'Şiddet sona ERSİN!'

Edirne Tabip Odası, Gaziantep'te 9 yıl önce görevi başındayken hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan'ı andı. 1988-2018 yılları arasında şiddet sonucu hayatını kaybeden hekimler hatırlatıldığı açıklamada, sağlıkta şiddete dikkat çekildi. Açıklamada, 6 ayda bin 478 sağlık emekçisinin yüzde 94,3'ünün sözlü ya da fiziksel şiddete uğradığı belirtildi.

'Şiddet sona ERSİN!'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Tabip Odası, Gaziantep'te 9 yıl önce görevi başındayken hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu hayatını kaybeden hekimleri andı. Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 17 Nisan 2012'de görevi başındayken uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Arslan anılırken; 1988-2018 yılları arasında şiddet sonucu hayatını kaybeden hekimler hatırlatıldı.

Sağlıkta şiddetin sona ermesi için yapılan çağrıda; 'Dokuz yıl önce bir hasta yakınının bıçaklı saldırısı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan'ı ve kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanlarını saygıyla anıyoruz. Dr. Ersin Arslan umutları, gelecek hayalleri olan bir hekim iken, bir hasta yakını tarafından, hastane içinde bıçaklanarak katledildi. Dr. Ersin Arslan ne ilkti ne de son olacaktı. Sağlıkta dönüşüm programının bir sonucu olarak sağlık alanında yaşanan olumsuzluklar, hekim hasta ilişkisini zedelemekte ve hekimler yaşanan olumsuzlukların sorumlusuymuş gibi hastalar ile karşı karşıya getirildi. Şiddet, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın son 20 yıldır yarattığı olumsuzlukların belki de en kötüsü. Hekimi ve hastayı karşı karşıya getiren politikalar, hastayı müşteri olarak gören anlayış, yetkililerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını hedef gösteren özensiz, hürmetsiz söylemleri sağlıkta şiddetin günden güne artmasına yol açtı. Bu şiddet uzun zaman yetkililer tarafından görülmek istenmedi. Buna ek olarak siyasi iktidarın toplumsal olarak şiddeti teşvik eden yaklaşımları, bireysel silahlanmada artış ve benzeri uygulamalar şiddetin dizginlenemez olmasına yol açtı' ifadeleri kullanıldı.

'İNTİHARLAR DA DİKKAT ÇEKİYOR'

Şiddet sonucu yaşamını kaybeden hekimlerin hatırlatıldığı açıklamada; 'Dr. Edip Kürklü(1988),  Dr. Göksel Kalaycı(2005),  Dr. Ali Menekşe(2008),  Dr. Ersin Aslan(2012), Dr. Melike Erdem(2012),  Dr. Kamil Furtun(2015),  Dr. Abdullah Biroğul(2015),  Dr. Aynur Dağdemir(2015), Dr. Sait Berilgen (2017),  Dr. Hüseyin Ağır(2017),  Dr. Engin Karakuş(2017),  Dr. Ece Ceyda Güdemek(2017),  Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu(2017),  Dr. Fikret Hacıosman (2018). Son yıllarda şiddete ilaveten, maalesef sağlık çalışanlarının intiharları da dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 2015 yılında 180, 2016'da 129, 2017'de ise 122 sağlık çalışanı intihar etti. Dünya Sağlık Teşkilatı'na göre bir hekimin bir hastaya ayrılması gereken ortalama süre 20 dakika. Yani hekim bir günde 24 hastasını kabul edebilir, onun laboratuvar, görüntü sonuçlarını inceleyebilir, muayenesini yapabilir, konuşup tedaviyi anlatabilir' sözlerine yer verildi.

'KIŞKIRTILMIŞ TÜKETİCİ TALEPLERİ VAR'

Türkiye'de devlet, üniversite ve özel hastanelerinde insanların dijital rakamlar gibi gözüktüğüne dikkat çekilen açıklamada; 'Bir hekimin önüne 70, 80, 90 hastayı bırakıyorlar. Hekimlere çok fazla hasta yükleyince, bu kez hasta, '˜Bana vakit ayrılmadı, doktor yüzüme bile bakmadan reçetemi yazdı, muayene bile etmedi' diyerek hiddetleniyor. Kışkırtılmış tüketici talepleri var. Hastaların cebinden ödediği para miktarının artmış olması ve ekonomik sıkıntılar da şiddete eğilimi arttırıyor. Çünkü hasta acısıyla geliyor hastaneye. Beklentisi karşılanmayınca da şiddete yönelebiliyor' ifadelerine yer verildi.

'YASA EKSİK VE CAYDIRICILIK İÇERMİYOR'

Korona virüsü salgını ile mücadele ederken bile birçok sağlık kurumundan hekim ve sağlık çalışanlarına yönelen şiddet haberlerinin geldiği belirtilen açıklamada; 'Bu nedenle sorunun yapısal olduğu, sadece ceza artırımı ile ortadan kalkmayacağı bilinmelidir. Başta Hükümet ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerden yasa teklifi ile birlikte Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı durdurmalarını ve birlikte uygulandıklarında ancak sonuç verebilecek olan bütün önerilerimizi dikkate almalarını bekliyoruz. Nisan 2020'de çıkarılan sağlıkta şiddeti önlemeyi amaçlayan yasa eksik ve yaptırım açısından bir caydırıcılık içermemektedir. Son günlerde kamuoyuna yansıyan, Osmaniye'de bir cumhuriyet savcısının, sıra almadan muayene olmak istemesi ve bunu yapmayan doktoru, '˜Ters kelepçe ile önüme getirin' demesi, cumhuriyet yasalarını savunmakla yükümlü bir görevlinin davranışı açısından manidardır' sözlerine yer verildi.

İLK 6 AYIN ŞİDDET ORANI

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadıkları olumsuzluklar ve şiddetin, ailelerini de olumsuz etkilediği vurgulanan açıklamada; 'Özellikle pandemi nedeniyle aylardır evine gitmeyen, gidemeyen sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalması hiç kimse için kabul edilebilir, hoş görülebilir ya da göz ardı edilebilir eylemler değildir. Pandeminin başında alkışlarla desteklenen sağlıkçılara yönelik şiddet tablosu tekrar gözler önüne serildi. Yapılan araştırmaya göre bu yılın ilk 6 ayında bin 478 sağlık emekçisinin yüzde 94,3'ü sözlü ya da fiziksel şiddete uğradı. '˜Sağlık çalışanlarının hakkını ödeyemeyiz' dediler, ödemediler. Siz doğru yönetemediğiniz için bizler her gün biraz daha tükeniyoruz' ifadelerini kullanıldı. 

Bakmadan Geçme