'ÇED süreci iptal edilsin'
Edirne'de Meriç nehri kıyısında ÇED süreci başlatılan Kum Çakıl Ocağı Kapasite Artışı, Kırma Eleme Yıkama Tesisi, Beton Santrali ve Prefabrik Yapı Elemanları Üretimi projesine sivil toplum örgütleri ve sendikalar itiraz etti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önüne gelen dernek ve sendika temsilcileri, projenin Meriç nehrine etkilerine dikkat çekerken iptal edilmesi için itiraz dilekçelerini teslim ettiler.
Edirne'nin Yıldırım Beyazıt Mahallesi Vişnelik Mevkii'nde yapılması planlanan Kum Çakıl Ocağı Kapasite Artışı, Kırma Eleme Yıkama Tesisi, Beton Santrali ve Prefabrik Yapı Elemanları Üretimi projesine kentteki bazı sivil toplum örgütleri ve sendikalar itiraz etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından ÇED sürecinin başlatıldığı açıklanan projeye karşı itiraz dilekçeleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Edirne
Çevre Gönüllüleri Derneği, Edirne Doğa Sporları Kulübü (EDOSK), Tüketiciyi
Koruma Derneği (TÜKODER) Edirne Şubesi, DİSK Emekli-Sen Edirne Şubesi, Trakya
Öğrenci Kolektifleri ve Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi ve vatandaşlar,
projenin iptal edilmesi amacıyla dilekçelerini teslim ettiler. Edirne Çevre Gönüllüleri
Derneği Başkanı Ayten Eren, proje itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü'ne teslim etmeden önce gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Kum
Çakıl Ocağı Kapasite Artışı, Kırma Eleme Yıkama Tesisi, Beton Santrali ve
Prefabrik Yapı Elemanları Üretimi projesinin, Edirne'nin en değerli
nehirlerinden biri olan Meriç nehri kıyısına planlandığına dikkat çekti. Proje
kapsamında 4 adet beton santralinin de nehir kıyısında kurulmak istendiğini
belirten Eren; 'Proje Tanıtım Dosyası başvurusuna, itirazlarımızı yapmak üzere
kentliler ve sivil toplum örgütleri olarak buradayız' ifadelerini kullandı.
'2012'DE RUHSATI EL DEĞİŞTİRMİŞ'
Projenin
planlandığı sahada 2005 yılında kum çıkarma ve yatak temizleme amacıyla 1A
grubu maden işletme ruhsatı verildiğini hatırlatan Eren; '1A grubu maden
işletme ruhsatı kapsamında basit ve geçici inşaat tesislerine izin verilmişti.
2012 yılında ise bu ruhsat el değiştirmiş. Bugün ise çok daha büyük bir alan
kullanımı ve devasa, kalıcı yapılaşma talep edilmektedir. Daha önceki
işletmecinin yaptığı ve iş bitiminde kaldırılacağı taahhüt edilen geçici
yapıların kaldırılmadığı, hatta daha da büyütüldüğü, işi biten kısımların
rehabilite çalışmalarının da yapılmadığı bilinmektedir' dedi.
'MERİÇ'İN GÜN BATIMI PANAROMASINDA'
Projenin
ruhsat sahasının konum olarak şehir merkezinde bulunduğunu belirten Eren; 'Konum
olarak şehir merkezinde tarihi, turistik ve doğal güzellikleriyle ender bulunan
bir alandadır. Bakanlığın Çevre Düzeni Planı hükümlerine göre de hassas
ekosistemler içinde bulunmaktadır. Edirne'ye gelen yerli ve yabancı turistlerin
ilgi alanları içinde olan Meriç Köprüsü'nden gün batımı panaroması bu sahayı da
kapsamaktadır. Burada yapılacak beton santralleri, 3-5 katlı bina yüksekliğinde
olacak, doğaya ve çevreye aykırı bir görsel kirlilik yaratacaktır. Üstelik bu
saha yine bakanlığın kıyı kenar çizgisi diye tanımladığı yapı yasağı getirilen
alanda bulunup, taşkın sahası olarak yıllardır sular altında kalmaktadır. Bu
konuda 11. Bölge DSİ Bölge Müdürlüğü'nden kurum görüşü alındığına dair proje
tanıtım dosyasında bir ibareye rastlanmamıştır' sözlerine yer verdi.
'AKLA ZARAR BİR ARTIŞ VAR'
Projenin
belediye imar sahası içerisinde kalması nedeniyle Edirne Belediyesi'nden ruhsat
alması gerektiğini söyleyen Eren; 'Raporda bundan bahsedilmemekte, imarsız alan
olarak nitelendirilmektedir. Burada en önemli bir konu da 10.000 m3 olan kum
çakıl ocağı kapasitesinin 390.000 tona çıkarılması, akla zarar bir artıştır.
Nehir yatağının aşırı ve düzensiz kazılmasıyla nehri besleyen yer altı suları
birbirine karışarak, su rejimi bozulabilecektir. Ayrıca bu durumun nehir yatağı
içindeki canlı yaşama, ekolojik sisteme, flora ve faunaya vereceği zararı,
akademik çalışmalara dayanarak '˜kabul edilemez' olduğunu biliyoruz. Bilimsel
raporlarda, Meriç Nehri'nin dip kısmında yaşayan toplam 39 canlı grubu
bildirilmiştir. Bu canlılar, nehirdeki dip sedimentinde kum ve çamur
materyalinin içinde yaşarlar ve özellikle nehirde bulunan balık gibi büyük canlıların
besinini oluştururlar. Kum ve çakıl kırma, eleme, yıkama sonrası kalan suların
geri verilmesi doğal yapısını bozup, bulanık yapısıyla nehrin gün ışığının
alımını engelleyerek, balıkların beslenmesinde problemlere yol açabilir' dedi.
'NEHİRLER DOĞAL HALİYLE KORUNMALI'
Proje
kapsamında kurulacak beton santrallarının faaliyetleri sırasında kimyasalların
da kullanılacağını söyleyen Eren; 'Nehirden çıkarılan 390 bin ton yetmiyor,
üstüne 903 bin ton kamyonlarla buraya taşınacak malzeme var. Bu faaliyetler
sırasında ulaşım kentin içinden geçecek olup; Bakanlıkça, hassas ekosistem
kabul edilen Meriç Nehri kıyısında sürdürüleceğinden, bu proje tanıtım dosyasının
yetkililerce onay görmemesi gerektiğini düşünüyoruz. ÇED yönetmeliğinin madde
6/4 fıkrasında, '˜Bu yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce,
projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti
halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır' denmektedir. Bu projenin,
gerek yer altı, gerek yer üstü canlı yaşamı için risk oluşturma ihtimali çok
yüksektir. Bu riski giderecek önlemler raporda bulunmamaktadır. Çevre hukuku ve
ÇED'in temel mantığı da bu yöndedir. İnsan sağlığının ve doğanın zarar görmesi
beklenmemelidir. Risk olması yeterlidir. Telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan
bizler, bu projenin, gelecek nesillere aktarmakla yükümlü olduğumuz
Edirne'mizin can damarları olan nehirlerimizin en doğal haliyle korunması adına
reddedilmesini talep ediyoruz' sözlerine yer verdi.
İTİRAZ DİLEKÇELERİNİ VERDİLER
Projenin,
Anayasa'nın 17, 45, 56 ve 169'uncu maddeleri ile Kıyı Yasası ve Çevre Kanunu'na
aykırı olduğunu belirten Eren; 'Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak, tüm bölgeyi etkileyecek ve kamu
yararına aykırı olan proje tanıtım dosyasına ait ÇED sürecinin derhal iptal
edilmesini ve acilen sonlandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz' diye
konuştu. Eren'in açıklamasının ardından katılımcılar, itiraz dilekçelerini
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim ettiler.