Barışın mimarı olacağız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trakya Bölgesi Düzensiz Göç İle Mücadele 2. Koordinasyon Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya Türkiye'nin düzensiz göç rakamlarını açıkladı. Soylu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarından sonra ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 291 bin 790 kişi olduğunu belirterek 'Politika değişikliği sonucunda Batı illerinde yakalanan yurt dışına geçmeye çalışan Suriye uyruklu yabancı sayısı, Mayıs ayına oranla Kasım ayında yüzde 70.3 oranında azalmıştır. 164 ülke, küresel göç mutabakatını, Türkiye'nin tezleri çerçevesinde kabul etti. Türkiye, yakın gelecekteki Ortadoğu barışının mimarıdır' dedi.

TAKİP ET

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trakya Bölgesi Düzensiz Göç İle Mücadele 2. Koordinasyon Toplantısı amacıyla geldiği Edirne programı kapsamında 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlıŞehit Üsteğmen Ersan Yenici Hudut Bölük Merkezi, Pazarkule Hudut Karakolu, Edirne Göç İdaresi ve Geri Gönderme Merkezi, Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, Edirne Valiliği, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Edirne İl Başkanlığı ve Selimiye Camii'ni ziyaret etti.

Soylu, Ersan Yenici Hudut Bölük Merkezi, Pazarkule Hudut Karakolu'nu ziyaretinin ardından katıldığı Trakya Bölgesi Düzensiz Göç İle Mücadele 2. Koordinasyon Toplantısı'nda Türkiye'nin düzensiz göç kapsamında gerçekleştirdiği ulusal ve uluslararası çalışmalara dikkat çekti. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını Edirne Valisi Ekrem Canalp yaptı. Canalp, konuşmasında göçün, dünyada gelişmiş birçok ülke için önemli bir gündem maddesi olduğunu belirterek; 'İlk 3 içinde yer alan gündem maddelerine baktığımızda hemen hemen gelişmiş ülkelerin gündeminin ilk 3 maddesi içerisinde göçün mutlaka yer aldığını görüyoruz. Çok yakın bir zamana kadar Türkiye söz konusu olduğu zaman göç açısından transit bir ülke olarak görülüyorduk. Ancak çok uzun sayılmayacak bir zaman dilimi içerisinde ortaya çıktı ki Türkiye, bugün itibariyle göç açısından sadece transit bir ülke değil; aynı zamanda hedef bir ülke haline de gelmiş durumdadır' ifadelerine yer verdi.

Türkiye'nin, dünyada en fazla göçmen barındıran ülke statüsünde olduğunu söyleyen Canalp; '2017 yılı itibariyle de dünyada en fazla insani yardım yapan ülke Türkiye'dir. Kamu yönetiminde her alanda mutlaka bir koordinasyon ihtiyacı vardır. Ama söz konusu olan göç, özellikle de düzensiz göç olunca koordinasyon ihtiyacı çok daha ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede İçişleri Bakanı'mızın talimatları doğrultusunda Trakya bölgesini düzensiz göç konusunda belirli bir koordinasyon çerçevesinde hizmetlerinin yürütülmesini teminen, belli bir mekanizma öngörülmüştür. Bu mekanizma çerçevesinde ilk toplantımızı Tekirdağ ilimizde yapmıştık. Bu toplantı çerçevesinde belli bir eylem planı ve mekanizma öngördük. Bundan sonra her hafta 3 ilin göç müdürleri bir araya gelecekler ve toplantı yapacaklar. Her 2 haftada bir ilgili Vali Yardımcılarımız bir araya gelecekler ve toplantı yapacaklar. Her ay da buradaki kurul bir araya gelmek suretiyle alacağımız tedbirleri ve almış olduğumuz yolu değerlendirmek üzere toplantı yapacak' dedi.

'Mültecilerin sayısı 71.4 milyon'

Canalp'in açılış konuşmasının ardından toplantıda Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün göç ve göçmenliğe dikkat çekmek, farkındalığı artırmak ve karşılıklı uyuma katkı sunmak amacıyla hayata geçirdiği '˜Büyüksün Türkiye' iletişim kampanyasının video gösterimi gerçekleştirildi.Gösterimin ardından toplantıda konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, insanlığın geçmişine bakıldığında huzursuz edici bir gerçeğin olduğunu belirterek; 'Dünya hiçbir zaman herkesin toprağında huzur dolu ve barış içinde yaşadığı bir yer olmamış. İnsanlar hep bir şeylerden kaçmışlar, bir yerlere göç etmişler veya sürülmüşler. Bazen can güvenliği sebebiyle, bazen bir işgal, bazen bir savaş, belki açlık ve kuralık sebebiyle ama göç olgusu, tarihin her anında bir şekilde varlığını sürdürmüş. Bugün de elimizde bir göç fotoğrafı var. Bunların 71.4 milyonu mülteciler veya zorla yerinden edilmiş insanlar olarak tarif ediliyor. Oysa göçmenlerin sayısı 1990 yılında 153 milyondu. 2000 yılında mültecilerin sayısı 21.1 milyondur. Sadece mültecilerin sayısı 71.4 milyona çıkıyor. Bu fotoğrafta, medeniyetin ilerlemesine rağmen insanlık adına çok da fazla bir şey değişmemiş' sözlerine yer verdi.

'Harekâtlardan sonra 291 bin 790 Suriyeli döndü'

Anadolu'nun tarihin her döneminde dünyanın her köşesinden göç alan, insanların hayatta kalabilmek için akın ettikleri bir yer olduğunu söyleyen Soylu; 'II. Murat zamanında Avrupa'dan zulümden kaçıp Edirne'ye yerleşen Hahambaşı Sarfati, Avrupa'daki cemaatlere yazdığı ünlü mektubunda diyor ki; '˜Türkiye'nin yolu, hayat yoludur, siz beni dinlerseniz tembellik etmeyiniz Türkiye'ye geliniz.' Bu önemli bir tespittir. Burası, tarih boyunca böyle kanaatlerin oluştuğu, çağrıların yapıldığı bir huzur ve güven vahası olmuştur. Hem topraklarımızın bereketi sebebiyle, hem de buradaki milletimizin asaleti sebebiyle bu böyle olmuştur. Ancak dünden bugüne değişen bir şey var ki o da şudur; eskiden Anadolu göçün hedef yeriydi. Şimdi ise hem hedef, hem de geçiş yeridir. Bir kısım insanlar Orta Doğu'dan kalkıp Türkiye'ye geliyorlar ve burası, onlar için yeterli oluyor ve kalmak istiyorlar. Belki de ilk fırsatta geri dönebilmek için daha batıya gitmek istemiyorlar. Mesela, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarından sonra ülkesine dönen Suriyelilerin sayısı 291 bin 790 kişidir' dedi.

'Düzensiz göçte cazibe alanıyız'

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları ile bölgedeki güveni tesis ettikçe ülkesine dönen göçmen sayısının artmaya devam ettiğini belirten Soylu; 'Bir kısmı ise hayatını tamamen Avrupa'ya taşımak istiyor. İşte bu toplantıyı bugün Edirne'de yapıyor olmamız bu ikinci grup insanla alakalıdır. Çünkü Türkiye'nin doğusu göçün ülkemize geldiği, batısı ise ülkemizden dışarıya gittiği sınırlarımıza sahiptir. Toplamda 481 kilometre olan batıdaki kara sınırlarımız ve Ege Denizi'ndeki sorumluluk alanımız, düzensiz göç için ciddi bir cazibe alanıdır. Bunların içinde ülkeye girerken de kaçak yollarla girenler olduğu gibi, ülkemize uluslararası koruma statüsüyle girip kaçak olarak batıya geçmeye çalışan insanlar da bulunmaktadır' ifadelerine yer verdi.

'251 bin 794 düzensiz göçmenin yakalandı'

Soylu, sadece 2018 yılında 251 bin 794 düzensiz göçmenin yakalandığının açıklayarak; 'Geçen yılın ilk 11 ayına göre yüzde 56 artış var. Ancak karada emniyet ve jandarmamızın, denizlerimizde de Sahil Güvenlik Komutanlığımızın yoğun çabaları sonucu bu artışı batıya olduğu gibi yansıtmıyoruz. Özellikle Sahil Güvenlik Komutanlığımız, kapasitesinin neredeyse 4'te 3'ünü düzensiz göçle mücadelede kullanmaktadır. Şu anda Türkiye'de 3.6 milyon uluslararası koruma statüsünde olmak üzere yaklaşık 4,5 milyon yabancı misafirimiz var. Afganistan ve Pakistan üzerinden de ciddi bir düzensiz göç baskısı altında bulunuyoruz. Pazartesi günü Pakistan'daydık ve asıl konumuz göç meselesiydi. Geçen hafta Pazartesi günü ise Fas'ta Küresel Göç Mutabakatını imzaladık. Göç, 21'inci yüzyılın en önemli sorunu olarak karşımızda duracaktır. İngiltere İçişleri Bakanı göç yüzünden istifa etti. Alman hükümeti, kurulduktan sonra krize girmesinin temel nedenlerinden bir tanesi göç meselesiydi. Maalesef Batı medeniyetinin 21'inci yüzyılı iyi tahlil edememesinden kaynaklanan ırkçılığı, yabancı ve İslam düşmanlığını, kendilerine bir çip olarak kabul edip özellikle hükümetlerin popülist politikalar sebebiyle bunlara teslimiyetinden kaynaklanan ve mesele başlarına geldiği zaman da bunları iyi yönetememesinden ortaya çıkan sonuçlar olarak değerlendirilebilir. Kendi oluşturdukları iklimin esiri olmuş durumdalar' dedi.

Entegre sınır yönetimine 101 milyon Euro

Türkiye'nin entegre sınır sistemlerini geliştirerek ve ilgili ülkelerle işbirliğini pekiştirerek tedbirlerini artıracağını söyleyen Soylu; 'İzmir Valimizin koordinasyonunda Batı illerimizde, Edirne Valimizin koordinasyonunda Trakya illerimizde ve Doğu ve Güneydoğu'da da entegre sınır yönetimi konusunda gerek fiziki sistemleri, gerekse teknolojik ve beşeri sistemler konusunda çok önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz. Yaklaşık 101 milyon Euro'luk gerek Batı, gerekse Doğu sınırlarımızda Aselsan'ın almış olduğu, Avrupa Birliği'nin oluşturduğu ihale önümüzdeki günlerde başlayacak. Bir taraftan insansız gözetleme kuleleri, diğer taraftan güvenlik yollarında sürekli devriye atacak araçlar ve diğer entegre sınır yönetiminin diğer araçlarıyla birlikte Batı ve Doğu sınırlarımız bu coğrafyanın en güvenli sınırları haline getirilecek. Çünkü sadece düzensiz göç açısından değil; kaçakçılık, uyuşturucu, terör açısında da olacak. Terör sadece Doğudan geliyor değil. DHKP-C'sinden PKK'sına, FETÖ'süne kadar Batıdan da giriş ve çıkışı sürekli olan tehdit olarak önümüzde durmaktadır' sözlerine yer verdi.

'Kasım ayında yüzde 70.3 azaldı'

Batı illerinde yakalanan düzensiz göçmenlerin alınan karar ile birlikte serbest bırakılmayacağını açıklaya Soylu; 'Bu da meselenin caydırıcılığı açısından çok önemlidir. Geri Gönderme Merkezlerimize gönderilecekler ve gereğini yerine getireceğiz. Suriye uyrukluların Karkamış ve Suruç Geçici Barınma Merkezlerine sevklerinin sağlanması, kimlik kontrollerinin ardından ihtiyaç halinde Hatay'daki Geri Gönderme Merkezlerine gönderilmesi, birimlerimizce yapmış olduğumuz ortak değerlendirme toplantısı sonrası kararlaştırılmıştır. Bu politika değişikliği sonucunda Batı illerinde yakalanan Suriye uyruklu yurt dışına geçmeye çalışan yabancı sayısı, Mayıs ayına oranla Kasım ayında yüzde 70.3 oranında azalmıştır. Bu sefer Afganistan, Pakistan ve Afrika uyruklular gelmeye başladı. Bütün bunlara yönelik tedbirlerimizi ikinci aşamayla beraber almaya çalışıyoruz' dedi.

'164 ülke, tezlerimizi kabul etti'

Türkiye'nin göçü önleme değil, yönetme politikası olduğunu vurgulayan Soylu; 'Türkiye'nin bütün tezleri, Fas'ta imzalanan göç mutabakatına yansımıştır. Bu, ülkemizin ve milletimizin başarısıdır. 164 ülke küresel göç mutabakatını, Türkiye'nin tezleri çerçevesinde kabul etti. Bu, bizim açımızdan önemli bir sonuçtur. Bizim beklentimiz, ülkelerin bu noktadaki duyarlılıklarını, insanlığın geldiği medeniyet seviyesi ve yazılı anlaşmalara uyumlaştırmalarıdır. Dünyada gelir eşitsizliği gittikçe artmaktadır. Doğumuzdaki coğrafyada savaştan, terörden, fukaralıktan, düzensiz göçten dolayı önemli bir karakter evrildi; yetim evleri. Eğer dünya bu iklimde devam ederse, bunun azalacağını kimse zannetmesin. Artan bir şey de doğunun nüfusu olacaktır. Doğunun nüfusu arttıkça bu insanlar nereye gidecekler? Eğer Batı medeniyeti uyanmaz ve bu müdahaleyi koymazsa, hangi müdahale olursa olsun gelişmiş ülkelere varmak ve burada hayatlarını devam ettirmek için hedeflerinden hiçbir zaman vazgeçmeyecekler' ifadelerine yer verdi.

'Ortadoğu'da barışın mimarı olacağız'

Soylu, Türkiye'nin 2017 yılında 46 bin düzensiz Afgan göçmen yakaladığını söyleyerek; 'Şu anda ise 96 bin kişi oldu. Yakalayamadıklarımız da vardır. Bunların toplam 30 binini geri gönderdik. Dünyada böyle bir rakam yok. Düzensiz göçün azalabilmesi için de elimizden gelen bütün politikaları uyguluyoruz. Trakya bölgesinin önemi, özellikle sınırlardan Avrupa Birliği'ne rahat bir şekilde geçebilme niteliği taşıyor. Onun için büyük bir mücadele yapıyoruz. İnsanlık muhakkak bir dengeye ulaşacaktır. Bu dengenin en önemli unsurlarından biri de Türkiye olacaktır. Ortadoğu'nun terörden ve karmaşadan temizlenmesinde önemli mesafe alınmıştır. Türkiye irade koymuştur ve bugün Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, dünyanın kabulü haline gelmiştir. Türkiye, yakın gelecekteki Ortadoğu barışının mimarıdır' dedi.

Soylu'nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Soylu, toplantının ardından ziyaretlerine Edirne Göç İdaresi ve Geri Gönderme Merkezi, Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, Edirne Valiliği, AK Parti Edirne İl Başkanlığı ve Selimiye Camii ile devam etti.