Alkol ve madde kullanımı yüksek
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Erdal Vardar, yaptığı açıklamada düzenlenen son Bağımlılık Kongresi'nde Edirne'nin kişi başına düşen alkol ve madde kullanım sayısının yüksek olduğunun açıklandığına dikkat çekti. Prof. Dr. Vardar 'Edirne ilimizin böyle bir olumsuz durumunun söz konusu olduğunu hatırlatmak isterim' dedi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Erdal Vardar, Balkan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde, '˜Uyuşturucu Bağımlılığı ve Tedavisi' konulu basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Balkan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Vardar; 'Kliniğimizde 2012 yılından beri alkol ve madde bağımlılığı merkezi kurarak hizmet veriyoruz. Türkiye'de çok sık olmayan, üniversitelerde bağımlılık merkezlerinin çok sık olmadığı ama Trakya Üniversitesi'nin böyle bir tedavi merkezi olması ve hizmet vermesinin nedeni ile ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğumuzu belirtmek isterim. 2012 yılında açılan bu merkez ayaktan ve yatarak olmak üzere alkol ve madde bağımlılığı olan hastalara hizmet veriyor. Kliniğimizde 20 hasta yatağı mevcut. Bunun 4 tanesi yoğun bakım yatağı olarak kullanılıyor. Kliniğimizde 2 öğretim üyesi 1 psikolog ve hemşirelerden oluşan bir ekip çalışması şeklinde hizmet veriyoruz' ifadelerine yer verdi.
'Tedavi talebi olmalı'
Prof. Dr. Vardar, açıklamalarında kliniğe başvuru ve sonrasında yaşanan süreçlere dikkat çekerek; 'Kliniğimizde tedavi olmak isteyen hastalar ilk önce ayaktan tedavi olmak için polikliniğimize başvuruyor. Burada araştırma görevlisi ve uzman arkadaşlarımızın muayenesi sonucunda hasta değerlendirilip, ayakta ya da yatarak tedavisi ile ilgili karar veriliyor. Başvuran hastaları öncelikle ayaktan izlemeye alıyoruz. Bu izleme sonucunda tedavisi uygun olan hastaları da yataklı tedaviye yönlendiriyoruz. Yatarak tedavi şekli 28 günlük yapılandırılmış bir tedavi programından oluşuyor. Hastalara yatış öncesinde uygulayacağımız tedavi programı ile ilgili bilgi veriyoruz. Bu bilgiler hastane kuralları, yapılması istenen uygulamalarla ilgili hatırlatmalar ve bu kurallara uyulmasının zorunlu olduğunu belirtiyoruz. Ondan sonra hastayı servise alıyoruz ve program işlemeye başlıyor. Bu tedavi programında esas olan en önemli özellik, hastanın kendi tedavi olma talebinin olmasıdır. Hastanın tedaviye istekli olması gerekiyor. Uyguladığımız programa uymasını bekliyoruz. Bu programa uymadığı zaman hastanın taburculuğu söz konusu oluyor' dedi.
'Başvuru sayısı bin 800'dür'
Prof. Dr. Vardar, 2017 içerisinde bakılan hasta sayısını açıklayarak; ' 2017 yılı içerisinde bakmış olduğu hasta sayısına göre ayakta başvuru sayısı bin 800'dür. Bu, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında yatarak tedavi gören hasta sayısı da 195'tir. 200'e yakın hasta yatarak hastalar tedavi görmüş. Tabi bir hastanın birden fazla yatışı da söz konusudur. Bunları dışlayarak tekil hasta olarak baktığımızda bir yılda başvuran hasta sayısı 700, yatan hasta sayısı 170 civarında olarak gözüküyor. Bizim kliniğimizde yıllık bin 800 civarında ayaktan başvuru, 200 civarında da yatarak hasta tedavi oluyor' sözlerine yer verdi.
'Bölgemizde artmaya devam ediyor'
2012 yılında kliniğin açıldığında Edirne'de başka tedavi için hastaların başvurabileceği başka bir bağımlılık merkezinin bulunmadığını söyleyen Prof. Dr. Vardar; 'Devlet Hastanesi de ayakta tedavi Amatem kliniği açtı. Onlar da son 1 yıl içinde çalışmaya başladılar. Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın genelgesi doğrultusunda ruh sağlığı ve sinir hastalıkları bölümünün bağımlı hastalara da ayrılması istendi, yüzde 20'lik bir bölümün bağımlı hastalar için kullanılması amacıyla genelgeler yayınlandı. Çorlu'da Amatem kliğini açıldı. Bölgemizde bağımlı hastalara hizmet veren ayaktan ve yatarak tedavi merkezlerinin sayısında gelişme oldu. Bu da bölgemiz ve ülkemiz için sevindirici bir gelişme. Ama maalesef uyuşturucu ve alkol bağımlığı ülkemizde ve bölgemizde sorun olarak artmaya devam ediyor' dedi.
'Sağlık Bakanlığı rakamları açıklamadı'
Prof. Dr. Vardar, 2014 yılı verilerine bakıldığında Türkiye'de yaklaşık 648 kişinin uyuşturucuya bağlı nedenlerle öldüğünün bilindiğini söyleyerek; 'Bu da bize doğrudan olmasa da bu tür sorunların ne kadar olduğuyla ilgili bir fikir veriyor. Rakamlar az gibi gözükebilir ama bu insanlar genç ve sağlıklı, herhangi bir hastalığı olmayan kişiler olduğu için, ölüm vakaları ciddi alınması gereken durumlardır. 2014 yılından sonra bu rakamları tam bilemiyoruz. 2015, 2016 ve 2017 istatistikleri Sağlık Bakanlığı tarafından tam açıklanmadı. Maddeye bağlı ölümler konusunda şu anda biraz karışık gözüküyor. Bir artış olduğu biliniyor ama Sağlık Bakanlığı bunları bizimle paylaşmadı. Emniyetin bazı verileri var. Sağlık sorunu olarak uyuşturucu bağımlılığı çok ciddi bir ivmelenme olmasa da bir artış gösterip günümüzün sorunu olarak devam ettiği gözüküyor. Sağlık Bakanlığı'nın çalışmaları da artarak ve gelişerek devam ediyor' ifadelerine yer verdi.
'Cezaevinde de 40-50 bin civarında bağımlı var'
İllegal uyuşturucu kullanımı cezalarında artış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Vardar; '2 ile 5 yıl arasında uyuşturucu kullananlara ceza verilmesi durumu, denetimli serbestlik durumu günümüzde karşımıza çıkıyor. Cezaevinde de 40-50 bin civarında uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle yatan olduğunu biliyoruz. Denetimli serbestlik dosya sayısı ise yaklaşık 200 bin civarında olduğu söyleniyor' dedi.
'Edirne'de kullanım yüksek'
Edirne'nin nüfus yapısı bakımından küçük bir şehir olduğunu söyleyen Prof. Dr. Vardar; 'Son bağımlılık kongresinde dile getirilen bir konu, Edirne ile ilgiliydi. Edirne, kişi başına düşen alkol ve madde kullanım sayısının yüksek olduğu dile getirildi. Edirne ilimizin böyle bir olumsuz durumunun söz konusu olduğunu hatırlatmak isterim' sözlerine yer verdi.