Herkes mahallesinde, ilçesinde, köyünde çalışmaya başladı.
Örneğin yazıma başlamadan az önce Saraçlar Caddesi’ndeydim.
AK Parti listesi, başta Fatma Aksal ve diğer adaylar, yanlarında bir grup partili ile birlikte esnaf ziyaretinde bulunuyorlardı.
Belli ki bazı adaylarla ilgili tartışmalar bitmiş ya da dikkate alınmamış.
AK Parti listesi yalnız değildi.
Yanlarındaki partililerin çocuğu kızlı – erkekli gençlerden oluşuyordu; bravo…
***
Seçim dönemindeyiz, medya alanında da her şey yeniden şekilleniyor.
Hangi gazete kimi destekleyecek, yayınlarından, manşetlerinden anlaşılıyor.
Hatta bazı refiklerimiz açıktan tavır koymaya başladılar.
Siyasi partiler yerel düzeyde çalışacakları reklam ajanslarını, grafikerlerini, sosyal medya uzmanlarını ayarlamaya ve onlarla anlaşmaya başladılar.
Seçim hazırlıklarını tamamlamak ve yaptığı hazırlıkları son kez gözden geçiren partiler arasında maalesef CHP yok.
Çünkü CHP’nin başındaki il başkanı olan Fevzi Pekcanlı bunları düşünecek bir adam değil.
Adamın partiyi ileri götürmek, partinin icraatları, açıklamaları gazetelerde yer alsın gibi bir derdi yok.
Adamın derki kendisini eleştiren gazetelere CHP İl Binasına girmeyi yasaklamak.
Evet, bizim gazetemizde sık sık kendisinin bir takım hareket ve icraatları eleştirilir.
Evet ama GÜNDEM Gazetesinin bu tavrı da cezası (!) kalmadı.
GÜNDEM Gazetesi, CHP Edirne İl Başkanlığı akreditasyon listesinden çıkarıldı.
Yanlış okumadınız, GÜNDEM Gazetesi CHP İl Başkanlığı’nda alınmıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunu duysa onu o koltukta bir dakika tutmaz.
Hatta bana göre zaten tutulmayacak çünkü Pekcanlı genel başkana karşı çok büyük bir yanlış yaptı.
Ne midir o yanlış?
Yahu Ediz Ün, mükerrer imzacı değil mi?
Peki Pekcanlı ne yaptı?
Aldı onu genel merkeze “örgütümüzün adayı” diye götürdü.
İddialara göre, yetmedi, efelendi, afra tafra yaptı.
Mealen “Siz örgütün aday gösterdiği birisini listeye nasıl almazsınız” diye diklendi.
O yüzden artık Pekcanlı’nın genel merkezde notu zayıftır.
***
Önce gece geç bir saatti, bir dostum aradı.
“YSK’nın sitesini inceledin mi?” diye sordu.
Doğrusu o kadar boş vaktim olmadığı için incelememiştim.
Bir ipucu vermesini istedim.
“Ediz Ün’le ilgili hiçbir şey yok YSK’nın kararlarında” dedi.
Başka bir şey söylemesine gerek yoktu zaten.
Oturdum hemen sitedeki kararları inceledim.
Bilmem neredeki milletvekili aday eksik para yatırmış, bilmem kimin hapis cezası varmış bu yüzden milletvekili adaylıkları düşmüş.
Onlarca kişi hakkında ayrıntısına kadar açıklamalar ve kararlar var.
Ama Ediz Ün hakkında tek bir satır yok.
Bırakın satırı Ediz Ün’ün adı geçmiyor.
Peki CHP Edirne İL Başkanı Fevzi Pekcanlı, Ün’ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten bir yıllık hapis cezası olduğu için YSK’dan veto edildiğini ve yerine Erdin Bircan’ın ikinci sıradan milletvekili adayı gösterildiğini açıklamamışı mıydı?
Eğer gerçekten Ün, veto yediyse (ki biz de CHP İl Merkezi’nden yapılan açıklamalara inanarak “veto” üzerine haber yapmıştık) bunun YSK kararlarında olması gerekmiyor mu?
Yani YSK’daki bir çalışanın CHP Genel Merkezi’ne telefon açarak “Bu arkadaşımızın durumu sıkıntılı, gelin dosyasını alın ve yerine yenisini bildirin” demiş olamaz değil mi?
YSK inceleyecek ve bir karar verecek ve bunu resmiyete dökecek.
En azından biz öyle biliyoruz.
Yoksa Pekcanlı’nın genel merkezden gizlediği Ediz Ün’ün marifet ve sabıkalarını genel merkez önceden öğrendi ve aslında Ediz Ün’ü YSK’ya verdiği listeye hiç mi koymadı?
Olur mu olur…