'SU, TÜM CANLILARIN VARLIĞINI SÜRDÜRMESİNDE GEREKLİ OLAN BİR MADDEDİR'
Edirne Kent Konseyi 22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Dünyadaki canlı yaşamının en temel öğelerinden birinin su olduğuna dikkat çeken Edirne Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Asuman Yılmaz, Günümüzde küresel ısınma ile çevre kirliliği gibi faktörlerden dolayı temiz su kaynaklarına ulaşmak gittikçe zorlaşmaktadır. Gelecekte savaşların su yüzünden olabileceği kurguları yanında düzensiz kullanılan suyun insanlığı su kıtlığına sürüklemesi de olasıdır. Bu nedenle su kullanım kültürümüzü değiştirmemiz gerekmektedir.' Dedi.
Dünyadaki canlı yaşamının en temel öğelerinden birinin su olduğuna dikkat çeken Edirne Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Asuman Yılmaz, günümüzde küresel ısınma ile çevre kirliliği gibi faktörlerden dolayı temiz su kaynaklarına ulaşımın gittikçe zorlaştığını söyledi.
1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından
ilan edilen Dünya Su Günü'nün her yıl 22 Mart'ta kutlandığını belirten Yılmaz, Üç yılda bir toplanan ve 2009'da da
İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Konseyi'nde giderek artan su krizinin, sosyal
ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğu
vurgusu yapılmıştır.' Dedi.
'Dünya üzerindeki her
canlının yaşamını sürdürebilmesi için yeterli suya ulaşması elzemdir'
Suyun insan yaşamı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken
Yılmaz, 'Dünya Sağlık Örgütü'nce 1978 yılında Kazakistan'ın başkenti
Alma-Ata'da açıklanan Temel Sağlık Hizmetleri Bildirgesi'nde her insanın temiz
ve sağlıklı suya ulaşım hakkı, aynı zamanda devletlerin sunacakları olmazsa
olmaz sağlık hizmetlerinden de birisi olarak kabul edilmiştir. Temiz ve
sağlıklı suya ulaşımın zorlaşması aynı zamanda çok ciddi bir kamu sağlığı
problemidir. Su beslenmenin de en önemli parçasıdır. Vücudumuzun her fonksiyonu
sıvıyla sağlanır ve vücuttaki suyun yüzde 10`unu kaybetmek ciddi sorunlar
doğurur. Yüzde 90`ı su olan kan, besinleri hücrelere taşıma ile buradaki
atıkları alma işini suyla yerine getirmektedir. Dünya üzerindeki her canlının
yaşamını sürdürebilmesi için yeterli suya ulaşması elzemdir.' Şeklinde konuştu.
Düzensiz kullanılan suyun insanlığı su kıtlığına
sürüklemesinin olası olduğunu ifade eden Yılmaz, bu nedenle su kullanım
kültürünün değişmesi gerektiğini öne sürdü.
'Su, tüm canlıların
varlığını sürdürmesinde gerekli olan bir maddedir'
Dünyada bulunan tatlı su kaynaklarının neredeyse tamamının
yeraltı sularından oluştuğunu söyleyen Yılmaz, 'Bu da ayaklarımızın altında bir
çeşit hazinenin bulunduğu anlamına gelmektedir. Yanlış politikalar sonucunda
gün geçtikçe etkisini arttıran iklim değişiklikleri yeraltı su kaynaklarını da
tehlikeye atmaktadır. Böylesine değerli bir kaynağın yok olmaması ve dünyadaki
canlı yaşamının tehlikeye atılmaması için öncelikle sanayileşme
politikalarımızın ekoloji kurallarına uygunluğu yanında toplumun da bir an önce
yeraltı başta olmak üzere su kaynaklarını koruma konusunda bilinçlenmesi olmazsa
olmaz olarak görülmektedir. Su, tüm canlıların varlığını sürdürmesinde gerekli
olan bir maddedir. Bu nedenle tüm canlıların suya ulaşmak doğal hakları olduğu
gibi aynı zamanda temel bir insan hakkıdır. Suyun başta insanlar olmak üzere
tüm canlılara ulaşılabilir olmasını sağlamak ise devletlerin öncülüğünde tüm
insanlığın görevidir.' Dedi.
'Giderek artan gıdaya
ve suya erişim güçlüğü, düzensiz göçlere neden oluyor'
İklim krizi, savaşlar, pandemi gibi hayatı derinden
etkileyen durumların su ile gıdaya erişimde sorunlar yarattığını ve bu
sorunların sonucunda en çok yoksul kesimlerin etkilendiğini ifade eden Yılmaz,
'Giderek artan gıdaya ve suya erişim güçlüğü, aynı zamanda düzensiz göçlere de
neden olmaktadır. Ortadoğu'dan, Afrika'dan ülkemize ve buradan da Avrupa'ya
yönelik artan ve artmaya devam edeceği görülen göçler bunun somut örnekleri olarak
önümüzde durmaktadır. Dünyada ve ülkemizde; doğaya, insana, çevreye, eşitliğe,
özgürlüğe, demokrasiye dayanan bir toplumsal yaşamı ancak kısıtlı kaynakların
korunması ile eşit paylaşımını sağlayabilir. Bu nedenle suyun geleceğinin
planlanması herkesin katılımı ile gerçekleştirilmelidir. Ülkemizde su
kullanımının planlanması ile tarımda vahşi sulamanın önüne geçilmesi ilgili
kurumların bu hususta acil yapması gereken işlerin başında gelmektedir.'
Şeklinde konuştu.
En büyük zenginlik ve yaşam kaynağı olan suyun tüm
canlıların ortak malı olduğunu ve ticari meta olarak değerlendirilmesinin
düşünülemez olduğunu aktaran Yılmaz, 'Bu nedenle kamu kurumlarının suya bu
pencereden bakması ve suyu ticari bir üründen ziyade hava gibi bir yaşam
kaynağı olarak düşünmesi zorunlu bulunmaktadır. Özellikle gelişme çağındaki
çocuklarımızın okuduğu okullarda suya ücretsiz ve sağlıklı bir şekilde ulaşımı
sağlamak kamu idarecilerinin en önemli görevlerinden biri olarak durmaktadır. Sınırlı
bir kaynak olan suyun idareli kullanımını sağlamak da kamu kurumlarının
görevidir. Bu nedenle hanelerde su tüketiminin kontrollü olmasını sağlamak
zorunlu bulunmaktadır. Bir ailenin ihtiyacı için zorunlu olan suyun düşük bir
bedelden ücretlendirilmesi, bu miktarı aşan kullanımların ise bedelinin daha
yüksek olması gibi tasarruf amaçlı planlamalar yapmak yerel idarelerin en
önemli görevlerinden biridir. Ayrıca tatlı su kaynaklarının üçte ikisinden
fazlasının bilinçsizce kullanıldığı tarımsal sulamada üreticilerimizin vahşi
sulamadan vazgeçmesini sağlamak da ilgili kurumların sorumluluğudur. Biz Edirne Kent Konseyi olarak Dünya Su
Günü'nde kamu kurumlarımıza görevlerinin önemini ve yapmaları gerekenleri
anımsatırken kentin paydaşlarının da suyun değerini bilmelerini ve tasarruflu
kullanmalarını anımsatmak isteriz. Bilmeliyiz ki su olmazsa yaşam olmaz ve
yaşayabilmemiz için gerekli olan su her geçen gün azalmaktadır.' Dedi.
Kumru Öngün