'Asgari ücret sokaktaki fiyat belirlesin'
Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, önümüzdeki yıl belirlenecek asgari ücret için sokaktaki fiyatlara göre belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Önümüzdeki yılın asgari ücret belirleme çalışmaları ile ilgili Eğitim-İş de görüşlerini açıkladı. Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, asgari ücretin belirlenirken sokaktaki fiyatların baz alınması gerektiğini ifade etti.
Korona
ve ekonomik şartlardan dolayı milyonlarca yurttaşın önümüzdeki yılın asgari
ücretine dair beklentilerinin arttığını ifade eden Zobar, 'İşte bu ağır
atmosfer nedeniyle, 2021 asgari ücret belirleme görüşmelerinin, daha önceki
yıllarda olduğu gibi TÜİK'in yanlış verilerine ve yandaş işçi
konfederasyonlarının müsameresine sahne olmaması her zamankinden daha
önemlidir. Her şeyden önce unutulmamalı ki asgari, kelime olarak '˜en az'
demektir. Anlamı bile utanç barındıran asgari ücret uygulaması, gelişmiş
ülkelerde yüzde 15 civarındayken, maalesef ülkemizde çalışan nüfusun yüzde
42'sine tekabül etmektedir. Üstelik belirlenecek asgari ücret, sadece asgari
ücretlileri değil, işsizlik ve kısa çalışma ödenekleri alan milyonları ve
onların ailelerini de doğrudan etkileyecektir' ifadelerine yer verdi.
'YOKSULLUK SINIRI ARTTI'
Zobar,
asgari ücret belirlenirken fiyat artışlarına dikkat edilmesi gerektiğinin
altını çizerek, 'TÜİK'in hangi gider kalemlerine ve hangi marketlere bakarak
belirlediği belli olmayan enflasyon rakamı değil, sokaktaki gerçek enflasyon
dikkate alınmalıdır. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş'in son araştırmasına
göre son bir yılda açlık sınırı yüzde 17, yoksulluk sınırı ise yüzde 13
artmıştır. Yine son bir yılda kırmızı et yüzde 20, süt-yoğurt yüzde 15, taze
sebze yüzde 27, pirinç-bulgur yüzde 16, yağ yüzde 25 artmıştır. Emekçinin
sırtında taşıdığı enflasyon, zorunlu gıda giderleriyle de sınırlı kalmamıştır.
Konfederasyonumuzun kapsamlı araştırması son 1 yılda barınma giderlerinin yüzde
9, ev eşyalarının fiyatlarının yüzde 15, ulaşım masraflarının ise yüzde 18
arttığını ortaya koymuştur. Asgari ücret belirlenirken bu gerçeklerin göz önüne
alınmaması insanlık ayıbı olacağı gibi Anayasa'ya da aykırı olacaktır. Zira
Anayasamız, çalışanlara adil ücret verilmesini ve asgari ücret belirlenirken
ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun göz önüne alınmasını şart
koşmaktadır' dedi.
'VERGİ YÜKÜ KALDIRILMALI'
'Asgari
ücretlilerin üzerindeki dolaylı ve direkt vergi yükü kaldırılmalı ya da asgari
ücret belirlenirken bu vergiler dikkate alınmalıdır' diyen Zobar şunları
kaydetti: 'Koca holdinglerin, yandaş müteahhitlerin milyonluk vergi borçları
silinirken, toplumun en az ücret alan kesiminden en çok vergiyi toplamaya devam
etmenin mantıklı ve vicdanlı bir yanı bulunmamaktadır. Asgari ücret '˜Asgari Geçim İndirimi' hariç ve
net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb.
kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret
açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari ücret belirlenirken
tüm işçi sınıfı bir değerlendirilmelidir. İşçiler arasında farklar sıralayarak,
kademeler yaratarak belirlenecek tutar aşağıya çekilmemelidir. İşsizlik
sigortasından işçilere yapılan kısa çalışma ödeneği ve nakdi gelir desteği gibi
ödemeler de asgari ücretle beraber pandemi koşullarına göre düzenlenmelidir. Bu
ödemelerin alt sınırı da asgari ücrete çekilmeli, bu ekonomik krizde insanların
ailelerini ayda bin liraya geçindirmesini bekleme ayıbından kurtulmalıdır.
Konfederasyonumuzun yaptığı son araştırma, 4 kişilik bir ailenin yoksunluk
hissi yaşamadan geçinebileceği ücretin 11 bin lira olduğunu ortaya koymuştur. İnsanca
çalışma koşulları ve insanlık onuruna yakışır bir ücret, her emekçinin en kati
hakkıdır. Eğitim-İş olarak önümüzdeki asgari ücret belirleme görüşmelerini
yakından izleyerek, bu hakkın ne denli verileceğinin takipçisi olacağımızı ilan
ediyoruz.'