Bizim yapacak işimiz var, mecburen çalışıyoruz.
Saraçlar Caddesi cıvıl cıvıl.
Doğalgaz diye bir icat var, insanların çoğunda odun – kömür derdini bitmiş.
Kömürü nereden alsam, yaktıktan sonra külünü nereye atsam, okudu kime kırdırsam derdi geride kaldı.
Kar esareti en azından şimdilik yok.
Yağmur derdi de.
O yüzden öğle tatilinde, akşam iş çıkışı hızlıca ve saçak altlarından bir koşturma da yok.
Hayat böyle güzel.
Keşke o “kara kış” hiç gelmese, bu aylar böyle geçse, ilkbahara hasarsız, sıkıntısız çıksak.
Zaten nevruzu gördük mü bir daha korkumuz yok.
Hele Kakava’a kadar dişimizi sıktık mı sonrası yaz.
Kakava dedik de biz buralarda Kakava dediğimize başkası Hıdırellez diyor.
Kakava ya da Hıdırellez her neyse işte; UNESCO somut olmayan kültürel miras listesine girdi ya geçenlerde.
Yalnız bir ortağımız var; Makedonya.
Olsun yabancımız değil onlar da.
Aslında Balkanların tamamı tanır bizi.
Biz de onları tanırız.
500 yıl at koşturmuşuz oralarda.
Balkanların tamamında Hıdırellez kutlanır.
O yüzden bu listede ortağımız neden sadece Makedonya diye şaşkın haldeyim.
Sırbistan dahili bir çok Balkan ülkesinde var bu kutlama geleneği.
Neyse biz yine Sarayiçi’ne dönelim.
Orada kutlanıyor biliyorsunuz.
O gün için oteller doluyor, çarşıda adım atacak yer kalmıyor.
Turisti, fotoğrafçısı, meraklısı o gün hep Edirne’de.
2018 yılında bu Hıdırellez daha bir değişik kutlanması gerekir.
Neden mi?
UNESCO listeyiz, ötesi berisi var mı?
Önsezilerim hiçbir şeyin değişmeyeceğini fısıldıyor bana.
Umarım önsezilerim yanılır.
Ama hiçbir şey değişmezse dünyaya rezil oluruz.
Eskiden, Hıdrellezin burada Romanlar sayesinde daha bir renkli kutlandığını bilenler geliyordu.
Şimdi UNESCO’nun listesine bakan görecek, gelecek.
Sonra eğlenen, fotoğraf çeken, şenlik alanını gezen turistle dilencileri ayır ayır ayırabilirsen.
Böyle durumlarda dilenciler turistlerle et ve tırnak gibi oluyorlar.
12-13 yaşlarındaki çocuklara o atları kim veriyorsa, insanların üstüne üstüne sürmüyorlar mı?
İspanya’da adrenalin olsun diye insanların içine bırakılan boğanın önünde kaçmak daha az tehlikesiz.
At o turisti çiğneyecek mi, çifte mi atacak?
Yetkililer öylece bakacak.
Belediye “Bizim değil polisin işi” diyecek.
Ne tesadüf polis de “Bizim değil belediyenin işi” diyecek.
Ve kutlayacağız Hıdırellezi ya da Kakava’yı.
Allah ne verdiyse yani.
***
Geçen gün belediye işçilerinin aylarca maaş almadığını yazmıştım.
İyi bir şey yaptığımı zannediyordum.
Yanılmışım.
Yazdığım konu üzerine manşetler atıldı, köşe yazıları yazıldı yandaş arkadaşlar tarafından.
Umarım o manşetler, o köşe yazıları belediyedeki işçi kardeşlerimize maaş gibi makbule geçmiştir.
Tek dileğim budur…
***
Fazla bir yerim yok ama hiç olmazsa bir soru sorayım; ey ETSO, Dubai’den ilk turist ve işadamı kafilesi ne zaman geliyor?
Oralarda o kadar temaslarda, tanıtımlarda bulundunuz gelmezlerse çok ayıp olur, ona göre…