Amerika'dan motorlu tren özlemi

Bundan yaklaşık 50 yıl önce sona eren Yunanistan - Edirne ve İstanbul arasında çalışan motorlu tren seferleri hakkında paylaşım yapan Edirneli Yahudi Moiz Bayer, birçok kişinin anılarını tazeletti. Amerika'da yaşayan ve aynı zamanda bir diş hekimi olan Bayer'in bu paylaşımına onlarca yorum yapıldı. Yunanistan'da Pityon, Edirne'de Karaağaç ve İstanbul'da Sirkeci hattından yol alan tren ile ilgili anekdotlar paylaşan Bayer, o yıllarda bu trenle yolculuk yapanları 'Çok şanslı' olarak niteledi.

Bayer, paylaşımında anılarını şöyle dile getirdi; '1970 öncesi Edirne'den İstanbul'a motorlu trenle gidenler çok şanslıydılar. Tren tam 2 saat Yunanistan'dan geçerdi. Yani bu yolculukta bir başka ülkeyi de görürdünüz! Yunan topraklarında tren seyrederken her istasyonda dururdu. Günlerden Pazar ise en şık kıyafetlerini giymiş olan halkı istasyon yakınındaki kilise meydanlarında görürdük.

Tren Karaağaçtan sabah erken kalkardı. Koltuklar karşılıklı idi ve arada rahat bir mesafe vardı. Bazı günler eğer çok yolcu varsa yer kapmak için münakaşalar da olurdu. Trenin lokanta kısmı da vardı. Genellikle cay alırdık lokantasından.'

KEYİFLİ YOLCULUK

Trenin gideceği mesafeye çok uzun süre de gitse de bu yolculuktan herkesin keyif aldığını dile getiren Bayer, 'Tren ortalama 45 kilometre hızla gittiğinden ve onlarca istasyonda durduğundan yolculuk çok uzun sürerdi ama bence çok keyifli bir yolculuktu. Sirkeciden Edirne yönüne tren 15:00 civarında kalkardı ve yolculuğun Yunanistan kısmı karanlığa denk geldiğinden öbürü kadar zevkli olmazdı! Tren Edirne'ye 22:00 civarı vardığında fayton, minibüs ve taksiler hazır beklerlerdi.

1970'ten sonra yeni hat inşa edildi ve Yunanistan hattı iptal edildi' paylaşımında bulunarak birçok kişinin anılarını tazelemesine neden oldu.

YUNAN POLİSİYLE KARTOPU OYNADILAR

Bayer'in bu nostaljiye özlem paylaşımını gören çok sayıda Edirneli ve bu trenle yolculuk yapmış kişi paylaşımda bulundu. Çarpıcı anıların hatırlandığı paylaşımlardan birinde İsmail Çevik şu anısını anlattı; 'Bir yıl çok kar yağmıştı, okullar tatil edildi. Karaağaç istasyonundan trene bindik. Pityon'a geldiğimizde uzun süre bekledik, sebep kar yolları kapamış. Canımız sıkıldı, yolcuların çoğu öğrenciydi hep birlikte dışarı fırladık kartopu oynamaya başladık. Yunan polisi telaşla mani olmaya çalıştı ama başaramadı, hatta onları da kartopuna tuttuk. Yarım saat sonra trenin sireniyle yolculuğumuz başladı. O geceyi hiç unutamam.'

UNUTULMAYAN YAĞLI HALKA VE PEYNİR TADI

Mebruke Akfırat ise yolculuk sırasında yediği yağlı halka ve peynirin tadını hala unutamadığını belirtti. Akfırat, 'Bende çocuktum, dayımla beraber İstanbul'a tren yolculuğu yaptım. Gece Karaağaç'tan trene bindik. Yunan topraklarına girdiğimiz zaman tren orada bir müddet bekledi. Makinist dedemin çok samimi arkadaşıydı. Geceyi bize hazırladığı yataklı vagonda geçirdik. Sabahleyin gözümüzü Sirkeci Garında açtık. Makinist amcamın sabah kahvaltısı olarak getirdiği yağlı halka ile peynirin tadı hala damağımdadır. Bu tren yolculuğu benim unutamadığım güzel bir anımdır' ifadelerini kullandı.

Fedai Kula adlı Edirneli ise 'Ben o şansı yaşayanlardan biriyim. Biz 1964'te Uzunköprü'den Edirne'ye göç ettik. Yaz aylarında trenle Uzunköprü'ye gidip geliyorduk. Yunanistan'dan geçerken trenin kapıları kilitlenir ve tren hiç durmadan Yunanistan'dan çıkardı. Artı Yunan kondüktörler trene biner kimseyi koridorlara bile çıkartmazlardı' paylaşımında bulundu.