'Şaka yapmayın' demiş
Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yurda giriş yapan iki TIR'da protein tozuna karıştırılmış vaziyette ele geçirilen toplam 80 kilo 346 gram metamfetamin maddesi ile ilgili iki TIR şoförünün yargılanmasına başlandı. Tutuklu yargılanan iki şoför, uyuşturucu maddeden haberlerinin olmadığını ileri sürerek, kutularda protein tozu yerine uyuşturucu olduğunu duyunca şoka girdiklerini ve görevlilere 'şaka yapmayın' dediklerini ifade etti.
Edirne'nin Kapıkule Sınır Kapısı'ndan Haziran ayında yurda giriş yapan iki TIR şüphe üzerine yetkililerce durduruldu. X '“ Ray taramasına sevk edilen sürücülüğünü A. T.'nin yaptığı TIR'da şüpheli yoğunluğa rastlanılması sonucunda arama yapıldı. TIR'ın çekici kabinin paspas altında ve kabinin üst çekmecesinde 4 kg 384 gram külçe altın, 10 bin Amerikan doları ve 24 bin 820 İngiliz sterlini ele geçirildi. Aynı TIR'da narkotik detektör köpeği Ella ile yapılan aramada TIR dorsesinin sol yan dolabı ve çekici kabininde vücut geliştirmede kullanılan protein tozu içeren 10 adet plastik kutu içerisinde kristal şeklinde 52 kilo 132 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Sürücülüğünü Ş. A.'nın yaptığı TIR'da ise yine narkotik detektör köpeği Ella ile yapılan aramada dorse dolabında 5 adet vücut geliştirmede kullanılan protein tozu içeren plastik kutuda 28 kilo 214 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Haklarında soruşturma başlatılan iki TIR sürücüsü A. T. ve Ş. A. sevk edildikleri hakimlikçe tutuklandı. İki TIR şoförü hakkında iddianame düzenlenerek dava açıldı.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya tutuklu sanıklar A. T. ve Ş. A. ile avukatları katıldı. Duruşmada
olayı anlatan şoför A. T., Avrupa'dan Irak'a götüreceği içinde çeşitli
eşyaların olduğu koli şeklindeki kargo yüklerinin gümrüklemesini yaptıktan
sonra, TIR sahibinin yanına gelerek, yüklenecek 3 koli daha kaldığını, bu 3
koliyi de Irak'taki depoya götürmesini istediğini aktararak, 'Ben TIR'ı
açamayacağımı, gümrüklemeyi yaptığımı söyledim. (O zaman yanına al. Faturaları
var) dedi. Ben de şirkete şikayet eder diye yanıma aldım. Kapıkule'ye
geldiğimizde yanıma, kendime TIR'da yatacak yer açmak için 3 koliden bir
tanesini Ş. A.'ya verdim. Bir tanesini dolaba koydum. Bir tanesini de valizimin
üstüne koydum. Kapıkule'de araç X- Ray'a girdikten sonra, görevli geldi. (Kolinin
içinde ne var) diye sordu. (Protein tozu var) dedim. Göstermek için koliyi
bıçakla kestim' dedi.
'Şaka yapmayın dedim'
Görevlilerin kolinin içinden çıkanları
inceledikten sonra kendisine protein tozu içerisinde uyuşturucu madde olduğunu
söylediklerini ifade eden A. T., '(Efendim, şaka yapmayın) dedim. İki koli daha
olduğunu söyledim. Çektiğimiz yükün sahibinin verdiğini 4 yıldır onun yükünü
çektiğimizi söyledim. (Bu adam seni yakmış. Bunun içine madde koymuşlar,
protein tozu diye sana vermişler) dediler. Yani bu adam (yük sahibi) beni
resmen ölüme gönderdi. Ben bu adamdan davacıyım. 6 aydır onun yüzünden
perişanım. Ben bu zamana kadar hiçbir suça karışmadım. Kendi halinde bir
insanım' dedi.
'Altınlar ve para bir arkadaşımındı'
Kendisine verilen 3 kolide protein tozu
olduğunun söylendiğini ifade eden A. T., TIR'da ele geçirilen para ve altınları
ise Hollanda'da oturan başka bir arkadaşının verdiğini ifade ederek, 'Altınları
benden İstanbul'da alacaklardı. Parayı ise Irak'a götürecektim' dedi. 3 kolide
bulunan protein tozlarının da Irak'a yükle birlikte götürüleceğini ifade eden
A. T., protein tozlarını ise kimin alacağını bilmediğini söyledi. A. T.'nin
ifadesinin ardından söz alan avukatı ise TIR'da bulunan yasal yük ve protein
tozunun bulunduğu kolilerin faturada belirtildiği üzere ilgili firmaya teslim
edileceğini belirterek, müvekkilinin savunmalarına katıldığını ifade etti.
'Uyuşturucuyu duyunca şoka girdim'
Tutuklu sanık Ş. A. da, diğer sanık A.
T.'nin dinlenme yerinde mola verdiklerinde yatacak yeri olmadığı için
kolilerden birini içinde protein tozu olduğunu ve faturalı olduğunu söyleyerek
kendisine verdiğini ifade etti. Ş. A., kendi aracında dolabın içinde bulunan
koliyi gümrükte polislerin açtığını ifade ederek, 'İçinde uyuşturucu madde
olduğunu duyunca şoka girdim. Dünya başıma yıkıldı. İçinde uyuşturucu çıkacağı
hayatta aklıma gelmezdi. 6 aydır buradayım. Hayatımda böyle bir işe karışmadım.
Hiç alakamın olmadığı bir suçtan dolayı mağdurum' dedi.
'Yük sahibi hakkında kırmızı bülten
çıkarılsın'
A. T. ve Ş. A.'nın avukatı da iki
müvekkilinin de üzerine atılı suç için Yargıtay tarafından kabul edilen
kriterlerin oluşmadığını belirterek, 'Bu kolilere ait faturalar da mevcut. Eğer
suç kastı olsaydı böyle bir maddeyi arabada gözle görülebilecek bir mesafede
tutarak getirmezdi. Ayrıca polislere (Ben burada yatamadığım için bir tane de
arkadaki arkadaşıma verdim) demezdi' şeklinde konuştu.
Sanıklar avukatı ayrıca Hollanda'da
yaşayan yük sahibi kişinin mahkeme huzurunda dinlenilmesinin önemli olduğunu
belirterek, bu kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti.
Tahliye yok
Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından
her iki sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, yargılamayı
ileri bir tarihe erteledi. Heyet, ayrıca yük sahibi kişi hakkında gerekli
tahkikatın yapılması için Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına
karar verdi.