Atıcı: Üyelerin yüzde 25'i bize oy vermiyor

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 25-26 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olağan kurultayında Genel Başkan adaylığını açıklayan Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, dün CHP Edirne İl Örgütü'nü ziyaret etti. CHP 24. Dönem Mersin Milletvekili Atıcı, CHP Edirne İl Örgütü toplantı salonunda basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıya Atıcı'nın yanı sıra CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Av. Burak Güngörmedi, Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş ve Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır katıldılar.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Pekcanlı, Atıcı'yı adaylığı nedeniyle tebrik ederken; Atıcı da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Atıcı, açıklamalarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 10 yıllık CHP dönemini değerlendirirken; genel başkanlığa aday adayı olma nedenlerini açıkladı. CHP'nin kurultay delegelerine seslenen Atıcı, delegelerin 2 önemli sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekti. CHP Genel Başkanlığı'na seçilmesi halinde hayata geçireceği projeleri de açıklayan Atıcı, CHP üyelerinin yapısı ve örgütlenmesinde sorunlar olduğunu ifade etti.

'YÜZDE 25,9 OLAN OYUMUZU 26 YAPAMADIK'

Atıcı, CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını 26 Şubat'ta açıkladığını hatırlatırken; 'Aday olmamın 2 önemli nedeni vardır. Birincisi matematiksel neden, ikincisi de ideolojik nedendir. Matematiksel neden olarak baktığımızda; Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 2010 yılında partimizin başına geçtiğinde büyük bir heyecan oluşturdu. Bu heyecanın yansımalarını bir yıl içinde yapılan 2011 seçimlerinde gördük. Sayın Genel Başkanımız, partinin başına geldiğinde bir önceki oy oranımız yüzde 20,9 idi. Genel Başkanımızın ilk girdiği genel seçim, bu oran yüzde 25,9'a çıktı. 2011 yılında Türkiye'nin başbakanını bulduğunu demiştik. Fakat 2011 yılından bugüne kadar yaklaşık 10 yıl içerisinde biz, yüzde 25,9 olan oyumuzu yüzde 26 yapmaya muvaffak olamadık. Genel Başkanımızın o dönemlerde ürettiği projelerin hepsi güzel projelerdi. Ancak her ne oluyorsa bu kadar güzel projeler üretiliyor, fakat oy artışı sağlayamıyoruz. Bu, işin acı tarafıdır' ifadelerine yer verdi.

'YENİ BİR KURTARICI GELMEYECEK'

CHP'nin 25,9 olan ve daha sonra 22,6'ya düşen oylarını yükseltmenin tek yolunun alın teri olduğunu söyleyen Atıcı; 'Manifestomuzda da bu oyları nasıl yükselteceğimizi yazdık. En önemli proje, sokak örgütlenmesi projesidir. Türkiye'de bütün sokakları öbek öbek örgütleyip, yaklaşık 200 bin öbek oluşturup, bu öbeklerin içerisinde bulunan hanelere bire bir üyelerimizin girip çıkmasını ve orada yaşayan vatandaşlarımıza yardım elini uzatmasını sağlayarak ciddi bir oy artışı yapabileceğimizi düşünüyoruz. 25,9 ile başlayıp her seçimde biraz daha geri giderek, en son 2018 seçiminde yüzde 22,6'ya düşen oy oranımızı ancak bu projelerle yükseltebiliriz. Biz, 70 yıldır tek başımıza iktidar değiliz ve 70 yıldır da bir lider bekliyoruz. Bu yanlıştır. Yeni bir kurtarıcı gelmeyecektir. 'Bir daha gel, gel Samsun'dan' şarkısı, bizim umudumuz değildir. Bizim umudumuz, CHP'nin kendisidir, öz gücüdür' dedi.

'DÜŞÜNCEM İHSANOĞLU YA DA GÜL DEĞİLDİR'

CHP Genel Başkanlığı'na aday adayı olmasındaki 2'nci amacının ideolojik olduğunu belirten Atıcı; 'Öz gücüyle belirli bir noktaya gelen CHP'nin, ancak ve ancak kendi ilkelerine uygun başbakan ve cumhurbaşkanı adayları çıkarması gerektiğini düşünüyorum. AKP ve Tayyip Erdoğan ülkemize büyük zararlar vermiştir. Ancak CHP'nin tek hedefi, Tayyip Erdoğan'ı indirmek olmamalıdır. Elbette ki Tayyip Erdoğan demokratik yollarla inecektir. Ancak buradaki önemli nokta, Tayyip Erdoğan'ın inmesiyle beraber yerine kimin geçeceğidir. Tayyip Erdoğan inip yerine Ekmeleddin İhsanoğlu, Abdullah Gül geçecekse, bu benim düşüncem hiç değildir. O yüzden ideolojik olarak da biz, CHP'nin kuşaklardır süren, dededen toruna devam eden laik, sosyal, hukuk devleti mücadelesini sürdürecek bir Cumhurbaşkanı ve Başbakan arayışı içerisinde olmak zorundayız. Özellikle son dönemlerde Cumhurbaşkanı adaylarımızın ya da benimsenen adayların profili, beni bu partide Genel Başkan adayı olmaya itmiştir. Biz, altıoku zedeleyecek hareketler yaparsak, işte bu durumda oy oranımız bir daha yükselmemek üzere düşer. 12 milyon seçmenin duygu ve düşüncelerine yakışacak olan Cumhurbaşkanı ve ilerde tekrar parlamenter sisteme dönersek Başbakanlarımızı belirlemek zorunda olacağız' sözlerine yer verdi.

'BENİMLE YARIŞMAKTAN ÇEKİNECEĞİNİ SANMIYORUM'

CHP'nin kurultay delegelerine 2 büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Atıcı; 'Birincisi; evrensel demokrasi sorumluluğudur. CHP'nin kurultay delegeleri, adeta elene elene seçilmiş ve temel direklerini oluşturan kişilerdir. Çünkü kurultay delegeliği, CHP'ye yön veren grup demektir. CHP'ye yön vermek demek, ülkeye yön vermek demektir. O yüzden kurultay delegeleri çok özenle seçilirler. Kurultay delegelerinin birinci sorumluluğu, partilerinden önce demokrasiye olan sorumluluktur. CHP'nin kurultayı, tek adaylı mı, birden fazla adaylı mı olmalıdır? Bu konuda karar verecek olan bireyler, kurultay delegelerimizdir. Şu anda CHP'de Sayın Genel Başkanımız imzalarını toplamıştır. Bir de ben aday adaylığımı açıkladım. Bunun dışında şu ana kadar açıklama yapan kimse yoktur. Kurultay delegelerimiz tek adaylı kurultay isterlerse, ne kadar demokratik olduğunu kendilerine soracaklar. Bununla birlikte kapının önünden geçen herhangi birisi, CHP'de genel başkanlık yarışına sokulmaz. Genel Başkanlık yarışına sokulacak kişi, ona layık olmalıdır. Herkes aday adayı olabilir, ama CHP'nin genel başkan adayı olmak için 69 imzaya ihtiyaç vardır. Bu çerçevede eğer Aytuğ Atıcı'yı bu yarışa girmeye layık görüyorlarsa bana imza verip yarışa sokmalarını isterim. Bu yarışa girmekten büyük onur duyarım. Sayın Genel Başkanımızın, benimle yarışmaktan çekineceğini hiç zannetmiyorum. Sayın kurultay delegelerimizin de beni yarışmaktan çekineceklerini düşünmek dahi istemiyorum' dedi.

'OY ORANINDA VE DEMOKRATİK ANLAMDA GERİLEME VAR'

CHP kurultay delegelerinin 2'nci sorumluluğunun da en iyi adayı CHP'nin başına getirmek olduğunu belirten Atıcı; '10 yıl bizi yöneten Sayın Genel Başkanımız, makul bir süre kullanmıştır. Herhangi bir başkan, 10 yıllık süre içerisinde kendi tarzını ve yöntemini ortaya koyar, koyması için yeterli bir süresi vardır ve adım adım da olsa iyiye doğru gidişi görmemiz gerekir. Bununla birlikte biz, partimizde 10 yıllık süre içerisinde bazı iyi gelişmeler yaşamış olmakla birlikte bunların pratiğe ne kadar döküldüğü ve uygulandığıyla ilgili şüphelerimiz vardır. Parlamentoda yüzde 20 kota olması gerektiği halde bir tane 30 yaş altı milletvekilimiz yoktur. Parlamentodaki kadın milletvekili oranımız yüzde 33 olması gerekirken, maalesef başımızı öne eğecek düzeydedir. Çok az kadın milletvekilimiz vardır. Bir karar alıp bunu uygulamak gerekir. Ön seçim yapmaya karar veren partimiz, ittifak olasılığı durumunda ön seçimi kaldırarak, aslında bundan sonra hiç ön seçim yapılmayacağını göstermiştir. O nedenle özellikle son 5 yılda hem demokratik anlamda, hem oy oranında bir gerileme vardır' ifadelerine yer verdi.

'ÜYELERİMİZİN YÜZDE 25'İ CHP'YE OY VERMİYOR'

Atıcı, CHP'de üyelerin yapısı ve örgütlenmesiyle ilgili sorunların bulunduğuna dikkat çekerken; '2015 yılında Türkiye genelinde büyük oranda milletvekilliği ön seçimi yapılmıştı. Bu ön seçime Türkiye genelinde katılım oranı, yüzde 50'nin altında kaldı. Örneğin; Mersin'de katılım oranı yüzde 43'tü. Siz, CHP'nin onurlu bir üyesisiniz, milletvekili seçeceksiniz, önünüze sandık konuyor; yüzde 43'ü geliyor, büyük bir çoğunluğu gelmiyor. Bu demektir ki üyelerimizin CHP'ye duyduğu aidiyet hissi çok zayıf veya bunların bir kısmı bize oy dahi vermiyor. Kendi milletvekilini bile seçmeye gelmeyen insanın, bize oy verip vermediği konusunda ciddi şüphelerim var. 1 milyon 300 bin civarındaki üyemizin yaklaşık yüzde 25'inin CHP'ye oy vermediğini tahmin ediyorum. Elimde somut bir rakam yoktur ama yaklaşık yüzde 25'nin şu veya bu şekilde üye olduğunu, hatta üye olduğunu bile unuttuğunu ya da başka partilere oy verdiği halde çeşitli yarışlarda oy vermek üzere yakınları tarafından üye yapıldığını biliyoruz. Bu sadece bizim partimiz için geçerli değil. En temiz parti bizimkidir ama CHP'ye yakışan kendi üyesini net olarak belirlemektir. Mahallede 20 tane üyem var, partime 10 tane oy çıkıyor. Bu insanlar benim üyem olamaz. Bütün bunları her seçimde yaşıyoruz ve bunların üye kayıtlarını siliyoruz. Bunlar somut verilerdir. Demek ki üye yapımızda sorun var. Bu sorunu üyelerle beraber çözmemiz lazım' dedi.

'ÜYELERİMİZİ SOKAĞA İNDİRECEĞİZ'

CHP'deki üyelerde örgütlenme sorunu bulunduğunu da söyleyen Atıcı; 'Bizdeki örgütlenme, mahalle noktasına kadar geliyor. Mahalle sorumlusu belirleniyor. Mahalle örgütlenmesi diye bir yapımız yoktur. Biz, mahalle örgütlenmesinin ötesinde, üyemizi sokaklarda örgütlemeyi öneren bir projeyi geliştirdik. Bu proje, aslında 81 ildeki birer ilçede pilot olarak uygulandı. Edirne'de de benzer şekilde altyapısı hazırlandı. Bir pilot ilçemizde de uygulanmak üzere. Genel Başkan olduğumuzda yapacağımız ilk şey, bütün üyelerimizi sokağa indirecek. Sokağa indirmek demek, öbeklerde ev ev ziyaret yaparak çalıştırmak demektir. Üyelerimizin birinci hedefi; herhangi bir partiye sıkı sıkıya bağlı olmayan, kemik kadrosunu oluşturmamış kişilere ulaşmaktır. Kemik AKP'li, kemik MHP'lileri tespit edeceğiz, bunlara başarılar dileyeceğiz. Bunlara illa bize oy vermelerini söylemek şık da olmaz. Bunların güveni ancak uzun dönemde kazanılabilir. Ama tahminlerimize göre Türkiye'de yüzde 25 civarında herhangi bir partiye sıkı sıkıya bağlı olmayan seçmen kitlesi var. Sadece bu projeyle yüzde 30 limitini aşacağımızı hesap ettik. Yüzde 30'u geçtikten sonra da yapacağımız diğer büyük projelerle tek başımıza iktidarı hedefliyoruz. Halkımızın, bize tek başına iktidarı vereceğini biliyoruz. Bunun için de çalışmaya gayret ediyoruz' diye konuştu. Atıcı'nın açıklamalarının ardından toplantı sona erdi.