Trakya
Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Av. Bülent Kaçar, Edirne merkeze bağlı Hasanağa
Köyü deresinin kirletildiği iddialarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Hasanağa
Köyü Muhtarı Mehmet Üstün ve köylülerin, derenin kirletildiği şikâyetlerinin
ardından Çevre ve Şehircilik Edirne İl Müdürlüğü’nün numune alması ile devam
eden kirlilik skandalı ile ilgili Av. Kaçar da açıklama yaparak yetkilileri,
Edirne kamuoyunu bilgilendirmeye davet etti. Kaçar, Edirne merkeze bağlı
Hasanağa Köyü deresinin 2019 yılı Mayıs ve Kasım aylarında en az iki ayrı
zamanda kirletildiğini hatırlatırken; “İnternet araştırmasında görülüyor ki
2019 Mayıs ayında da Hasanağa deresi kirletilmiş, doğa büyük zarar görmüş ve
çok sayıda balık ölmüştür. O zamanda Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,
DSİ ve Jandarma görevlileri gelip su numuneleri almışlar. Kasım ayındaki
kirletme olayında da Hasanağa Köy muhtarının ısrarlı çabaları ile numuneler
alındığı basına yansımıştır. Edirne Belediyesi, Edirne İl Özel İdaresi, Edirne
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Edirne
Katı Atık Yönetim Birliği, Hasanağa köy deresinde tüm kirliliklerin kaynağı ve
sorumlusu hakkında açıklama yapmalı ve savcılık şikâyetlerinin yapılıp
yapılmadığı konusunda Edirne kamuoyunu bilgilendirmelidirler. Çünkü bu
kurumların internet sitelerinde Mayıs ve Kasım aylarında oluşan kirletme ve
sonuçlarına dair bir açıklamaya rastlanmamaktadır” ifadelerine yer verdi.
Çevre
yasasının 8’inci maddesine dikkat çeken Kaçar; “Çevre Yasasının 8. maddesine
göre; ‘...ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde
kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak
için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.’ demektedir. Hasanağa köyü
deresinin iki ayrı defa kirletildiği sabit olduğuna göre Edirne İl Özel
İdaresi, Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Edirne Belediyesinin
inceleme ve su analizi yapıp yapmadıklarını, hangi sonuca ulaştıklarını, hangi
tedbirlerin alındığını bilmek hakkımızdır. Tedbir alındıysa neden ikinci
kirletme yaşandığı da ayrıca yanıtlanmak zorundadır. Çevre Yasasının 30. maddesine
göre kirletici faaliyetin derhal durdurulması ve Hasanağa köyü deresinin
kirletilmesinin önüne geçilmesi başta Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
ve Edirne İl Özel İdaresi olmak üzere ilgili kamu kurumlarının asli görevidir.
Mesele çevre gününde kutlama yapmak değil kirliliği kaynağında engellemek ve
kirleten hakkında idari işlemler yapmak ve adli olarak ta yargılatmaktır” dedi.
“Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmeli”
Kaçar,
Türk Ceza Kanunu’nun ‘Çevrenin Kasten Kirletilmesi’ başlıklı 181’inci maddesini
de açıklarken; “Keza Türk Ceza Kanununun Çevrenin Kasten Kirletilmesi başlıklı
181. maddesinde ‘... İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak
ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya
kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atık
veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde,
yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.’ dediğine
göre ilgili kurumların inceleme yapıp tutanak tutarak vakıf oldukları bu suçu
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirme görevleri bulunmaktadır” sözlerine
yer verdi.
Kaçar,
yeni Ergenelerin oluşmaması için Hasanağa Köyü deresini kirletenlerin ve varsa
göz yumanların yargılanması gerektiğini söyledi.