'Sıfır gümrük tarımı yok saymaktır'
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, yeni sistemin ilk kabinesinin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin 2 ayda Türk tarımına hiçbir şey katmadığını ileri sürerek, ilk icraatında battığını ifade etti. Gaytancıoğlu, çeltikteki sıfır gümrüklü ithalatın Trakya tarımını yok saymak olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, 24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesine Tarım ve Orman Bakanı olarak atanan Bekir Pakdemirli'ye tepki gösterdi. Gaytancıoğlu, Pakdemirli'nin tarımla ilgisi olmadığını söyleyerek; 'Yaklaşık 2 aylık süre sonunda Türk tarımına hiçbirşey katmadığı gibi yaptığı ilk icraatta daha battı' dedi.
Gaytancıoğlu,
basın mensuplarına yaptığı açıklamada 24 Haziran seçimlerinin ardından
Türkiye'nin sözde yeni bir sisteme geçtiğini belirterek; 'Adı; Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi. Bakanlar artık TBMM'ye gelmiyorlar, meclis sadece kanunları
yapacak. Kanun hükmünde kararnameye benzer Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile
bakanlar atandı. 16 tane bakan var ve bunlardan bir tanesi de Tarım ve Orman
Bakanı. Biz, kendisine bir süre verdik. Daha önceki bakanımız Ahmet Eşref
Fakıbaba,genel cerrahtı. Ondan önceki bakan yine konunun dışında olan Yüksek
İslam Enstitüsü mezunu Faruk Çelik'ti. Bu sefer madem yeni bir sistem kuruldu,
tarımla ilgili eğitim almış veteriner veya ziraat mühendisi bir bakan
atanmasını bekledik. Ama atana atana üst düzey yönetici bir CEO, tarımla ilgisi
olmayan bir kişi atandı' ifadelerine yer verdi.
Gaytancıoğlu,
Tarım ve Orman Bakanlığı'na atanan isimden çok, önemli olanın Türk tarımına
neler katabileceği olduğunu söyleyerek; 'Yaklaşık 2 aylık süre sonunda Türk tarımına
hiçbirşey katmadığı gibi yaptığı ilk icraatta daha battı. Kurban Bayramı
sonunda elde kalan koyunların etini 14 TL'den, büyükbaşların etini 15 TL'den
alarak düşük fiyatlarla üreticiyi perişan etti. A takımı olarak kurduğu
müsteşar, bakan yardımcısı kadrolarında liyakate hiç önem vermedi. Örneğin;
Bitkisel Üretim Daire Başkanlığı'na bir veterineri atadı. Bitkisel üretim
dediğiniz nedir? Ayçiçeği, buğday, arpa, mısır yani bitkisel. Hayvansal ürünler
farklıdır. En azından Hayvansal Üretim Daire Başkanlığı'na, Genel Müdürlüğü'ne
ya da bu konularla ilgili birimin başına böyle birini atamış olsaydı, biz de
tepki vermezdik' dedi.
'Trakya bölgesini yok saymaktır'
Türk
tarımının ciddi anlamda çöküş yaşadığını belirten Gaytancıoğlu; 'Sürekli
ithalatla bu işi çözmeye çalışıyorlar. Yine bakanın onayıyla mısırda 700 bin
ton, arpada 750 bin ton, buğdayda 100 bin ton, çeltikte sıfır gümrükle ithalata
izin verildi. Bunun etkilerini Trakya Bölgesi olarak yakında göreceğiz. Neden?
Bizde en fazla yetiştirilen ürünlerden bir tanesi çeltik ve doların
yükselmesiyle Türkiye'de şu anda üreticinin çok ciddi bir fiyat beklentisi var.
Geçen seneki fiyatların çok çok üzerine çıkacak, fiyatı 3 TL civarında
tutabileceğimiz bir beklenti varken sıfır gümrükle 100 bin ton çeltik ithalatına
izin verilmesi demek; çeltik üreticisini ve Trakya bölgesini yok saymaktır.
Aynı şekilde 700 bin ton mısır ve 750 bin ton buğday da bölgemizi ciddi anlamda
etkileyecek bir durumdur. Arpa ithalatının sürekli devam etmesi artık
Türkiye'nin '˜Ben teslim oldum, üretim yapamıyorum' demesi ve Türkiye'yi yöneten
ekonomistlerin yanlış yönlendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü ekonomistler
tarımı bilmedikleri için Türkiye'de '˜Arpanın, buğdayın, etin fiyatı yüksek
bunları ithal edelim' mantığıyla bakmaktadırlar. '˜Gıda enflasyonunu bunlar
oluşturuyor' mantığıyla bakıyorlar. Hâlbuki bu böyle değil ve tamamen yanlıştır'
sözlerine yer verdi.
'Dolaylı vergiler enflasyonu artırıyor'
Türkiye'de enflasyonu arttıran en önemli nedenlerin başında
dolaylı vergilerin geldiğini söyleyen Gaytancıoğlu;'Siz akaryakıttan,
elektrikten, sudan, gübreden ciddi bir vergi alırsanız tabiiki maliyetleri
düşüremezsiniz. Dünyada tarımda ileri gitmiş ülkeler bunlara destek verirlerse
ve siz desteklemezseniz sınıfta kalırsınız. Türkiye tarımı şu anda ciddi bir
çöküş içerisindedir. Bu ekonomiyi de dolaylı olarak etkilemektedir. Niye? Kırsal
boşaldığı için. Kırsalda artan nüfuz, şehir merkezlerine gelmekte ve büyük
şehirlerde baskı unsuru oluşturmaktadır' dedi.
'Çıkış yolu üretimi desteklemektir'
Türkiye'nin
kötü bir sarmala doğru gittiğini söyleyen Gaytancıoğlu; 'Bundan çıkışın tek
yolu üretimi destekleyen politikalardır. Ama AKP'nin atadığı bakanlara, almış
olduğu uygulamalara baktığınızda dövizi düşüremediğini de görüyoruz. Siz üretime
yönelik bir politika uygulamazsanız,'˜İhracatla çıkacağız' diyorsunuz ama
ihracatı neyle yapıyorsunuz? Yüzde 85 ithal ettiğinizi işleyerek ihracat
yapıyorsunuz. Bunlarla Türkiye ekonomisini düze çıkaramazsınız, gelecek
nesillere istihdam yaratamazsınız. Türkiye'de şu anda ciddi bir işsizlik var. Ekonomik
kriz şu anda yeni başladı. 2 ay sonra göreceksiniz, Türkiye daha ciddi
sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Bir an önce ithalatı destekleyici
politikalardan vazgeçip, üretimi destekleyen politikalara yönelinmesi
gereklidir' ifadelerine yer verdi.