Başkanlar Alpullu'ya talip
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak'ın CHP Edirne İl Örgütü'nü teşekkür ziyaretinde konuşma yapan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Alpullu Şeker Fabrikası ile ilgili önemli bir gelişmeyi açıkladı. Gürkan, Trakya'daki tüm belediye başkanlarının Tekirdağ'da bir araya gelerek düzenleyecekleri toplantıda Alpullu Şeker Fabrikası'nı ortak olarak satın almaya talip olacaklarını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi Sosyal Politikalar Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, CHP Edirne İl Örgütü'nü ziyaret ederek Türkiye ve Trakya gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Öztrak, CHP'nin Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ İl Örgütlerinin desteği ile Sosyal Politikalar Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmişti. Toplantıya CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Kırklareli İl Başkanı Tayfun Okan Çobancık, CHP Tekirdağ İl Başkanı Recep Ökten, CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Uzunköprü Belediye Enis İşbilen, Havsa Belediye Başkanı Oğuz Tekin, CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Ediz Ün, CHP Tekirdağ Merkez İlçe Başkanı İlker Yağcıoğlu, CHP Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, CHP Edirne Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Reyhan Güzel, CHP Edirne İl Gençlik Kolları Başkanı Kutay Özköse ile CHP üyeleri katıldılar. Toplantıda açılış konuşmasını yapan Pekcanlı, Öztrak'a ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Pekcanlı'nın açılış konuşmasının ardından konuşmasına teşekkür ederek başlayarak; 'Gerçekten CHP Trakya örgütleri, bu kongrede kurultaya ağırlığını koymuşlardır. Bu kurultay sürecinde tüm milletvekillerimiz, il başkanlarımız bizlerle konuşmak istemişlerdir. Bu dayanışma sonucunda CHP Trakya Örgütleri bir genel başkan yardımcısı, bir de disiplin kurulu üyesi çıkarmayı başarmışlardır. Genel Merkeze geldiğiniz zaman 11'inci katta oturacaksınız' ifadelerine yer verdi.
'Alpullu modernleşme projesidir'Türkiye'nin çok zor ve sıkıntılı günlerden geçtiğini söyleyen Öztrak; 'Gündemde uzun bir zamandır birinci sırada Alpullu Şeker Fabrikası yer alıyor. Alpullu Şeker Fabrikası, aslında Türkiye'deki bütün şeker şirketinin bir parçasıdır. 1925 yılında kurulmuş ve kurulurken Edirne'den 2 milletvekili, Tekirdağ'dan 1 milletvekili, Kırklareli'den milletvekilleri ve özel sektörden işadamları sermaye koyarak Alpullu Şeker Fabrikası'nı kurmuşlar Tekirdağ'dan sermaye koyan milletvekili de dedem Faik Öztrak'tır. Aslında Alpullu Şeker Fabrikası, Cumhuriyet'in modernleşme projesinin en önemli araçlarından bir tanesidir. Alpullu Şeker Fabrikası ile Trakya spor salonlarıyla, modern okullarla, modern lojmanlarla, konferans salonlarıyla, tarım araçlarıyla, modern tarımla, sözleşmeli hayvancılıkla tanışmış. Eli para görmüş, orada çalışan işçiler modern bir sanayi işletmesinde çalışmanın ne demek olduğunu görmüş. Bütün bunlar Trakya'daki modern, çağdaş yaşamın ve Cumhuriyet'in çağdaşlık özleminin temellerini atmış' dedi.
'Taviz sonucunda mı satılıyor?'Dünyada mısırdan üretilen nişastaya dayalı şekerin zararlı olduğunun anlaşıldığını söyleyen Öztrak; 'Bu şeker tüketimiyle dünyanın her yanında kota uygulanıyor veya bunun tüketimi yasaklanıyor. Örneğin; Fransa'da, burnumuzun dibindeki Yunanistan'da bunu tüketmek yasak. Amerika'da toplam tüketim içindeki payı yüzde 8'i geçmemesi gerekiyor, kota var. Ama Türkiye'de nerede? Bir kota var ama hangi ciddiyetle uygulandığı belli değil. Ben sürece bakıyorum, süreç bana da ilginç geliyor. Geçen yılın sonuna doğru çıkarılan bir KHK ile en son KHK'larda şeker kurulu lağvedildi. Şeker kurulu, aslında şeker piyasasında üretimi ve tüketimi düzenleyen, regüle eden, denetleyen kurumdur. Bunu kaldırdılar. '˜Bunu bakanlık yapsın' dediler. Bugüne kadar bağımsız şeker kurulu, birden bire bakanlığa bağlı hale geldi. Daha sonra Cumhurbaşkanı 3,5 saat süreyle Saray'da ABD Dışişleri Başkanı Tillerson ile görüştü. Türkiye'de nişastaya dayalı şekerin en önemli üreticisi bir Amerikan şirketidir. Bu, ABD'de ciddi politik ağırlığa sahip olan bir şirkettir. Ondan sonra da 22 Şubat'ta bu fabrikalar yeniden satışa çıktı. Daha önce de satışa çıkmıştı. Birkaç defa idare mahkemesi bunu iptal etmişti. Şimdi yeniden satışa çıktı. Ben bütün bunlara baktığım zaman, bu gelişmelerin son derece dikkatle izlenmesi kanaatindeyim. Geçmişte bir söylem vardı; '˜deliğe süpürmeyin' diye. Deliğe süpürülmemek uğruna acaba verilen bir tavizin neticesinde mi bu şeker fabrikaları yeniden satılıyor? Özelleştirmeden sonra ne olacak? Bunları dikkatle izlememiz lazım. Bu nedenle Alpullu'yu hem halk sağlığı bakımından hem de Cumhuriyet'in modernleşme projesine sahip çıkmak bakımından, hem de Türk çiftçisinin refahı bakımından şeker fabrikalarının özelleştirilmesi meselesini son derece önemli buluyorum' sözlerine yer verdi.
'Oyları kimin saydığı önemli'2019 yılında arka arkaya 3 tane önemli seçimin yapılacağını söyleyen Öztrak; 'İkisi beraber, bir tanesi ayrı yapılacak. 2019 yılındaki bu seçimlere hazırlanacağız. Bu seçimleri kazanabilmek için de elimizden gelen en güzel projeleri üreteceğiz. Milletimize en fazla umudu vermeye çalışacağız. Kapı kapı dolaşacağız, insanlara ne olup bittiğini anlatacağız. Bunda hiçbir tereddüt yok. Ama bu arada Türkiye'de önemli şeyler oluyor. Mesela, son ittifak yasası çıktığında birtakım uluslararası medyada şu değerlendirme yapıldı; '˜Tayyip Erdoğan, 2019 seçimlerinde istediği sonucu elde edebilmesi için gerekli düzenlemeleri yapıyor.' Evet, 2019 seçimleri çok önemli ama bir başka önemli söz daha var. O söz diyor ki; '˜Seçimlerde kimlerin oy verdiği o kadar önemli değil. Ama seçimden sonra oyları kimin saydığı çok önemli.' Bu yapılan düzenlemeleri çok iyi takip etmemiz lazım. Bu düzenlemelerle ilgili gerekli tepkimizi de ortaya koymamız lazım' dedi.
'Hadi canım sende'Öztrak, CHP ile ilgili yerlilik ve millilik çerçevesinde sürekli birtakım eleştiriler yapıldığını söyleyerek; 'Ben de şunu söylüyorum; burası Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük eserimden biri dediği CHP'dir. Bu partinin mensuplarının hiçbir millilik dersi almasına gerek yok. Çünkü bu parti, aynı zamanda milli ve yerli temeller üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran partidir. Bu parti, Habur'da teröristlerin ayağına kırmızı halı sermedi, Oslo'da teröristlerle görüşme masasına oturmadı, Balyoz ve Ergenekon kumpasları yürütülürken içinden kimse '˜Bu davaların savcısı benim' demedi. Bütün bunlar olmuş bitmişken, siz kalkacaksınız; '˜CHP yerli ve milli değildir' diyeceksiniz. Hadi canım sende' ifadelerine yer verdi.
'Milli meseleye saygısızlık'Türkiye'nin Suriye sınırlarında çok büyük sıkıntılar yaşadığını söyleyen Öztrak; 'Bu sıkıntıları, Suriye sınırında emperyalist güçlerin bir terör örgütünün devlet kurmasının önünü açmasını engellemek amacıyla şanlı ordumuz çok ciddi bir mücadele veriyor. Şehitlerimiz var. Allah'tan şehitlerimize rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyorum. Ama şunu anlamakta güçlük çekiyorum; bugün o sınırların bu hale gelmesinin nedeni olan hükümetin yanlış politikalarıdır, Suriye konusundaki hayalciliğidir. Sen, bu hayalciliğin neticesinde Türk ordusunu bu operasyonları yapmak zorunda bırakıyorsun. Ama bu operasyon üzerinden siyasi rant devşirmeye kalkıyorsun. Şunu anlamam mümkün değil; dün Başbakan bir il kongresinde üzerinde kamuflajlı ceketle konuşma yapıyor. Bu neyin nesidir? Bir milli meseleyi bu kadar bir partinin kendi meselesi haline getirmek, o milli meseleye saygısızlık etmekten başka bir şey değildir' dedi.
'Yerli ve milli olmak budur'Millilik, yerlilik kapsamında Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın yaptıklarından bahsedeceğini belirten Öztrak; 'Bu yıl Edirne'ye 3 milyon turist gelmiş. Başkanımız; '˜Ben bunu 10 milyona çıkartacağım' diyor. İşte millilik, yerlilik budur. Selimiye Camii'nde ciddi bir kentsel dönüşüm ve peyzaj çalışması yaptınız. Bu, herkes tarafından çok beğenildi. İşte yerli ve milli olmak budur. Edirne Asker Hastanesi'nin Şehitliği'ni restore ettiniz. Bu da herkes tarafından çok beğeniliyor. Yerli ve milli olmak budur. Edirne Kent Müzesi'ne gidip ne hale geldiğini görün. Yetmez, biraz önce Kırklareli'den geldim. Kırklareli'de Ali Rıza Efendi Kent Kültür Merkezi yapıldı. Yerli ve milli olmak, Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkmak demektir. Yerli ve milli olmak, '˜Keşke bu ülke Yunan işgali altında kalsaydı, Atatürk'ün Cumhuriyeti kurulmasaydı' diyen fesli Kadir'in yanına sabahtan akşama kadar gitmek demek değildir. Kırklareli, Atatürk'ün evinin bire bir aynısını yapmış. Ben de nedir durum diye baktım. 1 ayda 27 bin 500 kişi ziyaret etmiş. Bu, Trakya'nın Atatürk'e hasretini açık seçik ortaya koyuyor' sözlerine yer verdi.
'Alacağımız ders yok'Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak'ın Alpullu Şeker Fabrikası'nı satın alma isteğine de değinen Öztrak; 'Lüleburgaz Belediye Başkanımız; '˜Ben, o fabrikayı alacağım. Talibim. Ben o fabrikayı kâra geçiririm. Ama yetmez. Ben oradaki Atatürk Köşkü'nü tüm Trakya'nın tüm Türkiye'nin hizmetine açarım. Herkes gelsin, Atatürk'ü doya doya yaşasın, yemek yediği ve yattığı yeri görsün' diyor. Biz böyleyiz. Bizim yerliliğimiz de, milliliğimiz de bu. Bizim, kimseden yerlilik, millilik konusunda alacağımız ders yok. Ama biraz önce söylediklerimi yapanların, yerlilik ve millilik konusunda yaptıkları nedeniyle Türk Mahkemeleri önünde verecekleri çok hesap var' dedi.
Gürkan'dan Alpullu açıklamasıÖztrak, konuşmasında Trakya'daki tüm belediye başkanlarının Tekirdağ'da Alpullu Şeker Fabrikası ile ilgili toplantı düzenleyeceklerini açıklarken, CHP'nin de parti içinde Alpullu Şeker Fabrikası'nı görüşeceğini söyledi. Öztrak'ın konuşmasının ardından söz alan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya'daki tüm belediyelerin Alpullu Şeker Fabrikası'nı ortak olarak satın almaya talip olacaklarını açıkladı.
'Alpullu modernleşme projesidir'Türkiye'nin çok zor ve sıkıntılı günlerden geçtiğini söyleyen Öztrak; 'Gündemde uzun bir zamandır birinci sırada Alpullu Şeker Fabrikası yer alıyor. Alpullu Şeker Fabrikası, aslında Türkiye'deki bütün şeker şirketinin bir parçasıdır. 1925 yılında kurulmuş ve kurulurken Edirne'den 2 milletvekili, Tekirdağ'dan 1 milletvekili, Kırklareli'den milletvekilleri ve özel sektörden işadamları sermaye koyarak Alpullu Şeker Fabrikası'nı kurmuşlar Tekirdağ'dan sermaye koyan milletvekili de dedem Faik Öztrak'tır. Aslında Alpullu Şeker Fabrikası, Cumhuriyet'in modernleşme projesinin en önemli araçlarından bir tanesidir. Alpullu Şeker Fabrikası ile Trakya spor salonlarıyla, modern okullarla, modern lojmanlarla, konferans salonlarıyla, tarım araçlarıyla, modern tarımla, sözleşmeli hayvancılıkla tanışmış. Eli para görmüş, orada çalışan işçiler modern bir sanayi işletmesinde çalışmanın ne demek olduğunu görmüş. Bütün bunlar Trakya'daki modern, çağdaş yaşamın ve Cumhuriyet'in çağdaşlık özleminin temellerini atmış' dedi.
'Taviz sonucunda mı satılıyor?'Dünyada mısırdan üretilen nişastaya dayalı şekerin zararlı olduğunun anlaşıldığını söyleyen Öztrak; 'Bu şeker tüketimiyle dünyanın her yanında kota uygulanıyor veya bunun tüketimi yasaklanıyor. Örneğin; Fransa'da, burnumuzun dibindeki Yunanistan'da bunu tüketmek yasak. Amerika'da toplam tüketim içindeki payı yüzde 8'i geçmemesi gerekiyor, kota var. Ama Türkiye'de nerede? Bir kota var ama hangi ciddiyetle uygulandığı belli değil. Ben sürece bakıyorum, süreç bana da ilginç geliyor. Geçen yılın sonuna doğru çıkarılan bir KHK ile en son KHK'larda şeker kurulu lağvedildi. Şeker kurulu, aslında şeker piyasasında üretimi ve tüketimi düzenleyen, regüle eden, denetleyen kurumdur. Bunu kaldırdılar. '˜Bunu bakanlık yapsın' dediler. Bugüne kadar bağımsız şeker kurulu, birden bire bakanlığa bağlı hale geldi. Daha sonra Cumhurbaşkanı 3,5 saat süreyle Saray'da ABD Dışişleri Başkanı Tillerson ile görüştü. Türkiye'de nişastaya dayalı şekerin en önemli üreticisi bir Amerikan şirketidir. Bu, ABD'de ciddi politik ağırlığa sahip olan bir şirkettir. Ondan sonra da 22 Şubat'ta bu fabrikalar yeniden satışa çıktı. Daha önce de satışa çıkmıştı. Birkaç defa idare mahkemesi bunu iptal etmişti. Şimdi yeniden satışa çıktı. Ben bütün bunlara baktığım zaman, bu gelişmelerin son derece dikkatle izlenmesi kanaatindeyim. Geçmişte bir söylem vardı; '˜deliğe süpürmeyin' diye. Deliğe süpürülmemek uğruna acaba verilen bir tavizin neticesinde mi bu şeker fabrikaları yeniden satılıyor? Özelleştirmeden sonra ne olacak? Bunları dikkatle izlememiz lazım. Bu nedenle Alpullu'yu hem halk sağlığı bakımından hem de Cumhuriyet'in modernleşme projesine sahip çıkmak bakımından, hem de Türk çiftçisinin refahı bakımından şeker fabrikalarının özelleştirilmesi meselesini son derece önemli buluyorum' sözlerine yer verdi.
'Oyları kimin saydığı önemli'2019 yılında arka arkaya 3 tane önemli seçimin yapılacağını söyleyen Öztrak; 'İkisi beraber, bir tanesi ayrı yapılacak. 2019 yılındaki bu seçimlere hazırlanacağız. Bu seçimleri kazanabilmek için de elimizden gelen en güzel projeleri üreteceğiz. Milletimize en fazla umudu vermeye çalışacağız. Kapı kapı dolaşacağız, insanlara ne olup bittiğini anlatacağız. Bunda hiçbir tereddüt yok. Ama bu arada Türkiye'de önemli şeyler oluyor. Mesela, son ittifak yasası çıktığında birtakım uluslararası medyada şu değerlendirme yapıldı; '˜Tayyip Erdoğan, 2019 seçimlerinde istediği sonucu elde edebilmesi için gerekli düzenlemeleri yapıyor.' Evet, 2019 seçimleri çok önemli ama bir başka önemli söz daha var. O söz diyor ki; '˜Seçimlerde kimlerin oy verdiği o kadar önemli değil. Ama seçimden sonra oyları kimin saydığı çok önemli.' Bu yapılan düzenlemeleri çok iyi takip etmemiz lazım. Bu düzenlemelerle ilgili gerekli tepkimizi de ortaya koymamız lazım' dedi.
'Hadi canım sende'Öztrak, CHP ile ilgili yerlilik ve millilik çerçevesinde sürekli birtakım eleştiriler yapıldığını söyleyerek; 'Ben de şunu söylüyorum; burası Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük eserimden biri dediği CHP'dir. Bu partinin mensuplarının hiçbir millilik dersi almasına gerek yok. Çünkü bu parti, aynı zamanda milli ve yerli temeller üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran partidir. Bu parti, Habur'da teröristlerin ayağına kırmızı halı sermedi, Oslo'da teröristlerle görüşme masasına oturmadı, Balyoz ve Ergenekon kumpasları yürütülürken içinden kimse '˜Bu davaların savcısı benim' demedi. Bütün bunlar olmuş bitmişken, siz kalkacaksınız; '˜CHP yerli ve milli değildir' diyeceksiniz. Hadi canım sende' ifadelerine yer verdi.
'Milli meseleye saygısızlık'Türkiye'nin Suriye sınırlarında çok büyük sıkıntılar yaşadığını söyleyen Öztrak; 'Bu sıkıntıları, Suriye sınırında emperyalist güçlerin bir terör örgütünün devlet kurmasının önünü açmasını engellemek amacıyla şanlı ordumuz çok ciddi bir mücadele veriyor. Şehitlerimiz var. Allah'tan şehitlerimize rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyorum. Ama şunu anlamakta güçlük çekiyorum; bugün o sınırların bu hale gelmesinin nedeni olan hükümetin yanlış politikalarıdır, Suriye konusundaki hayalciliğidir. Sen, bu hayalciliğin neticesinde Türk ordusunu bu operasyonları yapmak zorunda bırakıyorsun. Ama bu operasyon üzerinden siyasi rant devşirmeye kalkıyorsun. Şunu anlamam mümkün değil; dün Başbakan bir il kongresinde üzerinde kamuflajlı ceketle konuşma yapıyor. Bu neyin nesidir? Bir milli meseleyi bu kadar bir partinin kendi meselesi haline getirmek, o milli meseleye saygısızlık etmekten başka bir şey değildir' dedi.
'Yerli ve milli olmak budur'Millilik, yerlilik kapsamında Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın yaptıklarından bahsedeceğini belirten Öztrak; 'Bu yıl Edirne'ye 3 milyon turist gelmiş. Başkanımız; '˜Ben bunu 10 milyona çıkartacağım' diyor. İşte millilik, yerlilik budur. Selimiye Camii'nde ciddi bir kentsel dönüşüm ve peyzaj çalışması yaptınız. Bu, herkes tarafından çok beğenildi. İşte yerli ve milli olmak budur. Edirne Asker Hastanesi'nin Şehitliği'ni restore ettiniz. Bu da herkes tarafından çok beğeniliyor. Yerli ve milli olmak budur. Edirne Kent Müzesi'ne gidip ne hale geldiğini görün. Yetmez, biraz önce Kırklareli'den geldim. Kırklareli'de Ali Rıza Efendi Kent Kültür Merkezi yapıldı. Yerli ve milli olmak, Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkmak demektir. Yerli ve milli olmak, '˜Keşke bu ülke Yunan işgali altında kalsaydı, Atatürk'ün Cumhuriyeti kurulmasaydı' diyen fesli Kadir'in yanına sabahtan akşama kadar gitmek demek değildir. Kırklareli, Atatürk'ün evinin bire bir aynısını yapmış. Ben de nedir durum diye baktım. 1 ayda 27 bin 500 kişi ziyaret etmiş. Bu, Trakya'nın Atatürk'e hasretini açık seçik ortaya koyuyor' sözlerine yer verdi.
'Alacağımız ders yok'Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak'ın Alpullu Şeker Fabrikası'nı satın alma isteğine de değinen Öztrak; 'Lüleburgaz Belediye Başkanımız; '˜Ben, o fabrikayı alacağım. Talibim. Ben o fabrikayı kâra geçiririm. Ama yetmez. Ben oradaki Atatürk Köşkü'nü tüm Trakya'nın tüm Türkiye'nin hizmetine açarım. Herkes gelsin, Atatürk'ü doya doya yaşasın, yemek yediği ve yattığı yeri görsün' diyor. Biz böyleyiz. Bizim yerliliğimiz de, milliliğimiz de bu. Bizim, kimseden yerlilik, millilik konusunda alacağımız ders yok. Ama biraz önce söylediklerimi yapanların, yerlilik ve millilik konusunda yaptıkları nedeniyle Türk Mahkemeleri önünde verecekleri çok hesap var' dedi.
Gürkan'dan Alpullu açıklamasıÖztrak, konuşmasında Trakya'daki tüm belediye başkanlarının Tekirdağ'da Alpullu Şeker Fabrikası ile ilgili toplantı düzenleyeceklerini açıklarken, CHP'nin de parti içinde Alpullu Şeker Fabrikası'nı görüşeceğini söyledi. Öztrak'ın konuşmasının ardından söz alan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya'daki tüm belediyelerin Alpullu Şeker Fabrikası'nı ortak olarak satın almaya talip olacaklarını açıkladı.