20 sene sonra Kırkpınar'ı göremeyiz
Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi Gökhan Balta, Edirne'nin turizminin en önemli unsurları olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Turizmin sacayakları konumunda olan gastronomi, konaklama, ulaşım gibi unsurların geliştirilmesi için önerilerde bulunan Balta, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için gerekli tedbir ve yatırımların yapılmasını savunurken 'Yapılmazsa Edirne'de 20 sene sonra Kırkpınar diye bir şeyi göremeyeceğiz' dedi.
Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi Gökhan Balta, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri'nin kent turizmine etkisini değerlendirdi. 1984 yılından bugüne Balta Hotel'in işletmeciliğini de yapan Balta, konuşmasında kentteki turizmin geliştirilmesi için önerilerini de sundu. 2020 yılında 659'uncusunun düzenlenmesi beklenirken korona virüsü salgını nedeniyle sürekli ertelenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile ilgili düşüncelerini GÜNDEM ile paylaşan Balta, Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri'nin gelişimi için yapılması gerekenlere dikkat çekti. Balta, Edirne'de gastronomi, konaklama, ulaşım ile tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı için önerilerini sunarken; 10 milyon turist hedefi için de yapılması gerekenleri anlattı.
'20 SENE SONRA KIRKPINAR'I GÖREMEYİZ'
Balta
Hotel işletmeciliğine başladığı 1984 yılından bugüne düzenlenen tüm Tarihi
Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde misafir ağırladığını belirten Balta; 'İlk
zamanlarda ağırladığım misafirlerin birçoğunu da ağırlamaya devam ediyorum. İlk
başlardaki yüksek ivmenin ne kadar aşağıya doğru indiğini iyi biliyorum. Şu
konuda da iddia ediyorum; eğer gerekli tedbirler, yatırımlar yapılmazsa
Edirne'de 20 sene sonra Kırkpınar diye bir şeyi göremeyeceğiz. Çünkü ivme
aşağıya doğru ilerliyor. Bunun nedenlerinden birincisi, Kırkpınar'ın kendi
düzeninden kaynaklanıyor. Eskiden Kırkpınar 10 günlük bir süreçti. 10 günlük
sürecin tamamını da dolu geçirirdik. Ben oteli bir haftalık satardım. 4 gün
kalmak isteyen için odalar imkânsızdı. Şimdi Cumartesi günü gelenler bile
otellerde yer bulabilir. Fiyatlar 1-2 sene önceki gibi yüksek de değil'
ifadelerini kullandı.
'YENİ NESİL HİÇ GELMEYECEK'
Balta,
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin yerinin ve zaman kalitesinin
değiştirilmesi gerektiğini söylerken; 'Eskiden zamanlaması yoktu, uzun ve
çekişmeli güreşler olurdu. İnsanlar çekişmeli güreş izler, stadyum ayağa
kalkardı. Hiç kimse zevk almamaya başlarsa o güreşlere gelmez. Yeni nesil hiç
gelmeyecek. İşin içerisinde profesyonel güreşin ne olduğunu bilen insanlar var
ama ben gelenlerin beklentilerini izleyici olarak söylüyorum. Kırkpınar'a
gelenler sadece güreşçiler ve güreşin sponsorlarıdır. Onların dışında
bürokrasiden ve kurumlardan birileri geliyor. Ama genel olarak Kırkpınar'ın
etkisi gittikçe azalıyor' dedi.
'TANITIMLAR TAKLİTÇİLİKLE GİDİYOR'
Kakava
ve Hıdrellez Şenlikleri'nin ise özellikle son 3-4 seneden beri yoğun misafir
kabul ettiğini belirten Balta; 'İyi bir şey oldu ama daha güzeli olmayacak
anlamına gelmiyor. 1-2 seneden beri Ramazan ayına denk geldiği için biraz sönük
görünüyor. Ama Ramazan ayına denk gelmediği sürelerde bir festival havasının
nasıl olması ve hafta sonuna nasıl yaymak gerektiği ile ilgili bir türlü
çalışmalar yapılamıyor. Türkiye'de 81 ilimiz ve 400'e yakın turistik ilçemiz
var. Bunu en güzel EMITT Fuarı'na gidince anlarsınız. Herkes birbiriyle yarış
halindedir ama aynı konseptte yarış halindedir. Kültür farklılıkları vardır ama
konsept aynıdır. Yemeği, halk oyunları, ören yeri, gezi programı gibi şeyler
var. Ama orada İstanbul, İzmir'in tanıtım stantlarını göremezsiniz. Çünkü onlar
çok başka bir perspektifle bakıyorlar. Biz de şahsına münhasır bir şehir
olmamız rağmen yaptığımız tanıtımlar taklitçilikle gidiyor' sözlerine yer
verdi.
'EGOLARIMIZ ŞEHRİN ÖNÜNE GEÇİYOR'
Balta,
turizmin hiçbir zaman bitmeyeceğini söylerken; 'Edirne'ye sürekli birileri
gelip gidecek. Çok sevenler birkaç kez gelip gidecekler. Gelenlerin, gittikleri
yerde 5 çifte daha Edirne'yi anlatıp buraya gelmelerine neden olmaları
önemlidir. Türkiye'de bunu yapabilen 3-5 tane şehir var. Örneğin; bunu
Eskişehir yapabiliyor. Kimse kendini kandırmasın; Edirne'ye gelenlerin ne
söylediklerini az ya da çok herkes biliyor. Herkesin bildiği şeyi biz hâlâ
kabullenmiyoruz ve bunu değiştirmek için bir şey yapmıyoruz. Egolarımız şehrin
önüne geçiyor. İdarecisiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, basınıyla herkes
egolarını bir kenara bırakacak ve gerçekten bilgi sahibi olan insanlar bunu
yapacak. Nasıl ki eline cep telefonu alan kişi gazeteci olamıyorsa, 1-2 defa
otelde kalmış kişi de bana turizmi anlatamaz' dedi.
'EDİRNE'Yİ DEĞERLENDİREMİYORUZ'
Turizmin
sacayakları olduğunu belirten Balta; 'Gastronomi, konaklama, ulaşım ve o
şehirde bunu destekleyecek olan tarihi ve kültürel alanlar olmazsa olmaz.
Konaklayan turist, para bırakan turisttir. Konaklamayan turisti görüyoruz.
Otobüsle geliyor, ulusal firmalardan alışveriş yapıyor, otobüse binip gidiyor.
Hava kirliliğini, çöpünü alıyorsun ama bu işten ne kazandın? Sadece sayı
kazandın. Hayali 5 milyon sayısına 50 kişi daha kattın. Şehirde katma değer
üretebilecek projeler çok önemlidir. Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları,
kapalı çarşılarımız var. Türkiye'de bazı ilçelerimiz var. Buralarda o kadar
tarihi eser yok ki turist gelsin diye bazı şehirlerden kendilerine tarihi eser
verilmesini istiyorlar. Edirne'de ise o kadar çok var ama maalesef
değerlendiremiyoruz' ifadelerine yer verdi.
'İYİYİZ AMA GÖREMİYORUZ'
Edirne'de
10 milyon turist hedefinin koyulmasının çok önemli olduğunu söyleyen Balta; 'Bir
hedefin olması çok önemlidir. En azından gideceğiniz yolu bilirsiniz. Daha
öncesinde bir hedef de yoktu. Şehrin genel olarak bir planması yok. Her kurumun
kendi kendine bir planlaması var. Edirne Belediyesi, belediye başkanının
vizyonu ile o planlamayı koyuyor. Ondan sonra gelecek olan belediye başkanı
belki de hiç böyle bir planlama yapmayacak. Valisinin kendi kafasında bir
planlaması var. Ticaret ve Sanayi Odası'nın başka bir şeyi var. Kurumların
egoları şehrin üzerine çıkmışsa o şehir toprağın altındaki tarihi eser gibi
durur. Sen üzerinde oynarsın. Altında bir maden yatıyor ama sen üstünü çay
bahçesi yapmaya çalışıyorsun. Bu kadar çok olumsuz düşünmemin sebebi, iyi olan
bir şeyin daha iyi olmasını istemektir. Birçok yere göre aslında çok iyiyiz.
Ama biz bunu göremiyoruz' diye konuştu.