'11 yılda değişen olmadı'

Türkiye'de 14 Mart 2010 yılında hayata geçirilen 'Roman açılımı' konusunda açıklamalarda bulunan Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, çeşitli eleştirilerde bulundu.

'O gün İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonuna toplanan binlerce Roman vatandaşlar, siyasilerin kürsü konuşmalarına geçilmeden önce bol bol göbek attı. '˜İlle de Roman olsun çamurdan olsun' şarkı müziğin coşkusu ile coştu. Kibariye ablamıza, Balık Ayhan'a o günlerde gösterilen ilgi Ergene Nehri'nin kirli sularına çoktan karışıp gitti. Aradan geçen 11 yıl içinde köprünün altından çok sular aktı. Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti' dedi.

'SİYASİLERİN MASKESİ HALİNE GELDİK'

Verilen vaatlere değinen Şallı, şunları söyledi: 'Geldiğimiz şimdiki durumda; Ne ayrımcılık sona erdi. Ne de gecekondu yaşamı sona erdi. Yoksulluk her yanımızı kapladı. Roman açılımındaki heyecan, heyelânın altında kaldı. Ayrımcılıktan vaz geçtik, hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Var olan yoksulluk, pandemi ile daha da genişledi. Gıda fiyatları ve diğer harcamalar nefesimizi boğmaya başladı. Eski Roman yemek kültürünün gıda ürünleri olan sakatat ürünleri bir hayli yükseldi. Sakatatçının çok ucuza veya genelde ücret almadan verdiği sakatat ürünlerinin bazıları para ile satılır oldu. Yaşam kalitesi Romanları olduğu kadar, diğer vatandaşlarımıza yansıması ağır olmaya başladı. Türkiye'nin Roman vatandaşları olarak bizler inancımızı çoktan yitirdik. Hayatımız zaten çoraktı yoksulluk içinde çölde dolaşıyoruz. Sosyal sorunlarımızdan sürekli dertlenen Romanlar olarak, diğer insanların durumu karşısında dertlerimizi unutur olduk. Herkesin yaşamının romana dönüştüğü bir ortamda Roman sorunlarını konuşmanın hiçbir değeri kalmamıştır. Roman açılımının on birinci yılında heyecan ve coşkumuz Balık Ayhan'ın darbukasının içinde kaldı. Genellikle Romanlar ülkemizin birinci sınıf vatandaşıdır söylemi halen unutulmamıştır. Birinci sınıf vatandaş böylemi olur? Her yanımız sefillik, ziyanlık. Siyasilerin maskarası haline getirildik. Oyumuzu alan bir daha mahalleye uğramıyor. Herkesin Roman olduğu bu yaşam standartlarında sorunlarımızı anlatmanın hiçbir değeri kalmadı.  Herkes kendi romanını yazsa Çingene'nin değeri kalmayacak. Yine de umutsuzluğa kapılmamak gerekir. Türkiye'nin Romanları olarak bizlerde yeni açılımın peşindeyiz. 2023 yılında kurulacak olan Roman uzay kolonisinde herkesin işi, aşı olacak. Herkesin çantasında iki anahtar olacak. Biri evin, diğeri otomobilin olacak. Herkese demokrasi, herkese özgürlük vaat ediyoruz'