Adliyede gergin duruşma
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde intihar eden Emre Yıldır'ı 9 yaşından 17 yaşına kadar istismar ettiği iddia edilen akrabası Vedat T.'nin tutuklu yargılanmasına Edirne'de devam edildi. Davanın görüşüldüğü sırada duruşma salonundan çıkan Emre Yıldır'ın annesi sinir krizi geçirerek adliyenin camından atlamaya çalıştı. Yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen anne adliye koridorunda bayıldı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da gündeminde olan davanın duruşmasını izlemeye gelenlere kapatılması tepkilere neden oldu.
Akrabası tarafından 9 yaşından 17 yaşına kadar cinsel istimara uğradığı gerekçesiyle Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde şikayetçi olduğu sırada bunalıma girerek intihar ettiği iddia edilen Emre Yıldır'ın ölümüyle ilgili olarak taciz şüphelisi Vedat T.'nin yargılanmasına dün Edirne Adliyesi'nde devam edildi.
Edirne 1. Ağır Ceza
Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Vedat T., tutuklu bulunduğu Çanakkale Cezaevinden
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken avukatları Yeşim Alkoç
ve Asena Şimal Ergenekon duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşma salonunda
Ahmet Emre Yıldır'ın ablaları Zehra Nazlı Kulaksızoğlu, Derya Gür, Nur Aslı
Kaynar, anne Hülya Oya Yıldır ve baba Mehmet Aydın Yıldır da katılan sıfatıyla
yer aldı. Ailenin İstanbul Barosuna kayıtlı avukatları Merve Uçanok ve Oğuz
Mescioğlu da duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmaya ayrıca Aile
ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile
Mücadele Derneği vekili avukat Adem Yaprak, Edirne Barosu Aile, Kadın Hakları
Komisyonu, Edirne Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, Ankara Barosu Çocuk Merkezi
avukatları da davaya katıldı.
Sanık müdafileri davanın
kapalı görülmesi yönündeki talebi üzerine mahkeme heyeti duruşma savcısına
görüşünü sordu. Savcı, yargılama konusu suçun niteliği, sosyal medya ve basında
yer alması nedeniyle talebin kabulünü ve bundan sonra yargılamanın kapalı
yapılmasını talep etti. Katılanlar avukatı Merve Uçanok savcının görüşüne
katılmadıklarını ifade ederek, yargılamanın kapalı olmasında bir fayda
görmediklerini belirtti. Sanık avukatları ise yargılamanın kapalı yapılması
yönündeki taleplerini yinelediler. Mahkeme heyeti, yargılama konusu olayın
içeriği ve niteliği dikkate alındığında kamu güvenliği nedeniyle yargılamanın
kapalı olarak yapılmasına CMK 182/2 gereğince oy birliği ile karar verdi.
Adliye
koridorlarında gergin bekleyiş
Dava izlemeye gelen
sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Emre Yıldır'ın çok sayıda arkadaşı
yaklaşık 5 saat süren davayı, verilecek karar için kapı önünde bekledi. Dava
devam ettiği sırada Edirne Adliyesi önünde bir açıklama yapan Emre Yıldır'ın
ablası Derya Gür, 'Bizler bugün sadece Emre için değil, aslında susan,
susturulan, korkutulan, bastırılan bütün çocuklarımız için konuşuyoruz. Başka
Emre'ler, başka canlar yanmasın diye aslında adalet anlayışımız' dedi.
Emre
bir sembol
Kardeşinin 9 yaşından
beri istismara ve tecavüze maruz kaldığını ileri süren Gür, 'Karşı taraf Emre'nin
ses kaydının delil olmasını kabul etmiyordu. Emre'nin 9 yaşında cinsel
istismara uğramasının üzerinden yıllar da geçse Emre bu istismara ve tecavüze
maruz kalmıştı, bunu hiçbir şey değiştiremez. Eninde sonunda adaletin tecelli
etmesini istiyoruz. Bizler Emre'nin söylediklerini ve yaşadıklarının birebir
canlı tanıklarıyız. Bizlerin dışında Emre'nin çok yakın arkadaşlarının da
ifadeleri var, onlar da verildi. Emre'nin kendi ağzından arkadaşlarının
anlattığı, yazıştığı şeyler vardı, bunların hepsi belli. Bizler Emre için,
Emre'ler için buradayız. Artık hiçbir çocuğumuz susmasın, susturulmasın. Artık
sapkınlar, sapıklar cezasız kalmasın. Öyle bir adalet olsun ki, cezalandırılsın
ki bunu yapanlar çocuklarımıza ellerini uzatamasın. Biz bunun derdindeyiz.
Aslında Emre sadece bir sembol. Emre öldü gitti. Hiçbir şey benim kardeşimi
geri getiremez, getirmeyecek de. Emre kara toprak oldu gitti. Amacım Emre'nin
sesi olmak. Amacımız bu olmalı. Herkesin duyarlı olmasını istiyorum. Başka Emre'ler
için lütfen duyarlı olalım' diye konuştu.
Çocuklar
korkmasın, kadınlar susmasın
Çocuklarımız
korkutulmasın. Korkutulduğu için zaten Emre 26 yaşına kadar sustu. Bütün
gücünü, cesaretini topladı anca Emre 6 Mart'ta avukata ifadesini vererek başvuru
yapabildi. Çünkü bastırıldı Emre, korkutuldu. Bütün cesaretini anca topladı.
Bunun cesaretini toplamak çok zor. Kimse diyemez '˜9 yaşında bir çocuk kendini
ifade etseydi, anlatsaydı' diye. Soruyorum herkese, herkesin evlatları vardır.
9 yaşındaki çocuk sizin çocuğunuz olsaydı bunları söyleyebilir miydiniz. Hangi
9 yaşındaki çocuk cinselliğin ne olduğunu bilebilir. Ben bunu soruyorum. Lütfen
bütün kadınlar ve çocuklar korkmasın, susmasın. Emre kendini öldürdü, intihar
etti çünkü yaşadıklarını kaldıramadı. Emre'ye çok ağır geldi. Almış olduğu o
ses kaydı, keşke burada yaşamış olsaydı da alnından öpseydik, hep birlikte
alnından öpseydik. Çünkü o ses kaydını alırken Emre çok zorlandı. Çünkü Emre o
ses kaydını alırken aynı şeylere maruz kaldı. Bunları yaşamak kolay değil, hele
ki bir erkek çocuğunun cinsel istismara maruz kalması çok zor bir şey. Bunu
topluma anlatabilmesi çok zor. Emre toplumda ifşa olduğu için çok korktu. Emre
anlaşılmamaktan, adaletin ona cevapsız kalmasından korktu. Korktuğu için
intihar etti. Yeter artık, biz adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Sadece Emre
için değil, öldürülen bütün kadınlarımız, çocuklarımız için. İstismara uğramış
bütün kadınlarımız, çocuklarımız için. Artık kim mağdursa mağdura eleştiri
okları yüklenmesin. Neden hep mağdur eleştiriliyor? Neden sanık eleştirilmiyor.
Neden kimse sanıktan yana konuşmuyor. Çünkü mağduru eleştirmek çok kolay.
Aslında biraz empati yapmak en önemlisi. Biraz empati yapması lazım herkesin. Emre
artık herkesin kardeşi. Ben bir kardeşi kaybettim, yerine gelmeyecek ama Emre
herkesin hayatına dokundu. Dokunduğu için aslında susmuş bütün çocuklar ve
kadınlar bana mesaj yazıyor, arıyor. Abla ne olur bizim de sesimiz olun
diyorlar. O kadar susturulmuş insan var ki. Bu olay sadece Emre değil. Biz
adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis
almasını istiyoruz. Sadece tecavüz ve istismardan değil, Emre'yi intihara
sürüklediğinden dolayı da. Çünkü Emre son bir buçuk ayını elem ve keder
içerisinde geçirdi. Bütün psikolojisi bozuldu. Biz bunu istiyoruz, başka hiçbir
şey istemiyorum. Bana hiçbir şey kardeşimi geri getirmeyecek, getiremez.
Sanık müebbet alsa da ne olacak? Benim kardeşimi
bana geri getirecek mi? Belki bir nebze içimi soğutacak, ben bunu istiyorum.
Emre'nin ailesi olarak bunu istiyoruz. Adalet sadece adalet olarak kalmasın,
sadece tecelli etsin.
Doğum
günü 9 Aralık
9 Aralık tarihinin
kardeşinin doğum günü olduğunu belirten Gür, 'Şu anda üzerimde künyesini
taşıyorum. Ben şu an Emre'nin aramızda olduğunu düşünüyorum. Öldüğü gün bu da
üzerindeydi. Ölmeden son dakikalarda çıkarmış, odasında bulmuştum. Şu an Emre
burada, yanımızda hepimizi görüyor, adaletin tecelli etmesini istiyor. O
doğmayan güneşin doğmasını istiyor artık Emre. Mezarında bırakın o çocuğun
güneşi doğsun artık. O çocuk korktuğu için konuşamadı ve 52 gün boyunca adalet
ona yardımcı olmadı. Öldüğü gün mezarına zor yetiştim kardeşimin. Yasını
yaşayamadım, halen yaşayamıyorum. Gördüğünüz üzere Emre'nin yasını yaşamak
istiyoruz artık. Adalet kapılarında beklemek istemiyorum. Lütfen artık Emre'nin
üzerine güneş doğsun. 9 Aralık Emre'nin doğum günü, bugün Emre'ye doğum günü
hediyesi veririz diliyordum kalbimden. Emre'nin doğum günü anısına artık güneş
doğsun Emre için. Ben bunu istiyorum.
Anne
sinir krizi geçirdi
Duruşma salonunda
ifade veren Emre Yıldır'ın ailesi, sanık Vedat T.'nin SEGBİS sistemi görüntüleri
üzerinden alınan ifadeleri sırasında zaman zaman sinir krizi geçirerek, mahkeme
salonundan dışarı çıktı. Anne Hülya Oya Yıldır ise bir ara duruşma salonundan
çıkınca sinir krizi geçirdi ve mahkemenin görüldüğü birinci katın penceresinden
kendisini atmaya kalktı. Güçlükle durdurulan anne mahkeme koridorunda baygınlık
geçirdi. Anne Yıldır'a 112 acil ekipleri müdahale etti.
Ses
kaydı incelenecek
Mahkeme heyeti, duruşma
sonunda tutuklu sanık Vedat T.'nin tutukluluk halinin devamına, dosyada bulunan
ses kaydının Adlı Tıp Kurumu'na gönderilerek ses analizi raporu aldırılmasına
karar vererek duruşmayı 10 Mart 2020 tarihine erteledi.
Davanın
kapalı görüşülmesine eleştiri
Büyük bir kitleyle
davada hazır olan sivil toplum kuruluşlarından Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı
ile Mücadele Derneği Genel Başkanı Saadet Özkan ise, duruşma çıkışında davanın
kapalı görüşülmesini eleştirdi. Özkan, 'Emre için savcılık çok hızlı hareket
etseydi. Emre'nin umudu yok edilmeseydi, emre aramızda olacaktı. Emre intihar
etmedi, katledildi. Bizler mücadeleyi verirken, yaşadığı bu duruma, istismara
duyarsız kalmamalıyız. Türkiye'de acilen ihtisas mahkemeleri kurulmalı.
Emre'nin yaşadığı bu duruma en ağır ceza verilmeli. Daha acı bir durum var.
Dava kapalı celse yapıldı ve yapılmaya devam edilecek. Buna itirazlarımızı
yapacağız. Çünkü gazeteci arkadaşlarımız davaya maalesef giremediler. İçeriden
bilgi alamadılar. Bu yasağın önüne hep birlikte geçmeliyiz. Kaybetmeden
korkanlar değil, mücadele edenler kazanırlar. Biz bu mücadeleyi topyekün vereceğiz
ve biz bu vatanı istismarcılara cehennem edeceğiz' ifadelerine yer verdi.
Mağdur Yıldır ailesinin
avukatı Merve Uçanok da, sanık Vedat T.'nin tutukluluk halinin devamı kararının
adil bir karar olduğunu belirtti. Davanın peşini bırakmayacaklarını ifade eden
Uçanok; 'Bir süredir hepimizin sosyal medyadan ve basından takip ettiği üzere
Ahmet Emre Yıldır davasının bugün (dün) ikinci duruşması yapıldı. Biz Avukat
Oğuz Mescioğlu meslektaşımla birlikte katılanlar vekili olarak duruşmada hazır
bulunduk ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bu yönüyle adil
bir karardı. Ama bunun dışında bizi üzen bir gelişme oldu. Duruşmanın kapalı
yapılmasına karar verildi. Bu yönüyle kararı eleştiriyoruz. Çünkü ceza
yargılaması zaten kamu düzenindendi. Ceza yargılamasının amacı kamu düzenini
sağlamak veya yok olmuş bir kamu düzenini yerine getirmektir. Kamu düzenini
sağlamak için kamudan kaçamayız. Hele ki böyle davalarda. Bu tür davalarda
kamuyu bilgilendirmek, bilinçlendirmek gerekir. Ancak bu şekilde sağlıklı
sonuçlar elde edebiliriz toplum olarak' dedi.
Bu
artık toplumun sorunu
Bu tür olayların yaşanmaması için herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini söyleyen Avukat Uçanok, 'Önümüzdeki celse veya daha sonraki celselerde karar verilecektir. Verilecek karara güveniyorum çünkü dava dosyasındaki dayanaklarımıza çok güveniyoruz. Karar verildiği takdirde, İstinaf ve Yargıtay aşamalarında da asla bu işin peşini bırakmayacağız. Çünkü artık hepimiz bıktık. Bu sadece Emre özelinde konuşacağımız bir konu değil. Bu sadece Emre'nin veya ailesinin bir sorunu da değil. Bu artık tüm toplumun sorunu. Her sabah gazetelerde aynı şeyleri duymaktan bıktık. Bu sebeple, bir şeyler yapma vakti ve herkes elini taşının altına koyacak' diye konuştu.