AK Parti ve CHP'den bildiri tepkisi

Edirne İl Genel Meclisi'nin dün düzenlenen toplantısında TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalar ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın '˜takke ve cübbe' giydiği bir fotoğrafının basına yansımasının ardından 104 emekli amiralin imzaları ile yayınladığı bildiriye tepkiler yükseldi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Nedret Akbulut ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Şenol Kılıç, toplantıda gündem dışı söz alarak, konuyla ilgili açıklamalarda bulundular. Akbulut, bildiriyi lanetlerken; Kılıç, Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20'de resmi internet sitesinde yayınladığı ve tarihine '˜e-muhtıra' olarak geçen bildiriyi hatırlattı.

'GÖRÜŞ AÇIKLAMASI DEĞİLDİR'

Akbulut, 104 emekli amiralin yayınladıkları bildiri ile mili iradeyi hedef aldığını söylerken; '2002'den beri ülkemizde aradıkları ortamı bulamayan ve yeniden tezgah kurmaya çalışan bu kaos simsarları, vesayetçi zihniyeti tekrar diriltmek istemektedir. Bu bir görüş açıklaması değildir. Hafife alınacak bir mevzu da değildir ve gereği de yapılmalıdır. Darbe seviciler, demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ayar verme hadsizliğine düşmüşlerdir. Bu millet, 15 Temmuz'da darbe heveslilerini nasıl bertaraf ettiğini göstermiştir. Siz ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz?' ifadelerini kullandı.

'KINIYOR VE LANETLİYORUZ'

Bildiri ile siyasete akıl, millete de ayar vermeye çalışıldığını belirten Akbulut; 'O devirler artık geçti, geride kaldı. Vesayet hevesiyle vatanseverlik olmaz. Köhnemiş vesayetçi zihniyetin prangalarından kurtulan bu zihniyetten hesap soran, gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık.  Bu sebeple 104 ortak imzalı emekli amiralin yayınlamış oldukları tehditvari, darbe imalı ve vesayetçi bildiriyi AK Parti İl Genel Meclisi Grubu olarak kınıyor ve lanetliyoruz' dedi.

'EN ÇOK ZARAR GÖREN CHP'DİR'

Akbulut'un konuşmasının ardından söz alan Şenol Kılıç da CHP'nin askeri ve sivil darbelerin tümüne amasız ve fakatsız karşı olduğunu söylerken; 'Bu ülke darbelerden çok çekti. Her darbe bu güzel ülkenin demokrasisine, insan hak ve özgürlüklerine daima zarar vermiştir. Ülkemiz, hiçbir darbeden yarar görmemiştir. Özellikle de şunun altını çiziyorum; bu darbelerden en çok zarar gören parti de maalesef CHP olmuştur. 80 darbesini biliyoruz. 600 bin gencimize yazık oldu. 600 bin gencimiz işkenceden geçti. Biz, o kuşağı iyi yaşayan insanlar olarak bunun acılarını hâlâ içimizde yaşıyoruz' sözlerine yer verdi.

'ZAMANSIZ BİR AÇIKLAMADIR'

Kılıç, CHP'nin demokrasiden, cumhuriyetten, haktan, hukuktan, adaletten yana olduğunu belirtirken; 'İster PKK ve FETÖ terör örgütleri olsun, ister darbe veya darbe çağrışımı andıran bildirilerle CHP'yi ilişkilendirerek bundan siyasi rant devşirmeye kimse çalışmasın. Bunlar boş ve beyhude çabalardır. Bundan kimseye ekmek çıkmaz. Bu tip yaklaşımlar ve söylemler aksine ülkenin barışını zedeler. Dolayısıyla da gerginliği arttırır. Bunun uzantısı da ekonomik olarak ülkemize zarar verir. Bu 104 amiralin gerekçesi isterse yurttaş duyarlılığı olsun, isterse iyi niyetli olsun. Bir söz vardır; '˜Beyan esastır' derler. Aksi tanımlanmadıkça, ispat edilmedikçe açıklamalarına baktığımız zaman '˜Biz bunu, bundan dolayı yaptık' diyorlar. Ne olursa olsun. Bu zamansız bir açıklamadır' dedi.

'BÜYÜKANIT'IN AK PARTİ'YE ATTIĞI CAN SİMİDİ GİBİ'

Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20'de resmi internet sitesinde yayınladığı ve tarihe '˜e-muhtıra' olarak geçen bildiriyi hatırlatan Şenol; 'Bu açıklama, tıpkı 2007'de Büyükanıt'ın AK Parti'ye atmış olduğu can simidi gibidir. Dolayısıyla AK Parti, bunu şu anda köpürte köpürte kullanmaktadır. Biz de bunun altında art niyet arıyoruz' ifadelerine yer verdi.

AK PARTİ KONGRELERİNİ HATIRLATTI

Şenol, Türkiye'nin gerçek gündeminin işsizlik, ekonomik çöküş, insan hak ve özgürlükleri ile pandemi olduğunu belirtirken; 'Biz sağlık çalışanlarımızı alkışlıyorduk ama onların haklarını vermedik. Hepsi nöbetlerden bıkmışlar. O kadar mücadele ettik ama 17 bin kişiyi Ankara topladı, bütün Türkiye haritasını kıpkırmızı yaptı. Bu doğru bir yaklaşım mıydı? AK Parti'nin buna ihtiyacı mı vardı? Demek ki ihtiyacı var; moral ve motivasyona ihtiyacı olduğu için bunu yaptı. Yoksa görmedi mi bu kadar insanın çabasının boşa gideceğini? Bu kadar insana korona virüsü bulaştıracağını fark etmediler mi? Bu konuda Bilim Kurulu'nun önerisini alıp uydular mı? Türkiye'nin gerçek gündemi ekonomidir, işsizliktir, pandemidir, tarımdır. 5 tane müteahhit değildir; yalanlar, talanlar, soygunlardır. Yaşam hakkı kutsaldır. AK Parti, yapmış olduğu kongrelerle maalesef insan canına büyük zararlar vermiştir' diye konuştu.