Yani yüzde 100 olsa sokakta hiç kimse olmayacak da şimdilik
vatandaşın yüzde 80’i evden çıkmamaya ikna olduğunu söylemeye çalışıyor, ben de
öyle zannediyordum.
Ama bugün GÜNDEM’in göbeğindeki o Çilingirler Çarşısı fotoğrafını
gördükten sonra yüzde 80’imizin evde oturduğuna inanmıyorum.
65 yaş üstüne yasak geldi, kimse dinlemedi, ücretsiz ulaşımı
iptal ettiler yine para etmedi.
Sonra baktılar polis önce uyarıyor ardından para cezası
gelecek, şimdi biraz duruldu 65+ abilerimiz, ablalarımız.
65 yaş altına ceza yok, “zorunlu kalmadıkça çıkmayın”
çağrısı var.
Bir bakıyorsunuz meğer herkes dışarı çıkmakta zorunluymuş.
Bu kadar insan yanlış mı söylüyor?
Ülkenin Cumhurbaşkanı, bakanları, belediye başkanları,
valiler, medya, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi de doktorlar, vatandaşı
boş yere eve mi tıkmaya çalışıyorlar?
Aslında ortada hiçbir şey yok da bu kadar otorite, bu kadar
uzman bizi boş yere (!) evde hapsederek ne kazanacak?
Oysa o bütün “dışarı çıkma, evde kal” çağrıları bizim
iyiliğimiz için.
Ama kime anlatıyorsun, anlayanlar yok mu, var elbet.
Ama önemli bir kesim anlamış olsalardı o fotoğraf çıkmazdı
ortaya.
Salgının yaşanan kötü örnekleri var, basından takip
ediyoruz.
Allah göstermesin, bir yakınınız bu salgına yakalandı ve
öldü.
Karantina ve yoğun bakım şartları nedeniyle zaten son
anlarında yanında bulunamamışsın.
Yakınınızın cenaze törenine katılmak da yok.
Tabutun kapağını açık son bir kez görmek yok.
Yakınını istediğin yere gömmek yok, devletin belirlediği
yere gömülecek.
Düşünün artık nasıl kötü bir durum?
Onun için karantina kurallarına mutlaka uyalım, “Sokağa
çıkmayın, evinizde kalın” çağrıları laf olsun diye değil.
Aklımızı başımıza devşirme zamanıdır Edirneliler!
***
Salgın nedeniyle tüm Türkiye’de sağlık çalışanları toplu
ulaşımdan ücretsiz yararlanıyor.
Bunun için sağlık çalışanı olduğunu gösteren kimlik kartını
göstermek yetiyor.
Ancak yoğun şikayetlerden anlıyoruz ki Edirne’de sorun var.
Bilin bakalım sorunu kim çıkarıyor?
Tabi ki sorun Edirne Toplu Ulaşım Sistemi’nde (ETUS).
Yok “sadece hemşireler ve doktorlar yararlanabilir” gibi
ifadeler.
Yok “özel hastane çalışanlarını kapsamıyor” gibi inciler.
Oysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı
kararda açıkça “kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlar” diyor.
Her gece saat 21.00’de ellerimiz patlayıncaya kadar
alkışladığımızı sağlık çalışanlarının ETUS karşısında düştüğü duruma bakın.
Sağlık çalışanı belki de 12 saat çalışmış, ayakta zor
duruyor, aklı bir an önce gidip dinlenmekte ve yeni vardiyası dinlenmiş
gelmekte.
Kartını uzatıyor; “Hemşire değilsen bu kart geçmez bacım” gibi
bir cevap.
Hay senin 3 liran da yerin dibine batsın, o araban da.
Hakkı olmasa da (ki yukarıda da yazdım; her sağlık
çalışanının hakkı var) bedava taşı ne var?
Ama şoförlerin bir de “65 yaş üstündekiler kayboldu siz
çıktınız başımıza” hakaretleri olduğunu duydum.
Yazıklar olsun!
Peki, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın bu duruma el
atması gerekmez mi?
***
Bugün bu gazete ve yine bizimle birlikte yayınlanan Edirne
Gazetesi, Edirne yerel basınının ilk nöbetçi gazeteleridir.
Edirne’deki 8 yerel gazete Basın İlan Kurumu’nun salgın
nedeniyle aldığı karar kapsamında nöbetleşe yayın yapacaklar.
Bugün GÜNDEM ve Edirne gazeteleri, yarın Edirne Haber ve
Edirne’nin Sesi gazeteleri, Pazartesi günü Hudut ve Sonhaber gazeteleri, Salı
günü Vatandaş ve Yenigün gazeteleri yayında olacak.
Ayrıca gazetelerin internet siteleri yayında olacak.
Bir an önce salgının önünün alınması ve yerel gazetelerin
okuyucularına her gün ulaşması dileğiyle okuyucularımıza sağlıklı günler
dilerim.