Batı'nın parantezinden kurtulacağız

TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Edirne il ve Uzunköprü ilçe temsilciliklerinin açılışını dualar eşliğinde gerçekleştirdi. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada madde bağımlılığına dikkat çekerek, Batı kültürünün gençler üzerindeki etkilerine değindi. Dünyadaki tüm toplumların dertleriyle ilgilenen bir gençlik yetiştireceklerini belirten Erdoğan, Batı'nın sömürü ile zengin olduğunu söyleyerek 'Bugüne kadar bizim aydınımızın kafası hep Batı'nın parantezinde düşünmeye hapsedilmiş. Şimdi bu aşağılık kompleksinden kurtuluyoruz, kurtulacağız' dedi.

TAKİP ET

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, vakfın Edirne il ve Uzunköprü ilçe temsilciliklerinin açılışını gerçekleştirildiği törene katıldı. Edirne Valisi Ekrem Canalp tarafından karşılanan Erdoğan'a, öğrenciler de çiçek takdim ettiler. İl temsilciliğini açılış törenine Erdoğan'ın yanı sıra TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, AK Parti Edirne İl Başkanı İlyas Akmeşe, AK Parti Edirne Merkez İlçe Başkanı Çağrı Muştu, Cumhur İttifakı (AK Parti-MHP) Edirne Belediye Başkan Adayı Koray Uymaz, TÜGVA Edirne İl Temsilcisi Yasin Nas, kurum müdürleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldılar.

Tören öncesi Şahi Spor Kulübü güreşçileri ve okçuluk sporcuları, Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çektirirken; tören, vakıf üyesi Muhammed Selçuk Murat tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetini icra etmesi ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Törenin açılış konuşmasını TÜGVA Edirne İl Temsilcisi Yasin Nas yaptı. Nas, konuşmasında TÜGVA Edirne İl Temsilciliği'nin 2015 yılından bu yana Edirne'de gerçekleştirdiği çalışmaları açıkladı. Nas'ın konuşmasının ardından törende bir konuşma da AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal yaptı. Aksal, konuşmasında TÜGVA Edirne İl Temsilciliği'nin açılışının hayırlı olmasını diledi.

Aksal'ın konuşmasının ardından bir konuşma da TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu yaptı. Eminoğlu, konuşmasında TÜGVA'nın Türkiye genelinde çalışmalarına devam ettiğini açıklayarak; Edirne merkez ve Uzunköprü temsilciliklerinin açılışından önce Tekirdağ'ın Çorlu ve Muratlı ilçelerinde de temsicilik açılışlarını gerçekleştirdiklerini söyledi. Eminoğlu, TÜGVA'nın Türkiye'de 60 yurt ile 7 bin 500 öğrenciye verdiği burs ve faaliyetlerle çalışmalarına devam ettiğini ifade etti. TÜGVA'nın Edirne'de de 3 yıldır çalışmalarını gerçekleştirdiğini söyledi.

Bağımlılıklara dikkat çekti

Eminoğlu'nun konuşmasının ardından törende bir konuşma da TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan yaptı. Erdoğan, Edirnelilere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileterek başladığı konuşmasında; 'TÜGVA, gençlerimizin aşağı yukarı 10 yaşından 35 yaşına kadar, bizim kendi değerlerimizle donanarak yetişmesini, kendilerine yüksek hedefler koymalarını, dünyada iddia sahibi bir gençliğin yetişmesini hedefleyen bir gençlik vakfı. Geçen yıl Türkiye Gençlik STK'ları Platformu olarak Türkiye'de 8 binin üzerinde birebir görüşmeyle bir gençlik çalışması yaptık. Gençleri anlamaya çalışacak verileri elde etmeye çalıştık, gelecekle ilgili kaygılarını sorduk. Gençlerin bağımlılıklarını anlamaya çalıştık. Burada uyuşturucu madde bağımlılığını sorduğumuz zaman gençlerin; '˜kullanıyorum' deme oranı ister istemez daha düşük çıkıyor ama yüzde 1'ler 2'ler seviyesinde bir oranla karşılaştık. Ayrıca gençlerimize; '˜çevrenizde uyuşturucu madde bağımlılığı olan tanıdığınız var mı?' diye sorduk. Burada rakam yüzde 25'lerde çıktı. Demek ki işin gerçeği yüzde 1-2 ile yüzde 25 arasında bir yerlerde ve bendeniz de 3 çocuk babasıyım. Çocuk sahibi olan her anne baba gibi, '˜çocuklarım nasıl büyüyecek, nasıl yetişecek?' endişesini her gün yaşıyorum. Bir gün geçmiyor ki gençleri kıskacına alan yeni bir sapkınlığın furyasıyla karşılaşmayalım, yeni bir zararlı etkenin gençlerin arasında yaygınlaştığını duymayalım, bu uyuşturucu müptelalığından kaynaklanan sıkıntıları okumayalım' ifadelerine yer verdi.

'Batı kültürü egemenliği görüyoruz'

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uyuşturucu madde kullanımına karşı kararlı bir şekilde gereken önlemleri aldığına dikkat çekerek; ' Ancak bu kültürel rüzgârlar, birçok alanda Batı kültürü egemenliği olduğunu görüyoruz ve bütün bu zararlı etkenlerin hep bu kanallar üzerinden gençlerimize ulaştığını görüyoruz. Gençlerimizi korumak için bize, gençlerin de isteyerek geleceği kanallar gerekiyor. TÜGVA'nın da yapmaya çalıştığı budur. Yeni nesil gençlik vakfı nedir? Yeni nesil gençlik vakfı; gençlerin kendilerinin yönettiği, kararları kendilerinin verdiği gençlik vakfı demektir. TÜGVA'mızın yönetim kurulları onun için tamamen genç arkadaşlarımızdan kurulu. TÜGVA'nın ne genel kurulunda, ne yönetim kurullarında 50-60 yaşında kimseyi bulamazsınız. Türkiye'de başka vakıflarda maalesef bu böyledir. Ama yeni nesil olması işte bundan kaynaklıdır. Bütün gençlik hizmeti yapan vakıflardan farklı olarak sadece 35 yaş altındakiler tarafından yönetim kurulları oluşturulan bir gençlik vakfıdır' dedi.

'Yaz kampları da Keşan'dadır'

TÜGVA'nın hayırseverlerin ve gençlerin katkılarıyla faaliyetlerini gerçekleştirdiğini söyleyen Erdoğan; 'Her yaz, yaz okulları ve yaz kampları gerçekleştiriyor. Geçen yaz, 60 bine yakın öğrenci, yaz okullarına katıldı. 50 bine yakın genç de yaz kamplarına katıldı. Yaz kampları da Keşan'dadır. Her türlü etkinliğin olduğu, güzel bir yaz geçirilebilecek, çok güzel bir kamp alanı var. Bu kamp alanlarını da çoğaltmak için çalışmalar yapıyoruz. Bugüne kadar 4 yılı aşkın sürede TÜGVA 400 binin üzerinde gencin katılımıyla faaliyet yapmış, atölyelerde etkinlikler yapmış. Bütün bunları yaparken kitap kafelerimiz ve kütüphanelerimizde gençlerimize kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışıyoruz, gençlerimize temeli bizim değerlerimizde olan bir gelecek vizyonunu vermeye çalışıyoruz' sözlerine yer verdi.

'En ileri teknolojiyi yakalamalıyız'

Erdoğan, Dünya Etnospor Konfederasyonu ve Okçular Vakfı çalışmalarıyla da geleneksel sporların anlatıldığını belirterek; 'Bazıları bu geleneksel sporları, '˜Gericilik değil mi, eski sporda ne kaldı, yenileri çıktı bunların' diye eleştiriyor. Ama şunu ıskalıyorlar, kaçırıyorlar. Biz diyoruz ki, bizim gençlerimiz Osmanlı - Türk yayını eline aldığı zaman şunu bilecek, bu yay okçuluk tarihinde geliştirilmiş en mükemmel yaydır. Benim dedem, okçuluk tarihinin yetiştirdiği en iyi okçulardır. Tozkoparan İskender, Şuca; Osmanlı tebasının efsane okçularıdır. Tozkoparan'ın 800 metrenin üzerindeki rekoruna, o yaylarla erişebilmiş kimse yok. 400-500 yıl sonra çıkacak yaylarla belki buna erişebilecekler. Dolayısıyla şunu bilecek genç; benim ecdadım zamanın en ileri teknolojisini yayda gerçekleştirmiş, en ileri teknoloji yayını üretmiş. Edirne'den kalkıp İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet, devrinin en güçlü toplarını döktürerek İstanbul'un surlarını yıkmış. Bu, zamanının en ileri teknolojisi demektir. Dolayısıyla eline o yayı alan, ecdadı Fatihi hatırlayan bu hedefi kendine koyacak; '˜O zaman ben de bugün bu zamanın en ileri teknolojisini yakalamak zorundayım' diyecek. '˜Amerika şunu yapmış ben de onu geliştireyim, Avrupa yapmış' değil; bunun daha ötesine geçeceğiz. '˜Onların geliştiremediği ne var ki ben geliştireceğim, şunun üzerinde çalışıyorlar ben bunu onlardan önce yapabilir miyim?' diyecekler' dedi.

'Dindarlarımızın çeki düzen vermesi gerekiyor'

Türkiye'nin savunma sanayinde dünyada önemli noktalara geldiğine dikkat çeken Erdoğan; 'Şu anda savunma sanayinde buralara gelmeye başladık. Şu anda mesela silahlı insansız hava araçları dünyada 1-2 ülkenin daha elinde olan kalitede başarıya sahip araçlardır. Bunun gibi inşallah bizim geçmişimizden alacağımız ilham budur. Güçlü olmamız gerekiyorsa güçlü, birlik olmamız gerekiyorsa birlik olacağız. Çünkü bizim geçmişimizde var. Dünyada ilimde, fende, bilimde ileri olan İslam âlimleri bakıyorsunuz dindar insanlardır. Hani dindar olanlar gericiydi, geride kalacaktı? O zaman ya bizim dindarlarımızın kendilerine çeki düzen vermesi gerekiyor ama bu olurken bizim de dindar olmanın kötü bir şey olmadığını görmemiz gerekiyor. Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaptı. Çalıştığı dönemlerde hep parmak ısırtan, hep atılım yapan oldu ve Cumhuriyet tarihinde görülmemiş başarılara imza atıldı. Demek ki bu işin dindarlıkla alakası yok. Batılılaşmak medenileşmek değil, medenileşmek başka bir şey, Batılılaşmak başka bir şey. Bize hep Batılılaşma dayatıldı. Şeklimizle, şemalımızla, sporumuzla, sanatımızla bize medeniliğin sadece Batılılık olduğunu yutturmaya çalıştılar. Şimdi şunu görüyoruz; medeni olmak demek ileri olmak demek, ileri olmak demek ülkemizi kalkındırmak demek, ülkemizi kalkındırmak demek her bir vatandaşa değeriyle değer vermek demektir' ifadelerine yer verdi.

'İddialı bir gençlik yetiştireceğiz'

TÜGVA'nın tüm gençlerin geleceği yer olduğunu söyleyen Erdoğan; 'Anne babaların, emniyetle çocuklarını teslim edeceği yerdir. Buraya gelsin; kimisi çay içsin, kimisi oyun oynasın, kitap okusun. Ama bilsin ki doğru yerdedir. Çocuklarımızı bağımlılığın kıskacından nasıl kurtaracağız? Bir kere kaptırdığınız zaman, ondan sonrası çok zordur. Çocuklarımızın sporla, kültürle, sanatla, kendi değerleriyle, inancıyla yoğrulmuş ortamlarda faaliyette bulunmasına özen göstereceğiz ki o yanlış yollara tevessül etmesin. O yüzden Türkiye Gençlik Vakfımız, iddialı bir gençlik yetiştirmek için çalışıyor. Bizim gönül coğrafyamız zaten sınırlarımızdan geniş. Neden? Edirne dediğimiz zaman çıkın Batı Trakya'ya gidin, oradaki insanlar bizim kardeşlerimiz, akrabamızdır. Ben, onun derdiyle de dertlenmek durumundayım. Onlara yabancı muamelesi edebilir miyim? Edemem. Aynı şey Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya için de geçerlidir. Bizim oralarda bağlarımızı koparamayacağımız, yabancı muamelesi edemeyeceğimiz toplumlar var. Başka bitiyor mu? Bitmiyor çünkü bizim dedelerimiz kalkmışlar İrlanda'ya açlık var diye yardım göndermişler. Bizim dedelerimiz; Müslümanların hoca, akademisyen, âlim ihtiyacı var diye Güney Afrika'ya âlim göndermiş. Bizim dedelerimiz Japonya'ya ilişki tesis etmek için temsilci göndermiş, gemi göndermiş. Demek ki biz, sadece komşu ve akraba toplulukları değil bütün dünyanın dertleriyle dertlenen bir ecdadın torunlarıyız. Onun için Cumhurbaşkanımız bütün mazlumlara el uzatmak için çırpınıyor' dedi.

'Batı sömürerek zengin oldu'

Türkiye'nin 2018 yılında kişi başına dış yardımlarda dünyada birinci sırada olduğunu açıklayan Erdoğan; 'Dünyanın en zengin ülkesi mi olmak istersiniz, Dünya'nın gönlü en zengin milleti mi olmak istersiniz? Mesele buradadır. O Batılı kafa yapısına göre, ne olursa olsun, '˜kimi sömürmem gerekirse sömürürüm, kimi öldürmem gerekirse kanına girerim'. Afrika'yı böyle sömürdüler, Amerika kıtalarını böyle sömürdüler ve bununla Batı zenginliğini oluşturdu. Ama bizim ecdadımız o bahsettiğim zamanının en ileri savaş teknolojilerini toplu kıyım, sömürge için kullandı mı? Hayır. Ne yaptı? İstanbul'a sıkışmış olan insanların önündeki duvarları yıkıp onlara yeni bir medeniyet perspektifi kazandırdı. Onun için yeni bir çağdan bahsediyoruz, '˜Fatih yeni bir çağ açtı' diyoruz. Dolayısıyla dünyanın yeni bir çağa ihtiyacı var. Şu anda içinden geçtiğimiz zamanlar karışık, çalkantılı zamanlardır. Dünya nelere gebe? Sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi olarak da maalesef öyle bir zamandayız ki, yarın üç büyük güç arasında dünya savaşı patlak verse kimse 'nereden çıktı bu?' demeyecek. Öyle bir durumdayız. O zaman biz güçlü olmak zorundayız ve dünyanın bu bunalımlarına yeni bir soluk sunabilecek fikirleri üretmek zorundayız. Bizim işimiz mi bu? İşimiz, çünkü bunu yapabilecek geçmişe, derinliğe, toplumsal kültürel zenginliğe sahip bir milletiz. İşte bu özgüvenle gençleri yetiştirirsek, bu millet sınırlarının ötesinde çağ açan, çağ kapatan millet olma hüviyetini yeniden kazanmış demektir' sözlerine yer verdi.

Dualarla açıldı

TÜGVA'nin gençleri bütün o zararlı etkenlerden korumak, özgüven kazandırmak ve iddia sahibi birer birey olarak yetiştirmek için kurulduğunu söyleyen Erdoğan; 'Büyük bir topluluğun, ümmetin, dünya milletinin parçası birey olarak yetiştirmek. Bütün emeği geçenlere onun için teşekkür ediyorum. Bunlar çok büyük idealler, iddialı hedefler ama nasıl ki dedelerimiz Malazgirt'te, İstanbul'un fethinde, Kosova'da kendinden büyük ordular yendiyse, bunu inançla yaptıysa, sırtını imanına, rabbine yaslayarak yaptıysa; biz de bu büyük hedefleri gençlerin önüne koymak zorundayız. Maalesef bugüne kadar bizim aydınımızın kafası hep Batı'nın parantezinde düşünmeye hapsedilmiş. Bizim aydınımız; '˜Onlar ne derse yapmak zorundayız, onlara başkaldıramayız, onların düşüncelerini taklit etmeliyiz, onların düşünceleri doğrultusunda toplumumuzu şekillendirmeliyiz' diye düşündüler. Şimdi bu aşağılık kompleksinden kurtuluyoruz, kurtulacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliği, bunun kapılarını açmıştır. O zaman inşallah ben gençlere sesleniyorum; iddialı olun, küçük hedeflerle yetinmeyin, sınırlarımızın dışında kendinize dertler, hedefler koyun ve muhakkak dertli olun. Derdiniz sadece geçim, kariyer derdi olmasın. Başka birisinin de, başka bir toplumun, komşunuzun derdiyle dertlenin. Hayatınızın anlam kazandığını, iç huzurunuzun güçlendiğini göreceksiniz ve böyle bir nesil Türkiye'ye de çok büyük fetihler yaptırır, ufuklar açtırır diye düşünüyorum' dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılan protokol ile birlikte kurdele keserek TÜGVA Edirne merkez ve Uzunköprü ilçe temsilciliklerinin açılışını Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm'ün duaları eşliğinde gerçekleştirdi.