'Koruyucu ailenin Türkiye'de yaygınlaştırılması lazım'
Edirne'de koruyucu aile olup bir çocuğa yuvasını açan 2 çocuk sahibi çift, çevrelerindeki iki ailenin de koruyucu aile olmasına vesile oldu.
Ticaretle uğraşan Yılmaz Arda, 2014 yılında müşterisi aracılığıyla öğrendiği koruyucu aile modelini eşi İlknur Arda'ya anlattı. Arda çifti, koruyucu aile olmaya karar vererek gerekli müracaatı yaptı. Yaklaşık 6 ay sonra çift, 3 yaşındaki bir erkek çocuğun koruyucu ailesi oldu. 8 yıldır koruyucu ailesiyle yaşayan çocuk, sıcak aile ortamında büyüyor.
Yılmaz Arda, koruyucu ailesi oldukları oğullarına
çok alıştıklarını belirterek, "Ben
kendi çocuklarımla oyun oynamadım ama bu çocuğumla oyun oynuyorum. Kokusunu
bile seviyorum. Hiç de bırakmayı düşünmüyorum. Allah ömür verdiği sürece
bakacağım. O da bizi seviyor, anne baba kabul ediyor." dedi.
Oğlunun kendisine ilk kez "baba" dediğinde
heyecanlandığını ifade eden Arda, "Koruyucu
ailesi olduğumuz zaman alışverişin ardından nehir kenarına gezmeye gitmiştik,
suya taş atıyordu. 'Babam geri gel suya yaklaşma' dedim. Döndü bana baktı, 'Sen
baba mısın?' dedi. Baba kavramını bilmiyordu." diye konuştu.
Başka ailelere de koruyucu aile modelini
önerdiklerini belirten Arda,
"Bizden görerek çevremizdeki 2 aile de koruyucu aile oldu. Bir arkadaşım
da evlat edinmek için müracaat etti, cevap bekliyor. Koruyucu ailenin
Türkiye'de yaygınlaştırılması lazım." ifadelerini kullandı.
"Ben
seni doğurmadım ama kalbimde büyüteceğim"
Anne İlknur Arda da çocuğu ilk gördüğünde çok
heyecanlandığını, onun üçüncü evladı olduğunu söyledi. Evdeki ilk gecelerinde
birlikte uyuduklarını anlatan Arda, "Ona
'Seninle uyuyabilir miyim?' dedim, 'Tabii anne' dedi. Beraber uyuduk. 'Ben
evime gitmek istiyorum' dedi. Burası senin evin artık, sen benim oğlumsun
dediğimde, 'Beni sen mi doğurdun?' dedi. 'Ben seni doğurmadım ama kalbimde
büyüteceğim dedim. Böyle başladı." dedi.
Arda, koruyucu aile olduklarında 7 yaşında olan
küçük oğullarının ailelerine katılan çocuğa ağabeylik yaptığını, birlikte güzel
vakit geçirdiklerini aktardı. Oğullarının kreşteki ilk Anneler Günü etkinliğini
unutmadığını vurgulayan Arda, şöyle devam etti: "Bizi gördüğünde oğlum çok mutlu oldu. Öğretmenlerine 'Annem
gelmiş, bu benim annem, bu benim babam, bakın bu abim' diyerek hep bizi
gösterdi. Çocukların böyle etkinliklerde ailesinin olmasının önemini ben daha
çok anladım. Kayahan'ın bir şarkısı çalındı ve ben ağlamaya başladım. O çocuğun
gözündeki mutluluğu, kalbinin atışını bile hissettim. Böyle etkinliklerde her
çocuk anne ve babasını yanında istiyor. Herkesin bu çocuklara sahip çıkmasını
isterim. Bu çocukların da bir anne babası olsun, ailesi olsun, abileri ablaları
olsun. O duyguyu tatsın bu çocuklar."
Arda, koruyucu aile olmasına vesile oldukları
arkadaşlarıyla görüştüklerini, çocukların aile ortamına kavuşmasının
mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Onlara da vesile olduk. Onlardaki
mutluluğu görünce biz daha mutlu oluyoruz. Her çocuğa bir aile olmasını
isterim. Devletimiz burada her şeylerine yardımcı oluyor ama aile ortamı gibi
olmuyor." diye konuştu.
Koruyucu aile
sayısı 68'e ulaştı
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bilgin Özbaş da
korunma ihtiyacı olan çocukların her türlü ihtiyaçlarını kurumsal hizmetlerle
karşılamalarına rağmen aile ortamında verilecek imkanları sağlayamadıklarına
işaret etti.
Yaptıkları çalışmalar sonrası Edirne'de koruyucu
aile sayısının arttığını ifade eden Özbaş, şunları kaydetti: "7-8 yıl önce 2 olan koruyucu aile
sayımız bugün son yapılan çalışmalarla 68'e ulaştı. Koruyucu ailelerimize ne
kadar teşekkür etsek azdır. Onlar bizim evlatlarımıza anne oldular, baba
oldular. Evlerini ve yüreklerini açtılar. Kurumsal bakımdaki çocuklarımızın
hepsinin aile ortamında yetişmesini istiyoruz. 200'e yakın korunma tedbir
kararı olan çocuğumuz var. Çocuklarımız aile sevgisini görsün, aile şefkatini
yaşasın, aile ortamında büyüsün istiyoruz. Koruyucu ailelerimizin 7 gün 24 saat
hizmetindeyiz."