Cumhuriyet Çiftliği'nde ilk ekim

Edirne Belediyesi'nin Karaağaç'ta oluşturduğu '˜Cumhuriyet Çiftliği'nde 17 çeşit yerli buğday tohumları toprakla buluştu. Tohum ekim etkinliğinde konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, üreticilere seslenerek, 'Bunu önemseyin, buna değer verin, bu çalışmalara destek olun. Bunu yaparsak emin olun, çocuklarımız, torunlarımız, evlatlarımız daha sağlıklı bir yaşama kavuşacaklar ve onlarda bizden almış oldukları bu emaneti, kendinden sonraki kuşaklara daha özgür ve daha yaşanabilir bir ülke adına daha güzel bir şekilde teslim edecekler' dedi.

TAKİP ET

Geçen yıl Mart ayında Edirne Belediyesi'nin başlattığı yerel tohum atağı, Karaağaç Mahallesi'nde bulunan Sinekli mevkiinde belediyeye ait 6 dönümlük alanın tamamen yerli tohumların ekildiği, Cumhuriyet Çiftliği'nin oluşturulması ile hız kazandı. Belediyeye ait alanda, 17 çeşit yerli buğday ve arpa tohumunun ekimi gerçekleştirildi. Karaağaç Sinekli mevkiinde düzenlenen ekim etkinliğine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek ve çok sayıda kişi katıldı.

Düzenlenen ekim etkinliğinde konuşan Belediye Başkanı Recep Gürkan, belediye tarafından oluşturulan alana, 'Cumhuriyet Çiftliği' adını verdiklerini belirterek, 'Niçin Cumhuriyet Çiftliği? Çünkü biz her şeyimizi Cumhuriyet'e borçluyuz. Biz her şeyimizi Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak için, Türk Milletini bu coğrafyada özgür ve bağımsız yaşatmak için canlarını, kanlarını gözünü kırpmadan feda eden Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehitlerimize borçluyuz' dedi.

Ekimler Cumhuriyet Çiftliği'nde

Buğdayın geleneksel ama aynı zamanda da stratejik bir ürün olduğunu belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 'Cumhuriyet Çiftliği' adını verdikleri alanda yapılan ekimle, bir kez daha yerli tohumun önemini, değerini ve stratejik önemini vurgulamayı amaçladıklarını söyledi. Belediyeye ait alanda 17 çeşit buğday ve arpa tohumunun toprakla buluştuğunu kaydeden Gürkan, 'Bu memleket bizim. Taşıyla, toprağıyla, deresiyle, akarsuyuyla, böceğiyle, çiçeğiyle insanıyla bu memleket bizim. Dolayısıyla bu memleketin her bir değerini korumak, yaşatmak ve en önemlisi bizden sonra gelecek kuşaklara, çocuklarımıza, evlatlarımıza torunlarımıza, aldığımızdan daha da güzel bir şekilde teslim etmek. Onların temiz bir çevrede, temiz bir ekosistemde sağlıklı gıdalarla, Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi çağdaş, aydın, sağlıklı birer birey olarak yetişmelerini sağlamak bizim en önemli görevimiz. Edirne Belediyesi olarak geçen yıl başlattığımız yerli tohum çabalarımız, etkinliklerimiz durmaksızın devam ediyor. Mart ayında yaptığımız yerli tohum takas şenliğini başta sevgili Karaağaçlılar olmak üzere bütün Edirneliler hatırlayacaktır. Orada annelerimizin, teyzelerimizin, büyüklerimizin bazen bir gazete kağıdının içerisinde, bazen bir tülbentin içinde evlerimizin köşelerine, kirişlerine sağlamış oldukları tohumları bulduk. Bu tohumları Mart ayında şehrimizin en bereketleri topraklarına sahip Karaağaç'ta 120 çeşit yerli tohumu ücretsiz takas şenliğinde üreticilerimiz ile buluşturduk. O gün dağıttığımız, takas yaptığımız yerli tohumlardan bu yıl Eylül ayında ilk yerli tohumlarını geri aldık ve şimdi bunları Yerli Tohum Banka'mızda muhafaza ediyoruz. Önümüzdeki ekim sezonunda yine ücretsiz Yerli Tohum Takas Şenliği'ni yapacağız. Geleneksel ürünümüz ama aynı zamanda da stratejik ürünümüz olan yerli buğday tohumlarını toprakla buluşturacağız. Kuşkusuz burada yaptığımız ekim bütün Edirne'yi yada bütün Türkiye'yi doyuracak, yetecek bir ekim değil, bu bizim işimiz de değil. Ama biz istiyoruz ki, yerli tohumun önemini, değerini, stratejik anlamının herkes farkına varsın' şeklinde konuştu.

2006 yılında bir kanun çıktığını ve çıkan bununla endüstriyel anlamda hibrit tohum kullanma zorunluluğunun getirildiğini belirten Gürkan, ' Bu kanunun şu tarafına itiraz etmek mümkün değil. Hızla artan nüfusun karnını doyurmak için, o nüfusu beslemek için elbette verimin, üretimin artması gerek. Bu anlaşılabilir bir durum. Çünkü dünya nüfusu da Türkiye nüfusu da her geçen yıl artıyor. Burada bir taraftan bu kadar büyük bir nüfusun karnını doyurmak için hibrit tohumla geniş alanlarda ekimleri yapmak ama bizim yaptığımız gibi daha küçük alanlarda çocuklarımızın daha sağlıklı gıdalarla beslenmesini, çevreye ve geleceğe karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmek adına, yerli ata tohumlarımızla sebzeden, meyveye, buğdaydan diğer ürünlere kadar her çeşit yerli tohumu koruyup geleceğe daha sağlam bir şekilde taşımamız gerekiyor. Edirne Belediyesi'nin anlayışı ve çabası budur' dedi.

Belediye tarafından oluşturulan Cumhuriyet Çiftliği'nde, Karakılçık ve Siyez buğdayı olmak üzere 17 çeşit buğday ve arpanın toprakla buluşacağını belirten Gürkan, bunun öncü ve sembolik bir çalışma olduğunu halkın da bunu önemsemesi gerektiğini söyledi. Gürkan, 'Edirne'de tarımla, ziraatla, çiftçilikle uğraşan hemşehrilerime seslenmek istiyorum. Bunu önemseyin, buna değer verin, bu çalışmalara destek olun. Bunu yaparsak emin olun, çocuklarımız, torunlarımız, evlatlarımız daha sağlıklı bir yaşama kavuşacaklar ve onlarda bizden almış oldukları bu emaneti, kendinden sonraki kuşaklara daha özgür ve daha yaşanabilir bir ülke adına daha güzel bir şekilde teslim edecekler' diye konuştu.

Ayşekadın fasulyesi

Ayşekadın fasulyesiyle meşhur Karaağaçlı üreticilere seslenen Başkan Gürkan, 'Çok uzak değil yakın geçmişin sebze ve meyve deposu olan değerli Karaağaçlılar, anımsayacaksınız 10-15 yıl önce haftada 50 kamyona yakın Ayşekadın Fasulyesini buradan hasat edip başka illere gönderirdik. Karaağaç'tan gelen sebze-meyveler tadıyla, kokusuyla bütün bölge coğrafyasının karnını doyurmaya yetip, artıyordu. Ama bugün topraklarımızın önemli bir kısmının ekilmediğini görüyoruz. Bugün düne göre ekim çeşitliliğinin gittikçe azaldığını görüyoruz. Elbette bunun çok çeşitli nedenleri var; maliyetler yükseldi, girdiler yükseldi. Ama bunların hiçbirisi geçerli bir mazeret, bahane değil. İnancımız gereği de topraktan geldik, toprağa döneceğiz. Ama emin olun nefes aldığımız sürece toprağa muhtaç ve bağımlıyız. O yüzden toprağı özüne dokunmadan, yapısını bozmadan, kirletmeden gelecek kuşaklara temiz ve sağlıklı bir şekilde gelecek kuşaklara teslim etme mecburiyetimiz var. Bu yüzden bu görevin en büyük sorumluluğu sevgili Karaağaçlılara düşüyor. Karaağaçlılar istemese de ben tekrar tarlalarımızın, topraklarımızın yeşille, sarıyla, kırmızıyla bütün renklere bezendiğini görmek istiyorum, birlikte de göreceğiz. Bunu sizlerle birlikte el ele, yürek yüreğe mücadele ile yapacağız. Buna mecburuz' dedi.

Yerel buğdayın korunması projeleri

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin buğdayın anavatanı konumunda olduğunu söyledi. Buğdayın Anadolu'da bin yıllık bir geçmişi ve kültürel miras özelliğinde olduğunu ifade eden Tülek, Cumhuriyet Çiftliği'nde Karakılçık ve Siyez buğdayı ile birlikte enstitü tarafından geliştirilen yerli ve milli 8 arpa, 7 buğday ve 3 yulaf çeşidinin de ekiminin gerçekleştirildiğini belirtti. Tülek, konuşmasında şunları dile getirdi: 'Türkiye'nin zengin biyoçeşitliliği önemli bir gen merkezi olmasından kaynaklanmaktadır. Türkiye önemli gen merkezlerinden biri olup aynı zamanda buğdayın anavatanı konumundadır. Anadolu'da 10 bin yıllık bir tarihi olan buğdayın stratejik bir ürün olmasının yanı sıra kültürel bir mirastır. Ülkemiz için buğday; sosyal, kültürel ve tarihi değere sahiptir ve bereketin göstergesidir. Her zaman buğdaya manevi değer verilmiştir. Yerel buğday genellikle yerel bir isme sahip olan ve teşhis edilebilen değişken bir popülasyon olarak tanımlanabilir. Ülkemizde yerel buğdayların korunmasına yönelik önemli projeler yürütülmektedir. Bu kapsamda gerek yerel buğday çeşitleri ve gerekse diğer türlere ait tarımsal öneme haiz olan yerel çeşitlerimiz toplanarak tanımlanmakta, kalite, hastalık ve zararlılara mukavemet, soğuğa, kurağa dayanıklılık ve verim gibi özellikler açısından değerIendirilmektedir. Bu nedenle özellikle bitki genetik kaynaklarının toplama çalışmaları yapılarak hem yerinde hem de gen bankalarında korunması ve devamlılığı açısından önemlidir. Yapılan bir çalışmada sonucunda, Türkiye'de yerel buğday popülasyonlarının hala dağlık ve tarımsal faaliyetlerin daha çok geleneksel sistemlerle yapıldığı alanlarda kendi ihtiyacını karşılamak amacı ile Üretilmekte olduğu belirlenmiştir. Geleneksel tat ve lezzet ile hayvancılık faaliyetlerinin bu popülasyonun devam etmesindeki en önemli etkenler olduğu ortaya konulmuştur. Yerel buğday üreticilerinin yüzde 90'dan fazlasının elde ettiği buğdayı satmadığı sadece kendi ihtiyaçları için üretim yaptığı görülmektedir. Ayrıca yerel buğday üreticilerinin yüzde 85,52'si buğday samanını satmayıp kendi hayvanlarının yem ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmaktadır. Buradan yerel buğday üreticilerinin buğday tarımını geçimlik tarım sistemi içerisinde yaptığı, ticari bir kazancı düşünmediği sonucu çıkarılabilir.'

Yerli kabak hediye ettiler

Öte yandan Karaağaçlı üreticiler Başkan Gürkan'a Mart Ayında Edirne Belediyesi'nin düzenlediği Tohum Takas Şenliği'nden aldıkları tohumla yetiştirdikleri balkabağını hediye etti. Daha sonra Belediye Başkanı Recep Gürkan törene katılanlarla birlikte Edirne Belediyesi Cumhuriyet Çiftliği'ne yerli tohumların ekimini yaptı.