2020 bütçesine mektuplu tepki
Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilciliği, TBMM'de görüşülmeye devam eden 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nda memur maaşlarının revize edilmesi amacıyla 81 ilde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklamasını Saraçlar Caddesi'nde gerçekleştirdi. İl Temsilci Âlim Kanpolat tarafından okunan basın açıklamasında, 'Sefalet bütçesine hayır' ifadelerine yer verilirken açıklamanın ardından katılımcılar tarafından konuyla ilgili hazırlanan mektuplar, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve siyasi parti grup başkanvekillerine gönderildi.
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Edirne İl Temsilciliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmeye devam eden 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nda memur maaşlarının revize edilmesi amacıyla basın açıklaması yaptı. 81 ilde eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklaması, Edirne'de de Saraçlar Caddesi'nde gerçekleştirildi. Basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen Edirne İl Temsilcisi Âlim Kanpolat, 'Sefalet bütçesine hayır' derken; açıklamanın ardından konuyla ilgili hazırlanan mektuplar, PTT Saraçlar Şubesi'nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve siyasi partilerin grup başkanvekillerine gönderildi.
2020 yılı
bütçesinin, memurun bütçesi olmadığını söyleyen Kanpolat; 'Bu bütçeyle 2020
yılının, başta kamuda çalışanlar olmak üzere, tüm vatandaşlarımız için geçmiş
yıllardan daha da zor geçeceği ortaya çıkmıştır. Hepimizin bildiği gibi bütçe,
devletin gelirlerinin ve bu gelirlerin nerelere dağıtılacağının belgesidir. Biz
bu bütçede, gelirlerin kamu çalışanlarından kesilen vergilerle elde edileceğini
ama gelirin paylaşımında memurun adının dahi olmadığını görüyoruz' ifadelerine
yer verdi.
Memur ve
emekli maaşlarına gelecek sene için yüzde 4+4 zam yapılması kararlaştırıldığını
söyleyen Kanpolat; 'Bunun anlamı bütün bir yıl için iki taksitte toplam yüzde
8,2 yani ortalama memur maşına 329 lira, en düşük memur maaşına 247 lira zam
demek. Hâlbuki daha geçen yıl 4 kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları bin 32
lira zamlanmıştı. Verilmesi öngörülen zam, harcamalar karşısında devede kulak
bile kalmıyor. 2002 yılından beri vatandaşlarımızdan toplanan vergiler 10,4 kat
artarken memur maaşları ancak 7,5 kat arttı. Yani maaşlardan yapılan
kesintiler, maaş zammını aştı. '˜Milli
gelir büyüyor' diyoruz. Milli gelirdeki artıştan dar gelirli ve ücretliler hak
ettiği payı alamıyor. Memurun, emeklinin pastaya eklediği pay büyüdü ama
pastadan aldığı pay küçüldü. Maaşların döviz, altın ve diğer yatırım araçları
karşısındaki hali ortada. Bütün yatırım araçları karşısında alım gücümüz
düşüyor' dedi.
'Memur ve emekli maaşları eridi'
Kanpolat,
son bir yıl içinde gıda fiyatlarındaki resmi ortalama enflasyonun yüzde 25,25
olduğunu belirtirken; 'Doğalgaza yüzde 28, elektriğe, kılık kıyafete yüzde 18,
okul masraflarına yüzde 13, kiraya yüzde 12, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde
50, ekmeğe bile yüzde 15 zam geldi. TÜİK son 12 aylık enflasyonun yüzde 8,5
olduğunu iddia ede dursun, 2019 yılının 10 aylık enflasyonu yüzde 10,6 oldu.
Ama memura bu sene için yapılan toplam zam enflasyon farkı da dâhil yüzde 10,26;
yani maaşlar şimdiden erimiş durumda. Önümüzde enflasyonun, ısınma, elektrik,
gıda harcamalarının en fazla artacağı Kasım ve Aralık enflasyonu var. Onlar da
eklenince memur ve emekli maaşlarının iyiden iyiye eridiği daha net biçimde
ortaya çıkacak. Maliye Bakanlığı bile TÜİK'in açıkladığı enflasyona itibar
etmiyor olacak ki, yeniden değerleme oranlarının yüzde 22,58 artacağını
söylüyor. Yani bir bakıma resmi rakamlar birbiriyle çelişiyor, TÜİK'in
enflasyonu cebimize yansıyan zamları görmüyor' sözlerine yer verdi.
'Hayaller karın doyurmuyor'
Vergilerin,
memur ve emeklinin belini büktüğünü söyleyen Kanpolat; 'Yaptığımız her kuruş
harcamadan yüzde 25 ile yüzde 45 arasında vergi kesiliyor. Yani verirken cimri,
alırken acımasız davranılıyor. Ama iş maaşlara zam yapmaya geldiğinde bir hedef
enflasyondur tutturuluyor. Hayaller karın doyurmuyor. Elbette enflasyon hedeflemesi
yapılsın ama gerçekler de göz ardı edilmesin. Maaşlar iktidarın pembe
hayallerine göre, vergiler ve zamlar acı gerçeklere göre belirlenmesin. Kaşıkla
verilip kepçeyle alınmasın. Bir toplu sözleşme dönemi yaşadık; evlere şenlik.
Tek bir konu dahi tartışılıp karara bağlanmadı. Memurlar adına tek bir kazanıma
dahi imza atılmadı. 20 milyon vatandaşımızın hayalleri, umutları yıkıldı,
gitti. Bu hangi vicdana sığar? İki yıl; aileleriyle bir araya gelmeyi bekleyen milyonların,
kadro bekleyen yüzbinlerce sözleşmelinin, bayramlarda ikramiye hayali
kuranların, mülakata takılmadan adil bir yükselme sistemi içinde terfi etmeyi
umut edenlerin, vergi dilimine girdiği için kuş kadar maaş zammını da vergi dilimine
kurban eden çalışanın, iki yıldır 3600 ek gösterge konusunda verilen sözlerin
tutulmasını bekleyenlerin, hak ettiğini almayı umut eden yardımcı hizmetler
sınıfı çalışanlarının dünyalarını karartmak reva mıdır? Bu insanlarımıza, '˜Kusura
bakmayın, bu sene hiçbir şey olmadı, şimdi git 2 sene sonra gel' demek hangi
adalet anlayışıyla izah edilebilir? Külfeti sürekli birileri yüklenirken sefayı
başkalarının sürdüğü bir yerde huzur olur mu?' dedi.
'Bütçe millet içindir'
Bütçenin,
nimet-külfet dengesi kurmak için hazırlandığını söyleyen Kanpolat; 'Bütçe,
zenginden alıp dar gelirliye vermek içindir. Bütçe, millet için, vatandaş
içindir. Bizde ise memur bütçe için çalışıyor; bütçe, çalışandan alıp kimseye
vermemek için kullanılıyor. Bu bütçe ile vatandaşlarımızdan toplanan vergilerin
artırıldığı, sağlık harcamalarında katılım paylarının, ilaç bedellerinin ve
tedavi giderlerinin büyük bölümünün vatandaşlarımızın cebinden çıkacağı, memur
ve emeklinin yoksulluğa mahkûm edileceği, yaşamın biraz daha zorlaşacağı bir
yıla daha başlayacağız. Bu durumu Türkiye Kamu-Sen olarak kabul etmemiz mümkün
değildir. Bu bütçeye karşı olduğumuzu, bu bütçede memur olmadığını, bu bütçenin
de memurun bütçesi olmadığını her yerde dile getiriyoruz' ifadelerine yer
verdi.
Mektup gönderdiler
2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı'nın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğünü söyleyen Kanpolat; 'Eğer tasarı, bu hali ile komisyondan geçerse bir daha değiştirilmesi mümkün değil. Eğer komisyon, tasarıyı bu hali ile onaylarsa memurun idam fermanını imzalamış olacak. Bu nedenle tasarıya memur maaşlarına ilişkin bir düzeltme eklenmek zorundadır. Ardından da bir memur paketi hazırlanarak sözleşmeli personele kadro başta olmak üzere, bayram ikramiyesi, vergi dilimleri, mülakatın kaldırılması, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler gibi konular acilen çözülmelidir. Biz, bu konuda hazırladığımız mektuplarımızı, ülkemizin her köşesinden Sayın Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanı Yardımcısına, siyasi partilerimizin grup başkanvekillerine ulaştıracak ve bir çözüm üretilmesini isteyeceğiz. Kamu çalışanlarından yana olmayan politikaların bir uzantısı olan 2020 yılı bütçesi, bu haliyle memurun bütçesi olmaktan çıkmış, sinekten yağ çıkarma bütçesi olmuştur. 2020 yılı bütçesi, memur ve emeklinin kurban edildiği bütçe değil, memurun bütçesi olsun' dedi. Kanpolat'ın basın açıklamasının okumasının ardından tüm katılımcılar, hazırladıkları mektupları PTT Saraçlar Şubesi'nden Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve siyasi partilerin grup başkanvekillerine gönderdiler.