Çamur kokusuymuş

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yaklaşık 15 gün önce Edirne'de içme suyunun rengi ve kokusu ile ilgili vatandaşlardan gelen şikâyetlerin nedenini açıkladı. Gürkan, sorunun Edirne'nin içme suyunu karşıladığı Kayalıköy barajındaki şamandıraya zincirlerle bağlı olan su emme borularının zincir bağlantılarının kopması ve boruların zemine çökerek çamurlu suyu alması nedeniyle kaynaklandığını söyledi. Gürkan, sorunun şamandıraya yeniden bağlanmasının ardından çözüleceğini söyledi.

TAKİP ET


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Belediye Meclisi'nin Eylül ayı olağanüstü toplantısında vatandaşlardan gelen içme suyu şikâyetleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne Belediye Meclis Üyesi Mehmet Çapoğlu tarafından vatandaşların içme suyu şikâyetlerinin dile getirilmesinin ardından açıklamalarda bulunan Gürkan, sorunun Kayalıköy barajındaki şamandıraya zincirlerle bağlı olan su emme borularının zincir bağlantılarının kopması ve boruların zemine çökerek çamurlu suyu alması nedeniyle kaynaklandığını açıkladı.

Gürkan, 2014 yılında göreve geldiği sırada Edirne'nin 2 adet içmes suyu kaynağı bulunduğunu tespit ettiklerini söylerken; 'Birisi Paşaçayırı'ndaki 13 adet içme suyu kuyumuz, ikincisi de yaklaşık 30 yıldır su aldığımız Süloğlu Barajı'dır. Süloğlu Barajı'nın gerek askeri atış sahasının içinde kalması, gerekse ekonomik ömrünü tamamlamaya başlamasından Paşaçayırı'ndaki içme suyu kuyularının suyunun elektrikle çıkarılıp, yine suyunun Kıyık Buçuktepe'deki depolara elektrikle basılmasından dolayı işletme maliyetinin yüksek olmasıyla yeni bir su kaynağı arayışına girdik. Ülkemizde bu görev kanunla DSİ'ye verilmiştir. DSİ ile çeşitli görüşmeler yaptık, yeni kaynak ihtiyacımızdan bahsettik ve 2040 yılına kadar Edirne'ye yetecek bir içme suyu kaynağı ihtiyacımız olduğunu kaydettik' ifadelerine yer verdi.

DSİ'nin çalışmalarının tamamlamasının ardından içme suyu kullanımı için Kırklareli'deki Kayalıköy barajını önerdiğini açıklayan Gürkan; 'Oradan su almamız için bir isale hattı yapmamız gerekiyor. Bu isale hattına bağlı olarak da yeni bir içme suyu arıtma tesisi yapmak gerekiyor. Mevcut içme suyu arıtma tesisimiz 1993 yılında hizmete giren bir tesisti. Bunun için de ciddi bir kaynak gerekiyor. DSİ projelerimizi hazırladı ama DSİ'nin de kuruluş kanunlarında nüfusu 10 binden fazla olan yerlerin içme suyu hatlarını kendi bütçesinden yapamayacağı var. Bunun üzerinde dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na defalarca gittim. En sonunda bizim Belediye Meclisi'nde alacağımız bir karar ve o karara bağlı olarak DSİ Genel Müdürlüğü ile bir protokol, o protokolün sonunda bizim adımıza DSİ 11. Bölge Müdürlüğü'nün 58 kilometrelik isale hattını yapması ve buna bağlı içme suyu arıtma tesisini yapması çözümünü bulduk. Buradan doğacak borçlanmanın da Edirne Belediyesi tarafından 30 yılda 30 eşit taksitte DSİ'ye ödenmesi tarzında bir protokol yaptık. DSİ çalışmalara başladı ve 2 yılda binlik çelik borularla 58 kilometrelik isale hattını tamamladı. Lalapaşa kavşağındaki içme suyu arıtma tesisini tamamladı. Buradan bizim yılda 20 milyon 500 bin metreküp su almamızı onayladı ve 2017 yılı Aralık ayında bu yeni hat devreye girdi. 2017 yılından beri içme suyumuzu oradan alıyoruz. Süloğlu hattımızı kapattık. 13 tane kuyumuzu yedeğe aldık' dedi.

'Renkte bozulma ve koku doğrudur'

Yaklaşık 15-20 gün önce Edirne'deki içme sularında renk koyulaşması ve koku sorununun ortaya çıktığını belirten Gürkan; 'Vatandaşlarımız, '˜Suların rengi bozuldu, sular lağım kokuyor' demeye başladılar. Biz, sadece son 15-20 günde değil; sürekli abonelerden, barajdan, arıtmadan örnekler alıyoruz. Her iki arıtmadaki laboratuvarlarımızda bu analizler yapılıyor. Bizim dışımızda Hıfzısıhha Kurumu da her 15 günde bir şehrin çeşitli yerlerinden numuneler alarak bu suların analizlerini yapıyorlar. Renkte bozulma doğrudur. Koku da doğrudur ama bu asla lağım kokusu olmamıştır. Lağımla, kanalizasyonla içme suyunun birbirine karışması Edirne'de hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Barajın bir alt kotu, bir de su kotu var. Süloğlu Barajı'nı terk etme nedenlerimizden biri barajlardan alınan içme suları, üst kottan alınması gerekir. Suyun en üstünden belli bir derinliğe inerek alınması gerekir. Süloğlu'nda 30 yıl önce yapılan hatta, en alt noktadan su alımını bağlamışlar. Bu da yaz aylarında su seviyesinin düşmesiyle beraber suyun içinde mangan oranı artıyor. Mangan oranı artınca da suyun hem kalitesi bozuluyor, hem de rengi bozuluyor. Kayalıköy Barajı'nda biz suyu şöyle alıyoruz; 58 kilometrelik hat geliyor, suyun içindeki boru sistemiyle suyun üst kotunun 3 metre kadar altına geliyor, suyun üstünde büyük bir şamandıra var, su kotuna bağlı olarak barajın temiz kısmından suları emerek alıyoruz. İsale hattına iletiliyor, 58 kilometre mesafeyi kat ederek arıtma tesisine geliyor ve arıtılarak evlerimize geliyor' sözlerine yer verdi.

'Koku, çamur kokusu'

Yaklaşık 20 gün önce vatandaşlardan şikâyetlerin gelmeye başlamasıyla Edirne Belediye ekiplerinin içme suyunu yerinde incelediğini açıklayan Gürkan; 'DSİ ile görüşüldü. DSİ, o bölgedeki sulama kooperatiflerine slajlık yem üretimi nedeniyle su kullanımına izin verdiği ve su seviyesinin çok düştüğü, bu yüzden bizim sistemimizin suyu emerken çamurlar beraber emdiğini ve ortaya çıkan kokunun aslında çamur kokusu olduğunu söyledi. Bu süreçte hem gelen suyun, hem arıttığımız suyun tahlilini yaptık. Gerçekten bir koku var ama çamur kokusu değil, lağım kokusu asla değil. Sularımızda koli basili asla çıkmadı. Sularımızın kullanılma noktasında bir sıkıntısı yok. Ama görünüm ve koku noktasında vatandaş haklıydı. Bunun üzerine biz tekrar Süloğlu barajındaki suyun hızlı bir şekilde tahlillerini ve analizlerini yaptık. Süloğlu barajındaki suyun seviye olarak da, analiz olarak da mevcut Kayalıköy barajı suyundan o an için daha kullanılabilir olduğunu tespit ettik ve derhal hazır hattımız olan Süloğlu barajındaki su alım vanalarımızı tekrar açarak son bir haftadır oradan su almaya başladık' dedi.

'Borular zemine çökmüş'

Süloğlu barajının kullanıma açılmasının ardından eş zamanlı olarak Paşaçayırı'ndaki 13 tane içme suyu kuyusunun da aktif hale getirildiğini açıklayan Gürkan; 'Oradan da şehrin içme suyu ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını üreterek depolarımıza basmaya başladık. Son bir haftadır da bu şikâyetler kayboldu. DSİ ile müştereken çalışıyoruz. Dün tekrar baktık. Kayalıköy barajındaki problemimizin su seviyesinin düşmesi değil, şamandıraya zincirlerle bağlı olan su emme borularının zincir bağlantılarının koptuğu ve bu nedenle boruların zemine çöktüğü ve oradan çamurlu suyu aldığını tespit ettik. DSİ ile görüşüldü. Bu sistemleri kuran firmanın 15 yıl mükellefiyeti varmış. Dün itibariyle bunu düzeltecek ekip geldi. Bizim borularımız şamandıradan 30 metre aşağıya çökmüş. Böylece Kayalıköy barajında suyun azalması ile ilgili olmadığını tespit etmiş olduk. 2 borumuz, 3 metre seviyede şamandıraya yeniden bağlanacak. Dün bir boru çıkarıldı' ifadelerine yer verdi.

Gürkan, ikinci borunun da çıkarılmasının ardından içme suyu sorununun çözüleceğini söyledi.