tutuğ; 'İkinci dönem, cazın en alevli dönemidir. Büyük orkestraların çıktığı dönemdir. Cazın ilk kez radyolarda yayınlandığı, televizyon kanallarında yer aldığı dönemdir. 1920-1945 yılları arasındaki bu dönemden günümüze çok az kayıt ulaşmıştır. Altın çağı denmesinin sebebi, büyük orkestraların devreye girmesiyle birlikte ilk kez beyaz müzisyenlerin kendi orkestralarına siyah müzisyenleri aldığı ve salonda konser verilmeye başlandığı dönem olmasıdır' dedi.
Kelle avcılığı başladıCazın üçüncü döneminde esas yıldızların patladığını söyleyen Tutuğ; 'Günümüzün 100 metreden dinlediğinizde caz müzik olduğunu söylediğiniz şey üçüncü dönemde yer alıyor. 1945-1960 arasındaki dönemde siyah müzisyenler ön plana çıkıyor. Virtüözite, vurgulamak, '˜ben bu enstrümanı en iyi çalarım' demek ve mekânlarda kelle avcılığı dönemi başlıyor. Kelle avcılığı, caz müzisyeni mekânda çaldığı sırada başka bir caz müzisyeninin gelerek çok daha iyi çalması ve mekânın sahibinin mevcut müzisyenin işine son vererek yeni müzisyene sahne vermesidir. Bu yüzden müzisyenler arasında sürekli bir sürtüşme, en iyi olma kavgası var. Bu dönemde bebop, cool jazz ve model jazz gibi tarzlar ortaya çıkıyor' ifadelerine yer verdi.
En çok küçümsenen caz türü1960'ların ardından caz müziğin dördüncü döneminin ortaya çıktığını söyleyen Tutuğ; 'Bu dönemde Ornette Coleman, '˜free jazz' türünü ortaya çıkarıyor. Bizim toplumumuzda en çok küçümsenen caz türüdür. Ama mükemmel bir türdür. Gürültünün oluşturduğu tüm seslerin müzik olduğunu düşünen, bunu iddia eden ve bunu kabul eden bir müzik türüdür. 60'larla beraber orkestralarda değişiklikler ortaya çıkıyor. 60'larda rock müzik doğuyor ve cazcılar ne kadar iyi icra etseler de olmuyor. Rock müzisyenlerinin yolunda ilerlemeye karar veriyorlar ve bileşme müzik icra ediyorlar. İçinde rock ve funk ögeleri barındıran caz müzik yapıyorlar. Birleştirdikleri müziğe de bileşme anlamına gelen '˜fusion' diyorlar' dedi.
Avrupa'ya caz göçüCaz müziğin beşinci döneminde ABD'li müzisyenlerin Avrupa'ya kaçtığını söyleyerek; 'Bu müzisyenler Avrupa'da 17-18 genç müzisyenleri toplayıp birlikte caz çalmayı teklif ederek bileşke bir müzik elde ettiler. Bu döneme caz göçü diyebiliriz. Daha sonra 1970'lerle beraber Avrupa'da caz akımı başladı. Caz, Avrupa'ya sıçradığında çok daha farklı oldu. Çünkü Avrupa'da klasik müzik müthiş devrimler yaşamış ve siz çok yetenekli piyanistlere, basçılara '˜caz çalalım' diyorsunuz. Müthiş işler ortaya çıkmış' sözlerine yer verdi. Tutuğ, sunumunda Scott Joplin, Jelly Roll Morton, Djanjo Reinhardt, John Coltrane, Dizzy Gillespie, Miles Davis, Duke Ellington, Thelonious Monk, Herbie Hancock, Sonny Rollins gibi caz müziğin önemli sanatçılarından örnekleri dinletirken; sunumun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.