3 GB uygun ama doğru kullanmalı
Edirne Veli Akademisi projesi kapsamında Edirne Lisesi'nde gerçekleştirilen '˜Teknolojinin İletişim Becerileri Üzerindeki Etkisi' konferansında öğrenciler, veliler ve öğretmenlerle bir araya gelen İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un her öğrenciye tüm operatörlerden 3 GB ücretsiz internet erişimi verileceğine dair açıklamasını olumlu bulduğunu belirten Özyaral 'Ama 3 GB interneti doğru kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Size verildi diye bunu oyun sitelerinde harcamamanız gerekiyor' dedi.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2023 eğitim vizyonu kapsamında düzenlenen Edirne Veli Akademisi projesi kapsamında Edirne Lisesi'nde konferans gerçekleştirildi. İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, Edirne Lisesi'nde düzenlenen '˜Teknolojinin İletişim Becerileri Üzerindeki Etkisi' konferansında öğrenciler, veliler ve öğretmenlerle ayrı ayrı düzenlenen programlarla bir araya geldi.
Prof. Dr. Özyaral, veliler için düzenlenen konferans öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özyaral, '˜Teknolojinin İletişim Becerileri Üzerindeki Etkisi' konferansının amaçlarını açıklarken; 'Hedefimiz, Türkiye'nin genelinde yaşamakta olduğumuz tekno-stresi anlatabilmektir. Teknolojinin nimetlerini ve bir yandan da olumlu, olumsuz yönlerini birlikte tartışacağız. Öğretmenlerimiz ile gençlerimiz arasındaki iletişim zincirini güçlendirebilmek, öğretmen, veli ve öğrenci üçgeninde de dünden bugüne gelişmekte olan teknolojinin bizim üzerimizde yarattığı etkilerin sonuçlarını görebilmeyi hedefliyoruz' ifadelerine yer verdi.
2 tip tekno-stresin bulunduğunu açıklayan Özyaral; 'Birincisi; iş dünyasına baktığımız zaman rastladığımız bir tekno-stres var. Çünkü her şeyi bilgisayara yüklüyorsunuz, anında bilgiyi geçiriyorsunuz ve bir hız içinde yaşıyorsunuz. Teknoloji bize aynı zamanda büyük bir hız ve zaman kazandırdı. Dolayısıyla o hız doğrultusunda dünya küçüldü. Burada işi yetiştirme stresi, bilgisayarı ya da elinizdeki aleti doğru kullanabilme heyecanı var. Diğer taraftan gençlerde tekno-stres nasıl ortaya çıktı? Cep telefonunuzdan bir şey paylaşmak istiyorsunuz. Fotoğrafınızı koyuyorsunuz, bir rol model seçtiniz, bir mankeni, sporcuyu ya da sanatçıyı taklit ediyorsunuz. Ama aynı ilgiyi görmediğini zaman gençte salgılanan adrenalin yer değiştirebiliyor ve pozitif yönde salgılanmadığı zaman stres ortaya çıkıyor. '˜Beğenilmedim' duygusuyla kendini kapamaya başlıyor ve bu büyük bit strestir. Öbür tarafta aynı arkadaşı, aynı şekilde bir fotoğraf paylaşıyor. 100 beğeninin üzerinde beğeni almaya başladığında gülümsemeye başlıyor. Çünkü hormonlar şekil değiştirdi, mutluluk hormonu salgılıyor. Burada şunu öğretmemiz gerekiyor; beğenilmesi gereken fotoğraf değil, altında yazılması gereken yazı, yaptığın işteki başarı, zekân beğenilmesi gerekiyor. Çünkü vücut ya da yüz güzelliği geçici şeylerdir. Önemli olan akıl zenginliğidir. Ne kadar donanımlısınız, ne kadar okudunuz, internet üzerinden hangi kitapları indirdiniz, hayatınıza ne kattınız? Bunları tartışmak lazım' dedi.
'Cep telefonu sadece oyun aparatı değildir'
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin yeni gelen genç nüfusun hayatının içerisinde olması gerektiğini söyleyen Özyaral; 'Açık ve net şekilde teknolojiyi doğru kullanmayı öğretmek, bilimi, ilimi en iyi şekilde faydalanılır hale getirmek istiyoruz. Cep telefonu sadece oyun aparatı değildir. Oradan en iyi şekilde istediği internet sitesine girip pozitif bilgileri toplayabilir, hatta bunu derste doğru araç ve amaç olarak kullanabilir. Ben, kendi derslerimde açıkça ana hatları verip, anında cep telefonundan internet sitelerinde gezinmesini istiyorum. Böylece doğru kanaldan doğru bilgiye nasıl ulaşabileceğini de öğrenmiş oluyor. Kendisinin sadece birtakım spesifik alanlarda kitlenmemesi gerekiyor' sözlerine yer verdi.
'Yeni platformlar mutlaka çıkacak'
Özyaral, gençlerin sosyal medyayı da doğru kullanmasının önemli olduğunu vurgularken; 'Sosyal medyada paylaştığınız her şey silinemez ve geri dönüştürülemez bir veri şeklinde yayılıyor. Bir anda yanlış söylediğiniz bir şey sonsuza kadar orada kitli kalıyor. Sizin silmeniz ya da yok ettiğini düşündüğünüz düşüncenin öyle olmadığını da gençlerin öğrenmesi lazım. Sosyal medya bizi yanlış kitleyebiliyor. Siz, hiç kimseyi görmediğiniz için o anda aklınıza gelen herhangi bir şeyi anında paylaşabiliyorsunuz. Ama o sonsuza kadar olumsuz bir bilgi olarak kalabiliyor. Dolayısıyla ister sosyal medya üzerinden olsun, ister sanal âlemin herhangi bir köşesinden olsun; ne yapmak istiyorsanız, öğrencinin yapmak istediği şeyin doğru yapmasını öğrenmesi lazım. Bunu isterseniz '˜Youtube', '˜Facebook' ya da internet üzerinden kullanın, yenileri ve daha yenileri mutlaka karşımıza çıkacak' dedi.
'Hayat öyle değil'
Özyaral, ilk çıktığı günde heyecan yaratmasına rağmen '˜Facebook' sosyal medya platformunun gençler tarafından demode olarak adlandırıldığına dikkat çekerken; 'Çünkü artık çok hızlı bilgiye ulaşabiliyor. Hızlı bilgiye ulaşan, hızlı yaşıyor. Dolayısıyla her paylaşmak istediği şeyi de çok hızlı paylaşıyor. Bunun için de artık yazı yazmayı da düşünmüyor. Birtakım emojiler kullanıyor, kırık cümlelerle derdini anlatabiliyor. Örneğin; ortaya '˜Tiktok' denen bir şey çıkmış. Saçma sapan bir şey yapıp o anda popüler olmayı hedefliyor. Hâlbuki hayat öyle değil. Reel hayatta nasıl yaşaması gerektiğini okul çağından itibaren öğretmen zorundayız. Çünkü bugün genç diye hitap ettiğimiz 15-16 yaşında olan ve 18 yaşında liseyi bitiren gencimiz, 10 sene içinde anne ve baba olabiliyor. O da bir evlat yetiştirecek. Sanal âlemde yaşayabiliriz, eğlenebiliriz, her şeyi yapabiliriz ama kendi kültürümüzü yaşatabilmek için üniversiteye gelene kadar lise sıralarında alınan eğitimin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü üniversite başka bir noktadır. O yüzden bu dengeyi sağlayabilmek için Türkiye'yi geziyorum. 2019 yılında 40 bin öğrenciye hayatındaki kariyer planlamasının nasıl yapılacağının sistematiğini göstermeye çalıştım. Hiçbir şey öğretmiyorum, sadece kendi deneyimlerimle ne almak istiyorsa onu alması için konuşuyorum' ifadelerine yer verdi.
'3 GB hediye çok uygun'
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un Yenilenen Eğitim Bilişim Ağı ve Akademik Destek toplantısında her öğrenciye tüm operatörlerden 3 GB ücretsiz internet erişimi verileceğini açıkladığı sözlerinin hatırlatılması üzerine cevap veren Özyaral; 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğrenciler için tüm operatörlerden 3 GB internet hediyesi uygulamasının çok uygun olduğunu düşünüyorum. Çünkü gençlerin böyle bir bütçesi yok ve bunun için bir bütçe ayırmamalı. Ama dünyanın oluşturduğu olanakları, 3 GB interneti doğru kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Size verildi diye bunu, oyun sitelerinde harcamamanız gerekiyor. Herkese her şey eşit verilir. Bizim de okullarda bunu doğru kullanmayı öğretmemiz gerekir. Hangi siteden, hangi bilgiyi doğru alabileceğini öğretmemiz gerekiyor' dedi.
'Fark yaratmanız gerekiyor'
Özyaral, kariyer planlamasının da önemine dikkat çekerken; 'Hayat boyu bir şeyi öğrenmemiz gerekiyor; kariyer planlaması nedir? Hayatımda ben neyi heybeme koyarsam diğerlerinden ayrılırım ve yukarı doğru tırmanırım? Çünkü bir meslek seçiyorsunuz, yürümeye başlıyorsunuz ve arkanızdan artık binler gelmiyor, milyonlar geliyor. Ben, milyonların içinden niçin sizi tercih edeyim? Farkınız ne? Farkı kendiniz yaratmanız gerekiyor. Onun için de emek sarf etmek zorundayız. Gençlere olanaklarının ne olduğunu, nelerin onlar için doğru olduğunun yolunu bizler çizmek zorundayız' sözlerine yer verdi.
'İyi yetiştirilmeleri gerekiyor'
Edirne Lisesi gibi proje okullarda okumanın da önemini vurgulayan Özyaral; 'Bugün içerisinde bulunduğumuz okul, bir proje okuludur. Böyle bir okulda okumak da bir ayrıcalıktır. Çünkü hayatınızda olaylara bakış açınızı değiştiriyor. Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Sayın Sağlık Bakanı'nın son yaptığı bütün operasyonlardaki tavırlarının son derece doğru ve olumlu olduğunu söylüyorum. Ülkenin hızlı adım atmasında gelecek kuşakların iyi yetiştirilmesi gerekiyor' dedi.
'Donanımlı değilseniz yok olursunuz'
Özyaral, teknolojinin hızla gelişmesinin işsizliğe muhtemel etkilerinin sorulması üzerine cevap verirken; 'İşsizlik her zaman vardı. Dün de vardı işsizlik, bugün de var, yarın da var olacak. Dünya nüfusu büyüdükçe teknoloji de, endüstriyel alanlar da büyüyor ve genişliyor. Kendi heybenize sürekli bir şeyler katmanız lazım. Bir değil, iki dil bilmeniz lazım. Bir diploma ile yürüdüğünüz zaman hiçbir yere gidemezsiniz. Yandallar, çift anadallar yapmanız lazım. Kendinizi özelleştirmeniz lazım. Elinizdeki bütün makineler ne kadar mükemmel olursa olsun kullanmadığın sürece hiçbir espirisi yok. Dünyadaki nüfus artacak, beraberinde teknoloji de artacak. Önemli olan teknolojiyi kullanacak olan kişilerin kendini sağlıklı ve iyi yetiştirmiş olmalarıdır. Aksi takdirde donanımlı değilseniz yok olmaya mahkûmsunuz. Dünyada geldiğimiz nokta şu anda budur' ifadelerine yer verdi. Özyaral, açıklamalarının ardından Edirne Lisesi konferans salonunda veliler ile bir araya gelirken; '˜Teknolojinin İletişim Becerileri Üzerindeki Etkisi' konulu sunumunu gerçekleştirdi. Özyaral, sunumunda velilerin de sorularını yanıtladı.