Edirne’de
yaklaşık 20 gün önce hayata gözlerini açarken annelerini kaybeden 5 yavru
köpeğe hayvanseverler sahip çıktı. Sokak hayvanlarının korona virüsü salgını
tedbirleri nedeniyle beslenme, barınma ve sağlık sorunlarının çözümü için
oluşturdukları çizelge ile besleme bölgelerinde çalışmalara devam eden
hayvansever dernekler ve vatandaşlar, kentteki bir besleme bölgesinde 5 adet
yeni doğan köpek buldu. Yavruların annesinin hayatını kaybettiğini tespit eden
hayvanseverler, sahiplendirme ve geçici süt anne bulunması amacıyla çalışma
gerçekleştirirken; yavruların yaşam mücadelesine gönüllü ebeveynler sahip
çıktı.
Edirne
Bir El Bin Nefes Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Dönmez, 5
yavru köpekten üçüne gönüllü baba olma kararı verdi. 3 yavru köpekten birini de
sahiplendirmeyi başaran Dönmez, günün 24 saatini onlara adadı. Yavruların
bakımına gün içinde iş yerinde, mesai saatleri dışında da evinde devam eden
Dönmez, büyük bir fedakârlığa imza atarak, hayata tutunmalarını sağladı.
Dönmez, gönüllü ebeveynliğin öneminden gönüllü babalığın hissettirdiklerine
kadar yaşadıklarını GÜNDEM’e anlattı.
“DOĞUMDA ANNESİNİ KAYBETMİŞLER”
Doğumdan
sonra annelerini kaybeden yavruları besleme bölgesinde bulunduğunu açıklayan
Dönmez; “Geçici yuvadaydılar ve geçici yuvadaki kişiler bakımda zorlandıklarını
ve tekrardan geçici yuva aradıklarını, eğer yuva bulamazlarsa bu yavruları
barınağa bırakacaklarını söylediler. Bizim de gönlümüz bu yavruların barınakta
kalmalarına razı gelmedi ve yavrulardan üçünün geçici süreliğine bakımını ben üstlendim.
Geriye kalan 2 yavrunun bakımını bir gönüllümüz üstlendi” ifadelerini kullandı.
“TEK BAŞINA HAYATTA KALAMAZLAR”
Gönüllü
ebeveyn olmanın önemine dikkat çeken Dönmez; “Gönüllü ebeveyn olmanın önemi, bakıma
muhtaç olan canların hayatta kalabilmelerini sağlamak ve yaşam mücadelelerinde
onlara destek olmaktır. Özellikle bu gibi çok küçük olan yavruların süt anne
ihtiyacı, çok zaruri bir ihtiyaçtır. Bizlerin ilk amacı, onlara bir süt anne
bulmak olsa da bunun imkânsız olduğu durumlarda gönüllü ebeveynlik hayati önem
taşımaktadır. Özellikle sütten kesilmemiş yavruların sokakta tek başlarına hayatta
kalmaları imkânsızdır” dedi.
“İSTEYEN HERKES EBEVEYN OLABİLİR”
Dönmez,
gönüllü ebeveynlik için resmi bir prosedür bulunmadığını açıklarken; “İsteyen
herkes sokakta yaşamaya çalışan canlarımıza geçici veya kalıcı gönüllü
ebeveynlik yapabilirler. Gönüllü ebeveyn olmak isteyenler, barınaklardan,
derneklerden, hayvansever sosyal medya hesaplarından yardım arayan canları
geçici veya kalıcı olarak sahiplenip bakımlarını üstlenebilirler” sözlerine yer
verdi.
“GECE ÜÇ SAATTE BİR UYANIP BESLİYORUM”
Gönüllü
baba olmasının ardından hayatında ortaya çıkan değişimleri anlatan Dönmez;
“Gönüllü babalık yapmaya başladıktan sonra hayatımdaki en büyük değişim,
geceleri üç saatte bir uyanıp yavruların beslenme, tuvalet ve temizlik
ihtiyaçlarını karşılamak oldu. Gün boyunca yavrularla birlikteyim. Sabah
benimle birlikte iş yerime geliyorlar. Gün içinde bakımlarını düzenli
aralıklarla yapıyorum. Mesai bitiminde de tekrar eve dönüyoruz ve yine aynı
şekilde düzenli aralıklarla sabah yeni bir iş gününe kadar bakımlarına evde
devam ediyorum. Beslenmelerini ise anneleri olmadığı için özel köpek devam sütü
mama ürünleri ile gideriyorum. Mevcut sağlık sorunları bulunmuyor ve veteriner
kontrolleri de düzenli olarak yapılıyor” dedi.
“BAKIMLARI YAŞINA GÖRE DEĞİŞİYOR”
Dönmez,
yavruların 3 Ocak Pazar günü dünyaya geldiğini belirtirken; “Şu an tam 22
günlükler. Bakım şartları yaşlarına göre değişiyor. Canlar daha yavru oldukları
için sadece devam sütü ile besleniyorlar. Yaş ya da kuru mama şu an için
yiyemiyorlar. Bu nedenle sık sık beslenme rutinleri olmakta. Ancak bunlardan
daha büyük yavrular için kuru ve yaş mama kullanımı daha uygundur” ifadelerine
yer verdi.
“SORUMLULUK DUYGUMU ARTTIRDI”
Yavrulara
verdiği isimleri ve özel davranışlarını da açıklayan Dönmez; “Erkek olana ‘Charlie’,
dişi olana ise ‘Jessie’ isimlerini verdim. Üçüncü yavrumuzu ise İrem Kırbaş
arkadaşımız sahiplendi. Yavrumuz artık hayatına ömürlük ailesi ile birlikte
devam edecek. Bütün bebeklerimizin sağlık durumları şu an çok iyi. İlgimi çeken
farklı davranışları, karınları doyduklarında sırt üstü yatıp patileri havaya
dikilmiş bir şekilde uyumaları ve bebeklerden bir tanesinin sadece ben
yürüdüğüm zaman omzumda süt içiyor olması. Gönüllü babalık deneyimi benim de sorumluluk
duygumu arttırdı. İleride kendi çocuklarımın bakımı için de önemli bir deneyim
oldu” dedi.
“ERKEKLER BEBEK BAKABİLİRLER”
Dönmez,
Türkiye’de bebek bakımı denildiğinde ortaya çıkan cinsiyet ayrımına da dikkat
çekerken; “Ne yazık ki ülkemizde bu konuda cinsiyet ayrımı yapılmakta. Erkekler
de istedikleri zaman çok güzel bir şekilde bebek bakabilirler. Günümüzde bu görev
sadece kadınlarınmış gibi algılanıp, bütün yük kadınların omuzlarına
atılmaktadır. Genelde erkeklerin en büyük bahanesi ‘ben bakamam’ önyargısı
oluyor” sözlerine yer verdi.
“GÜVENEBİLECEĞİM AİLEYE SAHİPLENDİRECEĞİM”
Yavruların
büyümesinin ardından planlarını da açıklayan Dönmez, “Bebekler büyümeye
başladıktan sonra onlara ömürlük yuva bulmaya çalışacağım. Kendim emek verip
büyüttüğüm canları sahiplenmek isterdim fakat uzun süredir evimde bakımlarını
üstlenip ebeveynliğini yaptığım canlar olduğu için bu yavruları ben
sahiplenemeyeceğim. Bebeklerimizi gerçekten güvenebileceğimiz bir aile bulduğumda
sahiplendireceğim” dedi.
“DÜNYA ONLARLA GÜZEL”
Dönmez,
yaklaşık 5 yıldır evinde 2 kediye de ebeveynlik yaptığını belirtirken; “Evimde
sokaktan sahiplendiğim iki yetişkin kedim bulunmakta. Birini 6 aylıkken sosyal
medyada bir dernek aracılığı ile sahiplendim, diğerini ise daha 1 aylıkken
sanayide yağa bulanmış bir vaziyette bulup tedavisini ve bakımını yapıp
sahiplendim. Kedilerim ile yaklaşık 5 yıldır hayatımı paylaşıyorum. Evinizde
bir canın olması, sizi ömrü boyunca sorgusuz, sualsiz, koşulsuz bir şekilde
sevecek bir canlının yanınızda olması demektir ve en güzeli de gerçekten
bunları hiçbir karşılık beklemeden yaparlar. Sahiplenmek isteyen insanlara şunu
söylemek istiyorum; evet, bebek bakımı zor bir süreç ancak sevgi ile
aşılabilecek bir süreç. Bunun deneyimini yaşadıklarında özellikle kendileri de
görecekler, bu canların karşılıksız sevgisi bütün zorluklara değiyor. Son olarak
söylemek istediğim bu dünya sadece insanlar için değil, tüm canlıların yaşama hakkına
saygı duymak zorundayız. Sokaktaki bir canın hayatını kurtarmanın önemini
kavramalıyız ve bu dünya onlarla paylaştıkça güzel” diye konuştu.