'Yok sayarak salgın yönetilemez'
Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Sağlık Bakanlığı'nın KOVID-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'ne tepki gösterdi. Aydoğan, rehbere göre bir sınıfta öğrencilerden herhangi birine KOVID-19 pozitif tanısı konulması durumunda, öğrencilerin maske takmak koşuluyla okula devam edebileceklerine dikkat çekerken 'Sorunu yok sayarak salgın yönetilemez' dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Eğitim-Sen Edirne Şubesi'ni ziyaretinde basın mensupları ile bir araya geldi. Aydoğan, toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitim uygulamaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. 2020-2021 eğitim öğretim yılında korona virüsü salgını nedeniyle okullarda ortaya çıkan ihtiyaçlara karşı önerilerde bulunan Aydoğan, salgın boyunca çözüme kavuşturulmayan sorunlara ise tepki gösterdi. Eğitime yeterli bütçenin ayrılması gerektiğini savunan Aydoğan; 'Yüz yüze eğitimle ilgili sağlık ve temizlik görevlisi istihdamı, koruyucu maddenin eksiksiz sağlanması gibi tüm gereksinimlerin eksiksiz gerçekleşmesi için acilen eğitime yeterli bütçenin ayrılması gerekiyor. Kamu kaynakları ve bütçe öğrencilerimize, eğitim emekçilerine, halka aittir ve eğitim için kullanılmak zorundadır. Uzaktan eğitimde hâlâ 6 milyon öğrencinin uzaktan eğitime erişememesi bizim için kabul edilemez bir durumdur. Bununla ilgili adım atılmaması, öğrencilerimizin ihtiyaçları, hayırseverlere ve yardım kuruluşlarına devredilemez' ifadelerini kullandı.
'İHTİYAÇLAR ÜCRETSİZ KARŞILANMALI'
Aydoğan,
temel eğitimin 12 yıl ve zorunlu olduğunu vurgularken; 'Milli Eğitim Bakanlığı,
bütün öğrencilerimizin kamusal eğitim hakkından sorumludur. Öğrencilerimizin
ihtiyacı olan tablet, bilgisayar, internet devlet tarafından acilen
karşılanmalıdır. Öğretmenler olarak kamu hizmeti veriyoruz. Öğrencilerimize
nitelikli bir hizmet ulaştırabilmek için öğretmen arkadaşlarımızın ihtiyaç
duyduğu tüm cihazlar ve internet de ücretsiz karşılanmalıdır. Şu anda
arkadaşlarımız, başta canlı dersler olmak üzere tamamen kendi ekonomik
imkânlarını kullanıyorlar. Ama eğitimde uygulama birliği ve öğrencilerimize
ulaştıracağımız nitelikli eğitim açısından bunun devlet tarafından karşılanması
gerekiyor. Şu anda farklı platformlar kullanmaya zorlandığımız için ciddi
güvenlik riski taşıyor. Sosyal medyada çok sayıda öğrenci ve öğretmen
görüntüleri var. Bu, kişisel hak ihlalidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın mutlaka
lisanslı, çevrimiçi yazılım programı temin etmesi gerekiyor' dedi.
'ÖĞRENCİMİZ HAYATINI KAYBETTİ'
Uzaktan
eğitimin gerçekleştiği ilk günlerde yapılan '˜EBA çöktü' açıklamasına da tepki
gösteren Aydoğan; 'Bu nasıl olabilir? Aylar geçmesine rağmen EBA'nın teknik
altyapısı nasıl çökebilir? Bununla ilgili nasıl hazırlık yapılmaz? Milli Eğitim
Bakanı, bunu normal olarak ifade etti. O saatlerde mevsimlik tarım işçisi
olarak çalıştırılan 15 yaşındaki bir öğrencimiz, tarım işçilerini taşıyan bir
minibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. Milli Eğitim Bakanlığı, bütün
öğrencilerimizin hayallerinden, umutlarından, yaşamlarından sorumludur.
Normalleştirmelerine izin vermeyeceğiz. Öğrencilerimiz en temel haklarını talep
etmeyecek mi? Bu çökme, talep yüksekliği nedeniyle açıklandı. Bu kadar ciddi
bir şekilde öğrencilerimizin eğitime ulaşma gayreti varken aynı adımların atılmadığını
görüyoruz' sözlerine yer verdi.
'TEMASLILAR OKULA DEVAM EDECEK'
Sağlık
Bakanlığı'nın en son yayınladığı rehberin çok büyük bir risk taşıdığını
belirten Aydoğan; 'Öğretmenlerin ve öğrencilerin, temaslı olsalar bile okula devam
etmesi var. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında mutlaka tanı
konulan veya temaslı olan kişilerin kayıt altına alındığı, karantina
sürelerinin takip edildiği ve veri akışının anlık sağlandığı bir sistem
geliştirilmek zorundadır. Sorunu yok sayarak salgın yönetilemez. Sorunla
yüzleşmeden, bilimsel bilgi referans alınmadan adım atılamaz. Son derece olması
gereken ve yapılabilir bu adım dahi atılmadı ve bu açıklama yapılmadı' dedi.
'MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN SORUMLULUĞUDUR'
Eğitim-Sen'in
gerçekleştirdiği çalışmalarda bilim insanları ve hekimlerle bir araya geldiğini
söyleyen Aydoğan; 'Gerçekleştirdiğimiz çalıştayda da Türk Tabipleri Birliği ve
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasından arkadaşlarımızla birlikte
yürüttük. Tüm açıklamalarımızı onların önerileri ve uyarıları doğrultusunda
yaptık. Bilimsel verileri referans alarak öneriler ve mücadelede bulunmaya
devam edeceğiz. Ama her durumda yüz yüze eğitimin sağlık riskine neden olmadan
başlayabilmesi için öğretmen ataması, temizlik ve sağlık görevlisi istihdamının
her durumda gerçekleştirilmesi gerekiyor. Koruyu malzemenin temin edilmesi,
derslik ve okul sayısının arttırılması ve uzaktan eğitimde de yaşanılan
eşitsizliklerin giderilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın temel sorumluluğudur.
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimde gerekli önlemlerin alınması ve
öğretmenlerin haklarının korunması, hepimizin sağlık hakkı bütünlüğünde
mücadelemizi sürdürüyoruz. Çabamız, ortak geleceğimiz içindir' ifadelerine yer
verdi.