97 bin 738 kişi emekli
Edirne İl Genel Meclisi Araştırma ve İnceleme Komisyonu Başkanı Ahmet Sarıgül, Edirne il genelinde sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışan kişi sayısının toplam 104 bin 542 olduğu açıkladı. Sarıgül, sosyal güvenlik kapsamında emekli aylığı alan kişi sayısının ise toplam 97 bin 738 olduğunu söyledi.
Edirne İl Genel Meclisi, il genelinde sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışan kişi ile sosyal güvenlik kapsamında emekli aylığı alan kişi sayılarını açıkladı. Dün dün meclis toplantısında Araştırma ve İnceleme Komisyonu'nun, Edirne ilindeki emekli sayıları hakkındaki raporunun sunumu gerçekleştirildi. Komisyon Başkanı Ahmet Sarıgül tarafından sunulan raporda, sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışan kişi sayısının toplam 104 bin 542 olduğu açıklandı. Sarıgül, sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışanlardan 64 bin 430 kişinin SSK (4/a), 19 bin 508 kişinin BAĞ-KUR (4/b) ve 20 bin 604 kişinin de Emekli Sandığı'na (4/c) bağlı olduğunu söyledi. Sarıgül, sosyal güvenlik kapsamında emekli aylığı alan kişi sayısının da toplam 97 bin 738 olduğunu ifade etti. Emekli aylığı alanlar arasında 44 bin 742 kişinin SSK (4/a), 36 bin 319 kişinin BAĞ-KUR (4/b) ve 16 bin 677 kişinin ise Emekli Sandığı'na (4/c) bağlı olduğunu belirten Sarıgül; 'Ülkemizde emekli olmanın yaşı 40 ile 65 arasında değişmektedir' dedi.
'HER VATANDAŞIN HAYALİ EMEKLİ OLMAKTIR'
Çalışma
hayatına devam eden vatandaşların, emeklilik dönemine dair hayaller kurduğunu
söyleyen Sarıgül; 'Her vatandaşın yaşlılığında emekli olmak, hayallerini
süsleyen sosyal bir haktır. Sosyal güvenlik, toplumun bütün bireylerinin hiçbir
ayrım ve ayrıcalık gözetilmeksizin hem ekonomik, hem de sosyal bakımdan
bugünlerinin ve yarınlarının güvence altına alınmasını amaçlayan, birbirleri
arasında sıkı bir birlik ve uyum kurulmuş olan bir sistemler bütünü olarak
tanımlanmaktadır' ifadelerini kullandı.
'AMAÇ YAŞAM STANDARDI SAĞLAMAK'
Sosyal
güvenlik sisteminin, 19'uncu yüzyılın sonlarına doğru gerçekleştiğini belirten
Sarıgül; 'Sosyal güvenlik sistemleri, ülke halkının tümünün yaşamları boyunca
karşılaşabilecekleri riskler sonucu oluşabilecek ekonomik güçsüzlüğü gidermeyi
ve onlara belirli bir yaşam standardı sağlamayı amaç edinir. Sosyal güvenlik
sisteminde korunan birim ailedir. Sosyal güvence garantisi ana, baba, eş ve
çocuklar olmak üzere tüm aileye verilir. Sosyal güvenlik sağlanması, kişilerin
inisiyatifine bırakılmaz, zorunludur' dedi.
'SORUMLU KURUM DEVLETTİR'
Devletin, sosyal güvenliğin tüm vatandaşlara sağlanması için sorumlu kurum olduğunu söyleyen Sarıgül; 'Sistemin temelinde, bireylerin sağlıklı olması ve çalışarak kendi gelirlerini elde etmeleri tercih edilmektedir. Bu amaçla sağlık hizmetlerinden faydalanabilme olanakları sağlanmakta, bireylerin sağlıklı olarak işlerine devam etmeleri amaçlanmaktadır. Sistemin finansmanı, bireyler, çalıştıkları işverenleri ve devlet tarafından sağlanır. Bu sistemde sigortalının birikiminin değerlendirildiği bir fon bulunmamaktadır. Prim iadesi ya da bu primlerin getirilerinin sigortalıya verilmesi söz konusu değildir. Sigortalının primlerini geri alabilmek, çalıştığı halde sistemden ayrılmayı talep etmek gibi hakları yoktur. Sistem, genellikle devlet denetimi ve iç denetim ile denetlenmektedir. 1936 tarihli 3008 sayılı iş kanunu, Türkiye'de ilk olarak sosyal sigortaların kuruluşu ve sosyal sigortalara ilişkin temel ilkelerin öngörüldüğü bir kanun olarak önem taşır' sözlerine yer verdi.